Bülent KORUCU

Milli hevesli, iyi niyetli bombacılar
20.07.2012
2936

 Kamuoyunda Atabeyler Çetesi olarak bilinen kişilere 2 Haziran 2006'da operasyon düzenlendi.

 

3 Haziran'da bütün medyada haberler verilirken Hürriyet'te nereden geldiği belli olmayan bir yama gibi şu metin dikkat çekiyordu: "Astsubay Yasin Yaman'ın evinde ele geçen kroki, flama ve belgelerden hareketle 'Atabeyler Çetesi' yakıştırması saçmalıktan ibarettir. Atabeyler, Yasin Yaman'la beraber 106. dönemde kurs gören 32 astsubayın ortak seçtiği oymak ismine benzer grup adıdır. Yemin metni de bu grupça kaleme alınmış bir metindir. Çeteye özgü değildir. Sorguda yakalanan krokiler Başbakan'ın evine yönelik değildir. Her kursiyere harp zamanında buluşma temas listesi oluşturma dersinin parçasına ilişkin hayalî bir programın sonucudur. Mühimmatların büyük çoğunluğunun, patlayıcı (tahrip) uzmanı Astsubay Erkut Taş'ın 'operasyonel görevleri ve eğiticilik' vasfı nedeniyle birlikten temin ettiği 'zimmet fazlası' ve araziden temin ettiği mühimmatlar olduğu ve evine götürüp gizlediği tespit edilmiştir. Bomba düzenekleri çok iptidaidir. Oluşumdaki kişiler arasında çete anlayışında hiyerarşik yapının olmadığı, menfaat anlayışı bulunmayıp, milli heveslere yöneldiği görülmüştür." Haberin başlığı 'Atabeyler Çetesi tam saçmalık' şeklindeydi. Bu ileri görüşlü haber bugünlerde doğrulandı. İddianamesi 27 yıl hapis talebiyle kabul edilen dava, değişen üç savcı ile birlikte güdük bir 'patlayıcı madde bulundurma' cezasıyla noktalandı. Bu gelişme bilhassa Ergenekon ve muadili davalara başından beri soğuk bakan kesimlerin umudu artırmış görünüyor.

Davanın serencamı ibretlik. TCK'nın 316'ncı maddesinde düzenlenen 'hükümetin görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs için anlaşmak' suçlamasıyla iddianame kabul edildi. Bir yıl sonra savcı değişti, yeni savcı Salim Demirci askeri bilirkişinin bombalarla ilgili "Düzenek haline getirilmedikleri ve kendine uygun silahla kullanılmadığı takdirde vahim nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır." raporunu esas aldı. Esas hakkındaki mütalaasını söz konusu rapora dayandıran Demirci, sanıkların eylemlerinin "suç işlemek amacıyla anlaşmak" suçunu oluşturmadığını savunarak beraat talep etti. Bazı sanıklar hakkında patlayıcı madde bulundurmaktan ceza istedi.

Başlangıçta alıntıladığım habere geri dönelim: "M.A.E., M.A.B., M.A., C.Z.'nun isimlerinin seçimi tamamen "anlık kişisel tepkilerle" oldu. Hiçbir eylem hazırlığı olmadı ve tamamen düşünce aşamasında kaldı. Can kaybından kesinlikle kaçındıkları, düzenekleri buna göre hazırladıkları, böyle bir ihtimal ortaya çıkınca da eylemden vazgeçtikleri tespit edilmiştir."

Bu kadar uzun alıntı ve hatırlatmalardan sonra kafanız karıştıysa kısaca özetleyeyim: Silahlı Kuvvetler mensubu üç-beş kafadar milli heveslerle bir araya gelmiş. Bazı isimler tespit etmiş. Bunlara eylem yapabilmek için askeri mühimmat hazırlamış, iz karıştırmak için piyasadan sivil patlayıcı da temin etmiş. Eğitim çalışması yaparken tesadüfen(!) Başbakan'ın evinin krokilerini kullanmış. Başbakan'a yakınlığı ile bilinen işadamının marketleri hakkında hazırlık yapmış ama can kaybı olabilir diye vazgeçmiş. Tekil hedefler seçmiş ama bu da kişisel anlık tepkilerle olmuş. Tam 'dağılalım arkadaşlar yanlış yapıyoruz' diyeceklermiş ama hain polis baskın yapıp bu 'iyi niyetli milli refleksli' arkadaşları karakola götürmüş. Bunların iyi niyetini anlayamayan savcı 27 yıl talebiyle dava açmış ama bir yıl sonra yerini diğer savcıya bırakmış. O da bombaları yok farz edemediği için ceza istemiş ama örgütü bulamamış. Ergenekoncular da 'hani bana hani bana' demiş.

Hrant Dink'in öldürülmesi davasında da örgüt bulunamamıştı. Bu 'örgüt' çok tuhaf bir şey bazen olmadık yerde görünüveriyor, bazen patlayıcı dolu evlerde bulunamıyor. Savcılara hayalet avcısı istihdam etme yetkisi verilmeli!

 

[email protected]  
http://twitter.com/blntkorucu 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar