Ceren KENAR
Eğri oturalım doğru konuşalım: aslında Arap devrimi olarak nitelendirdiğimiz siyasi değişimler“devrim” değildi. Tunus’ta başlayan halk hareketleri sonucunda özellikle Tunus, Mısır veYemen’de devlet ve bu devletin ana hatlarını belirleyen kurumlar ve kadrolar sabit kaldı ancak iktidar değişti. İktidarın değişmesi ile gerçekleşecek rejim değişikliği ise Arap “devrimleri” sonrası bölge siyasetinin temel meselesi olacak ve oluyor.
Mısır’da seçimlerden zaferle çıkan Müslüman Kardeşler yönetimi bir rejim değişikliğine gidiyor desek abartılı bir analiz olmaz. Bu rejim değişikliği iki temel alan ve yol üzerinden oluyor; 1- önceki rejimi (Mübarek) mümkün kılan kurum ve yasal çerçeve değişiyor, 2- önceki rejimin kadroları ve önemli figürleri tasfiye ediliyor.
İlkesel olarak bu hamleler sağlıklı, normal ve desteklenmesi gereken bir gelişmedir. Mısır halkı otokrat bir rejimi devirmiş, seçimler sonrası demokratik yollarla iktidara gelen bir yönetime kavuşmuş ve akabinde yeni Mısır’ın inşa edileceği bir sürece girmiştir. Bölge ülkelerindeki “devrimsel” sürecin tamamlanması ancak ve ancak eski rejimlerden miras kalan yasal, kurumsal ve zihinsel yapıların değişmesi ile mümkün olacaktır.
Peki, Tahrir’deki göstericiler ne istiyor?
Tahrir’deki göstericilerin homojen bir grup olmadığını ve Müslüman Kardeşler’e bakışları konusunda farklı görüşleri olduğunu not düşmekte fayda var. Ezelden Müslüman Kardeşler düşmanı olan kesimlerin bazı argümanları Türkiyeli okuyucular için kulağa tanıdık gelecektir;“Müslüman Kardeşler ile ayaklar baş oldu, köylüler iktidara geldi, cahil Mısır halkını para ve din ile kandırdılar” gibi ifadelerin belli gruplar arasında yaygın olması, bu grupların demokratlık düzeyi konusunda bir fikir verebilir. Bununla beraber eski rejim destekçilerinin ve daha da mühimi eski rejimin devlet içinde kalmış unsurların Mursi’ye karşı her fırsatı kullanmak niyetinde olduğu da aşikâr. Mursi’ye karşı haklı-haksız, özgürlükçü veya değil, her türlü muhalefeti kışkırtmak gibi bir strateji peşinde oldukları da bir sır değil.
Lakin Tahrir Meydanı’ndaki göstericiler sadece bu kişilerden oluşmuyor. Mursi’yi ve Müslüman Kardeşler’i daha önceden desteklemiş, yine Mursi’nin eski rejimi tasfiye projesini destekleyen liberal ve demokratlar da kaygılı. Bu kaygı özellikle 22 kasımda Mursi’nin anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı kararların bazı maddeleri üzerinde yoğunlaşıyor. Bu maddelerden bazılarının dilinin çok muğlâk olduğu, Mursi’ye yargı üstü yetkiler bahşettiği ve “devrim mahkemeleri” gibi kurulması düşünülen kurumların muhalefeti sindirme politikası olabileceğine dair eleştirileri dile getiriyor bu gruplar. Bununla beraber anayasa hazırlama sürecinde komisyondan birçok grup çekilmiş ve süreci dışlayıcı bulduklarını ifade etmişti. 15 aralıkta referanduma sunulacak anayasa taslağı incelendiğinde bazı kaygıların haklı olduğunu görmek mümkün. Bu anayasa taslağında bundan önceki anayasada olmayan bazı olumlu maddeler mevcut. Örneğin özel toplantı özgürlüğünün güvence altına alınması ve basın özgürlüğüne yapılan vurgular önemli. Bundan önceki anayasada özgürlük ve haklara ilişkin 26 madde varken, yeni anayasada bu konuda 51 madde var. Ancak özellikle din özgürlüğü ve kadın hakları konusunda bazı maddeler tartışmalı.
Bundan sonra Mısır’ı ne bekliyor?
Mursi’nin geniş bir halk desteği var ve bu destek zaten seçim zaferi ile tasdik edildi. Bunun yanı sıra Mursi göreve geldiğinden beri Batı ittifakı açısından iki önemli sınavdan geçti. İran rejimi ile arasına mesafe koydu ve İsrail açısından bir güvenlik tehdidi oluşturmayacağını kanıtladı. Hatta ve hatta İsrail ve Hamas arasında oynadığı arabuluculuk rolü ile Amerika’dan kocaman bir aferini de kaptı. Dolayısıyla Mursi’nin iktidarı sağlam. Muhtemelen anayasa da halk oylamasında kabul edilecektir.
Mısır’da duruşlarını gözden geçirmesi gereken hareket sadece Müslüman Kardeşler değil. Müslüman Kardeşler daha özgürlükçü, kapsayıcı ve demokrat bir siyaset izlemeli, burası kesin. Ancak Mısır muhalefetinin de kendi duruşları ve temsil ettikleri söylem ile yüzleşmesi elzem... Yoksa akıbetleri Türkiye’deki gibi ne halka ne de Batı’ya ulaşabilen izole bir akıma dönüşmek olabilir...
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017