Doğu Ergil

Doğu Ergil
Doğu Ergil
Tüm Yazıları
Silahların Küllerinde Doğan BARIŞ UMUDU
19.07.2025
2
Bu toplum artık kavgadan, gerilimden, ayrışmadan yoruldu. Bu ateşi bir yok etme değil, bir aydınlatma aracı olarak görmeli ve kullanmalıyız. Silahlar yakıldı; şimdi sıra öfkeyi ve küskünlüğü yakmakta, küllerinden yeni bir yaşam, yeni bir düzen inşa etmekte.

PKK silahlarını teslim etmedi, gömmedi; sembolik bir eylemle yaktı. Bu, anlam olarak çarpıcı bir mesajdı ve tarihe öyle geçecek.

50 yıllık bir silahlı kalkışma, bitişini çok dramatik bir eylemle ilan etti.
Bu yalnızca mekanik bir imha süreci değildi. Bir dönemin kapanışını; yeni bir tahayyülün doğuşunu simgeliyordu. Çünkü ateş, yalnızca yıkım değil, aynı zamanda yeniden doğuşun de sembolüdür. İnsanlık tarihi boyunca ateş, çelişkili anlamların taşıyıcısı olmuştur: Yakmak, yok etmek yanında arındırmak, yeniden başlatmak, dönüştürmek gibi…

Ateş; Prometheus’un tanrılardan çalıp insanlığa armağan ettiği bir devrimin sembolüdür. Söz edilen tören ateşin olumlu yönünü öne çıkarmayı amaçlamıştı. Ölümü değil, hayatı; savaşı değil, barışı tercih edişi vurguluyordu. Yakılan silahlar, artık çatışmanın diliyle değil, uzlaşmanın diliyle yola devam edileceğinin ilanıydı.

İsyanın, öfkenin, bastırılmışlığa karşı çıkışın, ayrışmanın ve intikamın simgesi olan silahlar ateşe atıldı, kül oldu. Şimdi bu külün Anadolu topraklarını daha bereketli yapmasını umuyoruz.

Ateşle silahı yakmak, savaşı söndürmenin en kadim ritüelidir. Bir teslimiyetten çok yeni bir hayat tarzını seçişin, bir doğumun simgesidir.
Barış sadece istemekle değil, savaşanların savaşla aralarına mesafe koymasıyla inşa eder.

Elbette bir törenle yakılan silah, geçmişin yaralarını hemen iyileştirmez.
Yanan kabzalar, eriyen namlular, susan roketatarlar bir anda adaleti sağlamaz.
Ama onlar bir niyetin, yeni bir yönelişin, bir kararlılığın işaretidir.

Amaç , tutuşturulan bu ateşin, yalnızca demiri değil, olumsuz anıları ve çekilen acıları da yakması; ruhlara sinen kin ve intikam duygularını da eritmesidir. Ümidimiz, ateşin, ayrışmış toplumumuzu sadece geçmişin acılarından değil, geleceğin korkularından da arındırmasıdır.

Aradığımız barış iki tarafın da kayıplarını anmaya, ağıt yakabilmesine vesile olmalıdır. Artık aynı vatanın evlatları birbirini kırmasın, analar ağlamasın, aileler parçalanmasın, enerjimizi, kaynaklarımızı birbirimizi yok etmek için tüketmeyelim.

Silahı bırakmak, aslında toprağa bir tohum bırakmak gibidir. Bu tohumu, eğer adaletle, hukukla, eşitlikle, ve sorunlarımızı şiddet dışı yöntemlerle çözme yoluyla sulayabilirsek, BARIŞ denen çınarın gölgesinde hep birlikte yaşamayı hak ederiz.

Bu toplum artık kavgadan, gerilimden, ayrışmadan yoruldu. Bu ateşi bir yok etme değil, bir aydınlatma aracı olarak görmeli ve kullanmalıyız. Silahlar yakıldı; şimdi sıra öfkeyi ve küskünlüğü yakmakta, küllerinden yeni bir yaşam, yeni bir düzen inşa etmekte. Bu hepimiz için tarihin önümüze koyduğu bir görev.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar