Ayhan ONGUN
Bir hafta süren 23.Uluslararası Adana Film Festivali son gün yapılan ödül törenleriyle son buldu.
Bir önceki yazımda Altınkoza isminin festivalden tamamen çıkarılmasına yönelik eleştirilerimi ifade etmiştim.
Özetle, Uluslar arası yarışmaların konseptine uygun olarak festival yapılan kentlerin isminin öne çıkarılmasına itirazım olmayacağını ancak 1969 yılından bu yana yüzlerce insanın yoğun çabalarıyla günümüze kadar getirilen festivalden Altınkoza adının çıkarılmasının doğru olmadığını söylemiştim.
Bu eleştiriyi yaparken bile, festivalin başarısı ve Adana’nın tanıtımı için gecesini gündüzüne katarak çalışan, emek harcayan insanların çabasını tartışma konusu yapmamaya özen göstermiştim.
Festivalin mutfağında gerçekten çok iyi işler yapılmıştı, böyle bir eleştirinin onların başarısını gölgelemesini, itibarsızlaştırmasını istemezdim kuşkusuz.
Ancak Adana sevdalısı biri olarak niyedir bilinmez, Altınkoza’sız bir Adana Film festivali bende bir burukluk yarattı.
Bu duygularla gittiğim ödül töreninde Çukurova’nın bereketli topraklarında yetişmiş değerli sanatçıların adının ödüllere verilmesi ve hatta Adanalı bir sanatçı, Menderes Samancılar’ın en iyi oyuncu ödülünü alması çok anlamlıydı.
Tören boyunca hep” niye Yılmaz Güney yok bu festivalde” diye sızlanırken en son ödülün Yılmaz Güney onur ödülü olarak verilmesi benim için sürpriz oldu.
Çünkü festival için bastırılmış üm el ilanı, duyuru, broşür ve afişlerin ve hatta 300 sayfalık tanıtım kitabının hiçbir yerinde Yılmaz Güney’in ne adı, ne resmi vardı.
Tarık Akan’ın ölümü üzerine anında afişlere onun resminin konması, festival boyunca her platformda ondan söz edilmesi sinemamız ve sinema emekçilerine verilen değer açısından baktığımızda takdir edilecek durumlardı.
Orhan kemal, Yaşar Kemal, Muzaffer İzgü adına konulan ödüllere, genç sinema emekçilerinin başarılı çalışmalarına ne kadar sevindiysem, ne yalan söyleyeyim, sinema deyince, Adana deyince, demokrasi, insan hakları, özgürlük deyince akla gelen ilk isim olan Yılmaz Güney’in adeta unutturulmak istenmesine bir o kadar üzüldüm.
Bu konuda festival komitesi, özellikle de Büyükşehir Belediye Başkanının özel bir kastı ya da girişimi olabileceğine ihtimal vermiyorum.
Geçmişte Yılmaz Güney için doğum günü etkinlikleri düzenleyen bir başkandan bu konuda biraz daha duyarlı olmasını beklerdim.
Gerek açılış, gerekse kapanış törenlerinde yaptığı konuşmalarında sanata, sanatçıya özel önem ve vurgu yapan Başkan Hüseyin Sözlü Tarık Akan’dan da övgüyle söz ederken; onun tüm olumlu özellikleri bir yanı “duruşu” olan bir sanatçı olduğunu söylemişti.
Oysa biz biliyoruz ki, yeşilçamın yakışıklı jönünün duruşu olan bir sanatçıya dönüşmesi Yılmaz Güney sayesinde olmuştur. Tarık Akan’ı halkın bu kadar çok sevmesinin altında yatan nedenler Yılmaz Güney filmleri olmuştur.
Eğer yaşıyor olsalardı, Yaşar Kemal de, Tarık Akan da Yılmaz Güney’e yapılan bu haksızlığa en az benim kadar isyan ederlerdi.
Yılmaz Güney adına onur ödülü konan bir festivalde onun adının, resminin ya da görsellerinin bulunmaması kabul edilebilecek bir hata, mazur görülebilecek bir eksiklik değildir.
Hatta bu festival etkinlikleri içerisinde bir Yılmaz Güney Filmleri bölümünün olması gerekmez miydi?
Sanmıyorum ki, bu duruma festivalin en iyi erkek oyuncu ödülünü alan,” sapına kadar Adana’lı” Menderes Samancılar tepki göstermemiş olsun.
Muzaffer İzgü’ de farkına varsaydı, öyle sanıyorum en az benim kadar tepki gösterirdi.
Demem o ki; Yılmaz Güney’ siz bir Adana etkinliği olamaz. Hele de bu bir film festivaliyse ve her ne kadar Altınkoza’sız bir Adana Film Festivali olsa da o etkinliğe Yılmaz Güney damgasını vurmalıydı.
Umarım bu konuda Büyükşehir belediyesi ya da festival yetililerinden bizleri tatmin edecek bir açıklama gelir.
Türkiye de sinemaya hak ve özgürlük mücadelesini, yoksul insanların, emekçi halkın, işçilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini taşıyan, döneminin en büyük sinemacısına, Yılmaz Güney’e yapılan bu haksızlığı telafi etmemek, ona yapılacak en büyük saygısızlık olur.
Sinemaya yeni bir boyut kazandıran, bir sanat üretimi olarak demokrasi mücadelesine katan, bu konuda hiçbir karşılık beklemeden ölümüne çalışan, büyük bedeller ödeyen bir sanatçıya, Yılmaz Güney’e bu vefasızlığı yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Onun adına göstermelik bir onur ödülü koyarak bu haksızlığı örtemezsiniz.
Yılmaz Güney’ e saygıyla.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020