Doğu Ergil
PKK silahlarını teslim etmedi, gömmedi; sembolik bir eylemle yaktı. Bu, anlam olarak çarpıcı bir mesajdı ve tarihe öyle geçecek.
50 yıllık bir silahlı kalkışma, bitişini çok dramatik bir eylemle ilan etti.
Bu yalnızca mekanik bir imha süreci değildi. Bir dönemin kapanışını; yeni bir tahayyülün doğuşunu simgeliyordu. Çünkü ateş, yalnızca yıkım değil, aynı zamanda yeniden doğuşun de sembolüdür. İnsanlık tarihi boyunca ateş, çelişkili anlamların taşıyıcısı olmuştur: Yakmak, yok etmek yanında arındırmak, yeniden başlatmak, dönüştürmek gibi…
Ateş; Prometheus’un tanrılardan çalıp insanlığa armağan ettiği bir devrimin sembolüdür. Söz edilen tören ateşin olumlu yönünü öne çıkarmayı amaçlamıştı. Ölümü değil, hayatı; savaşı değil, barışı tercih edişi vurguluyordu. Yakılan silahlar, artık çatışmanın diliyle değil, uzlaşmanın diliyle yola devam edileceğinin ilanıydı.
İsyanın, öfkenin, bastırılmışlığa karşı çıkışın, ayrışmanın ve intikamın simgesi olan silahlar ateşe atıldı, kül oldu. Şimdi bu külün Anadolu topraklarını daha bereketli yapmasını umuyoruz.
Ateşle silahı yakmak, savaşı söndürmenin en kadim ritüelidir. Bir teslimiyetten çok yeni bir hayat tarzını seçişin, bir doğumun simgesidir.
Barış sadece istemekle değil, savaşanların savaşla aralarına mesafe koymasıyla inşa eder.
Elbette bir törenle yakılan silah, geçmişin yaralarını hemen iyileştirmez.
Yanan kabzalar, eriyen namlular, susan roketatarlar bir anda adaleti sağlamaz.
Ama onlar bir niyetin, yeni bir yönelişin, bir kararlılığın işaretidir.
Amaç , tutuşturulan bu ateşin, yalnızca demiri değil, olumsuz anıları ve çekilen acıları da yakması; ruhlara sinen kin ve intikam duygularını da eritmesidir. Ümidimiz, ateşin, ayrışmış toplumumuzu sadece geçmişin acılarından değil, geleceğin korkularından da arındırmasıdır.
Aradığımız barış iki tarafın da kayıplarını anmaya, ağıt yakabilmesine vesile olmalıdır. Artık aynı vatanın evlatları birbirini kırmasın, analar ağlamasın, aileler parçalanmasın, enerjimizi, kaynaklarımızı birbirimizi yok etmek için tüketmeyelim.
Silahı bırakmak, aslında toprağa bir tohum bırakmak gibidir. Bu tohumu, eğer adaletle, hukukla, eşitlikle, ve sorunlarımızı şiddet dışı yöntemlerle çözme yoluyla sulayabilirsek, BARIŞ denen çınarın gölgesinde hep birlikte yaşamayı hak ederiz.
Bu toplum artık kavgadan, gerilimden, ayrışmadan yoruldu. Bu ateşi bir yok etme değil, bir aydınlatma aracı olarak görmeli ve kullanmalıyız. Silahlar yakıldı; şimdi sıra öfkeyi ve küskünlüğü yakmakta, küllerinden yeni bir yaşam, yeni bir düzen inşa etmekte. Bu hepimiz için tarihin önümüze koyduğu bir görev.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.10.2025
1.10.2025
24.09.2025
18.09.2025
11.09.2025
2.09.2025
27.08.2025
22.08.2025
16.08.2025
14.08.2025