Aydın Selcen
Muhammet Sait El Sahaf’ı anımsar mısınız? Saddam’ın sözcülüğünü yapıyordu hani. ABD tanklarının Bağdat’a girdiği anlarda bile “işgalciler toplu halde intihar ediyor, zafer kazanıyoruz” yolu ipe sapa gelmez, gülünç dalkavukluklar, açıklamalar yapıyordu, uluslararası medyaya eğlence malzemesi veriyordu. İşgalden sonra yargılanmayan ender –belki tek- BAAS üst düzey yöneticisi olarak, ortadan kayboldu, unutuldu gitti.
Kolaylık olsun diye kısaca “Idlip” denilen cepte çaprazlama kat eden M-4 ve M-5 karayollarının kavşağındaki Serakıp’ta perşembe geceyarısı itibarıyla manzara aşağıdaki haritadaki gibiydi. Sözkonusu yerleşim biriminin çevresi havadan Rusya destekli Suriye ordusunca yerde sarılmıştı. Gerçek durum bu.

.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın da her zamanki tepeden bakan, hepimize adeta “cahiller” diye dudak büken kibirli üslup ve tavrını elden bırakmadan “Rejimin ay sonuna kadar girdiği yerlerden geri çekilmesi gerekir. Bundan sonra yapacağı her bir hatanın ağır sonuçları olacaktır.” açıklamasını işte El Sahaf’ın kulaklarını çınlatırcasına neredeyse aynı zamanda yapıyordu. Sözcü Kalın’ın özgüveninin dayanağı herhalde doğrudan hizmetinde olduğu AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın son grup toplantısındaki “Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?’ diye soruyorsa ya gafildir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin hasmıdır.” çıkışması olsa gerekti.
Rus destekli Suriye saldırısında sekiz şehit vermiş ülkenin Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da zihinlerimizi billur gibi pırıl pırıl aydınlatan gayet soğukkanlı, uzgörülü ve uzlaşmacı “Idlip’deki rejimin saldırganlığı hepimizi rahatsız etti. Rusya’dan beklentimiz bir an önce rejimin durdurulmasıdır. Bu konuları Rusya’yla görüşüyoruz. Rusya’dan bir heyeti bekliyoruz. Daha sonra ihtiyaç olursa liderler bir araya gelecekler. Saldırıyı yapan rejimdir. Türkiye olarak Rusya’yla neden çatışalım?” demecini verebildi. Böylece, dış politika konularında söz sahibi isimlerden Bakan Çavuşoğlu, Sözcü Kalın’dan farklı olarak, hepimize cahil muamelesi yapmadı, cümlemizi ahmak yerine koydu.
Hatay’dan Idlip yerleşim birimi yönüne giden takviye güç konvoyu da görüntülendi. Ankara’nın tanklarla cephe hattını tahkim etmek yahut belki olacak olanı şimdiden öngörüp, M4-M5 karayollarını Suriye denetimine bıraktıktan sonra Idlip yerleşim birimini elde tutarak, tam olmasa da, daha Adana Mutabakatı zeminine dayandırılabilecek bir çerçeveye geri çekilmek niyetinde olduğu düşünülebilir. En azından Idlip’i elde tutmak önemli. Her ne kadar Suriye ordusunun anılan kasabaya altı kilometre yaklaştığı anlaşılsa da sınırımıza yığılan yüzbinlerin briket kulübelerde ilanihaye iskân edilemeyecekleri açık.
Suriye’de şimdiye dek PKK ve Fırat’ın Doğusu bağlamında başhasım olarak bizlere takdim edilen ABD’nin de iktidar sözcülerince bastırılamayan sevinçle paylaşılan diplomatik desteği, Ankara’nın talep ettiği gibi Suriye ordusunun kendi topraklarından çekilmesini değil, süratle bir ateşkes sağlanmasını öngörüyor. Böylece yeni “modus vivendi” belirli ancak pek uzun olamayacak bir süre daha Idlip cebinde alan denetiminin TSK ile Suriye ordusu arasında paylaşılmasına dayanacağa benzer. Bu arada Ruslar da boş durmuyor, havadan lojistik destekle Suriye ordusunun tahkimâtını artırıyor.
Diğer cephe Libya’nın diplomasi veçhesine bakarsak, hem Kahire, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni ziyaret ettiği Cezayir ayrı ayrı barış girişimleri düzenliyor. “Gayrimeşru, darbeci, savaşağası, lejyoner, terörist” Hafter Berlin öncesinde koyduğu petrol takozunu kaldırmadı, Sarraj’ı deyim yerindeyse “bağırtıyor”; denizaşırı askercilik serüveninin faturası kabarıyor, sayaç işliyor.
Bir anekdot: Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Adası açıklarında sekizinci parselden geçerek bayrak gösteren Fransa’nın uçak gemisi Charles de Gaulle’den, Türkiye’den Libya’ya BM silâh ambargosunu delerek zırhlı araç taşıdığı iddia edilen Lübnan bandıralı “Bana” adlı bir ro-ro gemisinin deniz kuvvetlerimizin firkateynleri eşliğinde Trablus’a ulaştığını gözlemlendiğine ilişkin bazı haberler kimi uluslararası haber ajanslarınca paylaşıldı. İlginç olan sözkonusu haberin duyulmadan önce Cumhurbaşkanı Macron tarafından duyurulmasıydı. Üstelik aynı Bana’yı bu defa Cenova limanında İtalyan makamları yangın alarmı verilmesi üzerine denetleme, güvenlik amaçlı alıkoydu. Belki kendi paçasının derdine düştüğü için Lübnanlı ikinci kaptan da İtalya’dan sığınma hakkı istedi. Bakalım İtalyan istihbaratı da devreye girince, işin rengi değişip, konu hasıraltı mı edilecek, göreceğiz.
Güvenlikçilik, istihbaratçılık oynamak isteyenler, ABD’nin Ortadoğu’da ortadan kaybolmasını fırsat bilip, “sahada olan, masada kazanır” daha öz Türkçesiyle “Hasan almaz, basan alır” kafasıyla oyuna devam ediyor. Zor, oyunu bozar mı göreceğiz. Zira bu defa girdiğimiz oyunun karşı tarafında Rusya var ve onlar da aşağı yukarı aynını söylüyor: Zor oyunu da, oyalamayı da bozar.
Zaten gaflet içindeki millet ve devlet hasımlarına cahil ve ahmak muamelesi yapıldığı ülkede, mümtaz muhalefet de oyunu sahasında kabul edip, adeta acz içinde giriştiği milliyetçilik yarışmasını muhalefet etmek sanıyor. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan her zamanki gibi net: Şubat sonuna dek mühlet verdi ve “göbeğimizi keseriz” dedi. Hakikaten bir göbek kesilecek olacak ki, tank sevkiyatı yapılıyor Hatay’dan Idlip içlerine. Biz gafillere de sormak düşüyor, ama hem iktidara hem muhalefete: Türkiye’nin Suriye’de ve Libya’da ne işi var?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024