Cengiz AKTAR
Başbakan’ın son kalesi sandık. Muradı, alacağı oy sayesinde yolsuzluk iddialarını ilelebet savuşturmak ve pişkince yoluna devam etmek. Mümkün mü, on beş gün sonra göreceğiz. Ama önce seçimin ne kadar demokratik cereyan ettiğini ve dolayısıyla seçim sonucunun ne kadar meşru olduğunu sorgulamak lâzım. Zira bu seçim belki 1946’dan bu yana en şaibeli seçimlerden biri olacak. Özetlersek: HDP seçim bürolarına yapılan onlarca saldırı, TRT’de partilere ayrılan propaganda zamanlarındaki eşitsizlik; seçmenin haber alma hakkını olumsuz etkileyen güdümlümedya; köşeye sıkışmış iktidarın sandıkta hile iddiaları ve aday olan bakanların istifa etmesini bile gerekli görmemiş bir YSK 30 Mart 2014 seçimlerinin meşruiyetinin sorgulanması için yeterli.
Geçen hafta CHP ile HDP, diğer taraftan Avrupa Parlamentosu (AP) seçim gözlemcisi gereğini dile getirdi. Hollandalı liberal Marietje Schaake her gruptan 18 vekilin imzaladığı bir dilekçe ile AB Dışpolitika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile Genişleme KomiseriStefan Füle’ye gözlemci için başvurdu. Bu gelişmelere rağmen, özellikle yerel seçimleri izleme misyonu olan Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi ile Venedik Komisyonu, diğer taraftan AGİT’in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi(ODIHR)gözlem heyeti gönderilmesi için Türkiye’den resmî başvuru olmadığını açıkladılar.
Türkiye’de hükümetler oldum olası gözlemlenmekten hoşlanmaz ve olabildiğince engellerler. Zira gözlemci gelebilmesi için hükümet onayı gerekir. Türkiye Demir Perde’nin açılmasından sonra AB, AGİT, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler’in uzman kuruluşları ve Parlamentolararası Birlik’in, eski Sovyet nüfuz alanındaki ülkelerde hukuk devleti ve demokrasi inşası için yaptıkları çalışmalardan kendini daima muaf addetmiş ve kendini hep “gelişmiş demokrasiler” safında görmüştür. Bu yüzden “eski komünist ülkelere mahsus” seçim gözleminden olabildiğince kaçınmıştır. Oysa AGİT’in 1999 İstanbul Zirvesi’nde Türkiye, bütün taraf devletler gibi seçim süreçlerine güveni sağlamlaştırmak amacıyla AGİT’in bu konuda uzman ofisi ODIHR başta olmak üzere uluslararası seçim gözlemcilerini davet etme taahhüdünde bulunmuştu.
Türkiye’de seçim gözlemciliği sicili çok cılızdır. İlk kez Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) darbe sonrası 1983 seçiminde gözlemci gönderdi. 2002 seçimi öncesinde YSK Akın Birdal, Murat Bozlak ve Tayyip Erdoğan’ı seçimden men edince AKPM yine heyet gönderdi. Keza bir ODIHR heyeti ilk defa 2002 seçiminde değerlendirme (izleme değil) misyonu gerçekleştirdi. 2007 ve 2011 genel seçimlerini AKPM heyetleri AB adına izledi. ODIHR ise bu iki seçimin özgürlüğü ve âdilliğini değerlendirdi. Her defasında hükümetin oluruyla.
Hâlihazırda özgür ve âdil seçim ilkelerine aykırılık açısından seçim barajı ve siyasî partilerin işleyişi yeter. Şimdi buna eklenen bir dolu gelişme Türkiye’deki seçimleri töhmet altında bırakıyor.
Başbakan’ın gözlemciler için “gelmelerinde bir mani yok” demesine bakmayın, bu saatten sonra ODIHR’in gözlemci heyeti organize etmesi mümkün değil. Karşılaştırma babında, Ukrayna’da 25 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzden fazla gözlemciden oluşan misyon bu ay sonunda şekillenmiş olacak.
Seçimin güvenliği ve güvenirliğini sağlama almak için siyasî parti gözlemcilerine ilâveten Oy ve Ötesi ile Sandık Başındayız girişimleri önemli. AP’nin çağrısı için hem çok az vakit kaldı hem de AB Ukrayna/ Kırım krizine odaklandı. Yine de takibi yapılmalı, en azından seçim sürecindeki uygunsuzlukların kayda geçmesi için.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020