Elif ÇAKIR
17 yıl önce televizyon ekranlarında AK Parti lideri Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal tartışmaya çıkmıştı. Moderatör Uğur Dündar’dı.
Bütün Türkiye’yi o gece ekran başına kilitleyecek olan programı, birinci sayfasından “Beklenen an geldi” manşetiyle duyuran Milliyet Gazetesi tartışmanın şartlarını ise Uğur Dündar’ın ağzından şöyle açıklıyordu:
- “İkisine de aynı sorular yöneltilecek”
- “Türkiye’nin sorunlarını nasıl çözeceklerini anlatacakları bir tartışma ortamı oluşturulacak”
- “Canlı bağlantı olmayacak, sırasıyla söz hakkı verilecek ve sataşma olduğunda cevap hakkı tanınacak.”
Milliyet gazetesi 17’inci sayfasını iki liderin programa nasıl hazırlandıklarına ayırmıştı. Gazetede yer alan habere göre,
“Seçim Arenası”na A Takımıyla hazırlanan Baykal, AKP ile koalisyon ihtimalini düşünerek fazla hırçın davranmayacak, kurmaylarının telkiniyle olumlu bir üslup kullanacak, Erdoğan’ın “İSKİ skandalını” hatırlatması olasılığına karşı “CHP kadroları yenilendi ve tüm adaylardan dokunulmazlıkların kaldırılması için noter tasdikli taahhütname aldık” diyecekti.
Erdoğan, “Seçim Arenası” programına, iki gün boyunca kurmaylarıyla çalışmıştı, Deniz Baykal kendisini sıkıştırırsa İSKİ’yi gündeme getirecek, tartışmada uzlaşmacı bir görüntü çizecekti. Erdoğan’ın imaj takımı özel olarak çalışmıştı ve giyeceği kıyafet stüdyodaki renklere göre aynı gün saptanacaktı.
***
Uğur Dündar 25 Ekim 2002 gecesi saat 22:00’de “Seçim Arenası” programını şu sözlerle açtı:
“3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde tarihi buluşmanın gerçekleştiği ‘Seçim Arenası’ndan hepinize iyi akşamlar. Tarihi buluşma diyoruz, çünkü, iki siyasi partinin sayın genel başkanları ilk ve son kez sadece Seçim Arenasında buluşup ülke sorunlarını nasıl çözeceklerini anlatacaklar.”
Erdoğan ve Baykal’ın bir araya geldiği programı on yedi yıl sonra başından sonuna izledim.. İki liderde birbirine saygılı davranmış.
Dündar programda ilk sözü, seçim yasağı konulan AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a vermiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun AK Parti’ye açtığı kapatma davasını sormuş.
Erdoğan, sık sık “hukukun üstünlüğü” ilkesine vurgu yaparak, AK Parti’ye kapatma davası açılmasını da kendisine konulan siyasi yasağı da eleştirmiş. Ülkemizde yaşanan temel hak ve özgürlükler gibi alanlarda yaşanan sorunların antidemokratik kanunlardan kaynaklandığını, dolayısıyla AK Parti olarak “hukukun üstünlüğü” ilkesine inandıklarını ve Türkiye’yi kanun devletinden hukuk devletine dönüştürme arzusunda olduklarını söylemiş. Daha da önemlisi, belki de “kararsız seçmenlerin” AK Parti’ye yönelmesini sağlayan Erdoğan’ın, iktidara geldiklerinde toplumsal kutuplaşmayı bitirerek toplumsal uzlaşmayı sağlayacaklarını söylemesidir.
Dündar’ın “AB yolunda ilerleyen Türkiye’de siyasi yasakların devam etmesini, AK Parti’ye açılan davayı ve Sayın Erdoğan’la ilgili gelişmeleri nasıl karşılıyorsunuz?” sorusunu Baykal şöyle cevaplıyor:
“Gerçekten yadırgatıcı bir tabloyla karşı karşıyayız. Dünya siyaset alanında başka bir benzeri var mı bilemiyorum. Bu hukuk ve siyaset alanındaki ilişkinin doğru bir şekilde kurulamamış olmasından kaynaklanıyor. Bu Türkiye’ye yakışmayan bir durumdur. Bu böyle gitmez, bunu böyle sürdüremeyiz. Bu sorunların çözülmesi için sorumluluk almaya talibiz.”
