Celal DENİZ
Ülkenin başkentinde bir bomba patlatıldı.28 insan yaşamını yitirdi. AKP'nin Suriye politikası ile içeride Erdoğan'ın başkanlık sevdasından bu yana patlatılan 6 bombalı eylemde yüzlerce insan hayatını kaybetti. Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara Barış eylemi, Sultanahmet ve son olarak askeri servis araçlarına yönelik bombalı eylemler yapıldı.
Son eylemin hemen ardından önce Sözcü gazetesi failin kimliğini açıkladı, sonrasında başbakan Suriye Amude doğumlu olan Salih Neccar'ın canlı bomba olarak eylemi düzenlediğini ve YPG ile bağını açıklayacak belge ve bulguların olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı daha tespit çalışmaları yapılırken "misliyle cevap verileceğinden" söz etti.
Davutoğlu'nun açıklamasının ardından PYD lideri Salih Müslim "Bizim Türkiye'ye karşı bir eylemimiz olmamıştır, Rojava'ya saldırı için bahane yaratmasınalar" dedi. Türkiye'nin PYD'yi terör listesine aldırmaya çalıştığı bir dönemde böyle bir eylem PYD için akla ziyan bir tutum olur.
Bu eylemi anlamak için çok boyutlu analizler yapılabilir. Ancak eylemi yapan örgütü çok kısa zamanda başbakan açıklıyorsa orada kafalarda soru işaretlerinin olması gerekir. Bu anlamda bu olayı anlamak için YPG/PYD ye karşı günlerdir yürütülen kampanyayı görmek gerekir.
"Eyy Amerika" diye başlayan konuşmalarla PYD terör örgütü olarak gösterildi. ABD ve Batılı ülkeleri özellikle PYD'nin terörist olmasına ikna etmek için her konuşmayı bir fırsata dönüştürmek istedi devlet yetkilileri. PYD'nin Rojava bölgesinde kendi kendini yönetir duruma gelmesi, bir bağımsız Kürt devletinin ya da Özerk bir Kantonal yönetimin oluşması Türk Devletinin kırmızıçizgisi haline getirildi. Cumhurbaşkanı Irak'ta yapılanların Suriye'de tekrarlanmasını istemediklerini defalarca açıkladı.
Son olarak PYD mevzilerine top atışlarının nedeni angajman kuralları felan değildi. PYD nin Kobani ile Afrin arasına bir koridor oluşturmaya başlaması bu top atışlarının nedenidir. Türkiye'nin PYD'yi itibarsızlaştırma girişimlerine karşı Rusya, ABD ve Avrupa ülkeleri PYD'ye destek vermeye ve onu terör listesinde görmemeye devam ettiler.
Neden PYD?
Bu sorunun cevabını anlamak için Irak'ta Güney Kürdistan sürecine bakmak gereklidir. Irak'ta ki kaos sürecinden Kürtler federal özerk bir yönetim elde ettiler. Bugün Bağımsızlık yolunda referandum sürecine girdiler. Suriye'de ki iç çatışma sürecinde Kürtler aynı Güney Kürdistan'da olduğu gibi rejimle çatışmak yerine kendi bölgelerinde kendi kendilerini yönetecek bir sistemi inşa ettiler. Türkiye devleti Suriyeli Kürtleri Esad rejimine karşı savaşmaya ikna edemeyince onların kanton oluşturmalarını kırmızıçizgi haline getirdi.
Diğer yandan PYD'nin ülke içinde faaliyet yürüten PKK ile dolaylı bağı, Türkiye'nin PYD'ye karşı rahatsızlığının bir başka nedenidir. En önemlisi de PYD'nin Suriye'nin yeniden yapılanmasında statü elde etmesiyle Türkiye içinde ki Kürtlerin bundan etkilenmeleri kaçınılmazdır. Şimdi Devlet aklının kendilerine, PYD'nin gelecekte Suriye'de ki yapılanmada gücünü pekiştirmesini önleme gibi bir misyon yüklemiştir. Devlet aklının perde gerisinde ki en rahatsız olduğu düşünce budur. Türkiye'nin bölünmesi korkusu ile PYD düşmanlığı arasında direkt bir bağ vardır.
Şimdi bu saptamalardan sonra Ankara'da ki son patlamada failin PYD olarak belirlenmesinin nedenini anlayabiliriz.
Türkiye'nin Suriye politikaları çökmüştür. En yakın müttefikim dediği ABD'yi yanına alamayan yalnız bir ülke konumuna düşmüştür. Bu yalnızlığı gidermenin yolu olarak ABD'nin PYD'ye destek vermesinin önünü kesmek gerekiyor devlet aklına göre. Ancak bu çaba da diğer Suriye için yapılan önermeler gibi havada kalıyor. Bu patlama ve fail saptamasını bu gerçek üzerinden okumak gerekiyor.
Türkiye Suriye politikasındaki yanlışlarının bedelini kendi topraklarının kan gölüne dönmesi ile ödüyor. Ülkede de iç barışın yok olması, çözüm sürecinin bitirilmesi dış politikadan bağımsız değildir. O anlamda devlet aklı Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmuştur. Devlet aklının bu yanlıştan dönmesi için hala şansı vardır.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017