Sayın Baykal, bu antidemokratik durumun çözülmesi için öncülük yaptı ve Erdoğan’ın siyasi yasağı kalktı, milletvekili seçildi ve partisinin başına geçti.
Uğur Dündar’ın o akşam belki de o seçimlere yönelik olarak söylediği şey gerçek oldu: Siyasi parti liderlerinin karşı karşıya geldikleri “ilk” olmadı ancak “son” kez çıktıkları program oldu Seçim Arenası. 2002’den bugüne onlarca seçim ve o geceden sonra onlarca seçim özel programları yapıldı. Ancak siyasi parti liderleri bir daha karşı karşıya gelmediler.
Sayın Baykal ve Erdoğan’ı dinlerken şunu hissettim:
Dünden bugüne ülkemiz ne gerçek anlamda demokrasiye kavuştu ne hukukun üstünlüğü hakim oldu ne temel hak ve özgürlük alanlarındaki sorunlar çözüldü ne toplumsal kutuplaşma son buldu.
Ancak bugün hala bütün bu çözülmemiş sorunların arasında özlem duyulan bir şey var: Siyasi nezaket. Siyasetçilerin birbirleriyle saygı çerçevesinde konuşabilme ihtimalleri.
Çünkü bu yapılabilmiş. Ülkemizin en sorunlu olduğu dönemlerde siyasetçiler rakipleriyle yaptıkları polemiklerde, karşı karşıya geldikleri tartışma platformlarında birbirlerine karşı nezaket göstermişler, saygılı davranmışlar. Bir üslupları varmış.
Genel seçimler döneminde merhum Süleyman Demirelli, Turgut Özallı, Necmettin Erbakanlı, Erdal İnönülü, Bülent Ecevitli programları ya da yerel seçimler dönemlerinde siyasi partilerin İstanbul ve Ankara belediye başkan adaylarının karşı karşıya geldikleri tartışma programlarını izlediğinizde benimle aynı hissiyat içerisinde olacağınıza inanıyorum.
25 Ekim 2002’de CHP lideri Baykal ve AK Parti lideri Erdoğan’ın katıldığı program siyasi liderlerin karşı karşıya geldikleri son program olmuş.
Belediye başkan adayları en son 1994 yerel seçimler sürecinde televizyon programlarında karşı karşıya gelmişler. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkan adayı olduğu ve seçildiği dönemden sonra belediye başkanları karşı karşıya gelmediler desem abartmış olmam. 1994 yerel seçimlerinde SHP adayı Zülfü Livaneli, ANAP adayı İlhan Kesici, DYP adayı Bedrettin Dalan ve RP adayı Tayyip Erdoğan, 21 Mart tarihinde Kadir Çelik’in Star ekranlarında yayınlanan Objektif programında bir araya gelip tartışmışlar. Gazetelerin televizyon sayfalarında “Dört aday ‘Objektif’te” diye yer almış. Sonrası yok.
Yavaş yavaş bu gelenek bitmiş.
Belediye Başkan adaylarının karşılıklı televizyon programlarına çıktığı tarihi baz alacak isek, Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu ve Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım’ın 16 Haziran’da karşı karşıya gelmeleri 25 yıl sonra bir ilk olacak.
Umarım, geçmiş dönem siyasetçilerinde var olan siyasi nezaket ve saygı çerçevesinde gerçekleşir program...
Çünkü bu kadar kutuplaşmanın arttığı bu dönemde, rakiplerin medeni bir tartışma örneği ortaya koyması ülkemize iyi gelecek…
Karar’ın dünkü manşeti “siyaset böyle güzel”di. Gerçekten öfke ve kutuplaşmadan uzak, böyle medeni tartışma örnekleri ortaya koyduğu zaman siyaset gerçekten güzel...
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2025
18.06.2025
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025