Enver SEZGİN
O meşum yılların en meşumu: 1993.
Latif Seçkin o yıl on altı yaşını doldurmuştu. Tam kanın kaynadığı çağ. Kara bulutların evlerinin üstüne çökmesi gecikmeyecekti...
Bir gün polisler babasını gözaltına alır onun. Üç gün beş gün, baba mahkemeye sevk edilir.
Tutuklama kararı çıkar mahkemeden. Aradan aylar geçer, her günü uzun aylar... Ve ilk duruşma: Latif’in babası serbest kalır.
Ailede bir sevinç: “Evin direği” geri dönmüştür.
Baba Mehmet Can Seçkin, boya-badana ustasıdır. Ne kadar çalışırsa çalışsın, kazancı on kişilik bir ailenin geçimine yetmez. Bu nedenle Latif okuldan arta kalan zamanda “sanayi ”de çalışmaktadır. Babanın tutuklu olduğu dönemde tüm aile Latif’in eline bakar. Büyük sıkıntılar yaşarlar.
Olsun. Ne de olsa baba geri dönmüştür. Artık sıkıntı sona erecektir...
Ne yazık ki öyle olmadı.
Seçkin ailesi için asıl acılı günler yeni başlıyordu.
1993 yılının 4 Kasım günü Mehmet Can Seçkin, 19 Mayıs Mahallesi’nde, ilkokulun tam karşısında bulunan Selim Yıldız’a ait bakkal dükkânına girer.
Nicedir takip eden katiller onu burada kurşun yağmuruna tutarlar.
Mehmet Can oracıkta yaşamını yitirir.
Kötü haber tez zamanda yakınlarına ulaşır.
Seçkin ailesinin evine ateş düşmüştür.
Latif acı haberi çalıştığı tamirci dükkânında alır.
Yıkılır.
En değerli varlığını yitirmiştir.
Gündüz vakti ve yüzlerini gizleme gereği duymayan katiller bir cinayet daha işlemişlerdi.
O yıllar Batman’da ölümün ve korkunun kol gezdiği yıllardı.
Faili meçhul cinayetlerin çoğu güpegündüz işlenmekteydi.
Bu cinayet de tıpkı daha önce işlenen cinayetler gibi “faili meçhul” olarak kalır.
Bu olaydan sonra Latif okulu bırakır ve tüm gün çalışmaya başlar.
Evin yükü sırtındadır artık.
Ailesini ayakta tutmak için elinden geleni yapar.
Ama kötü günler bir türlü Seçkin ailesinin peşini bırakmaz.
Bu kez ortanca amca tutuklanır.
Uzun bir yargılamadan sonra yardım ve yataklıktan ceza alır.
Sorunlar Latif’i yıldırmaz.
Tüm sıkıntılara rağmen aileyi ayakta tutmayı başarır.
Lakin kardeşlerini okutup onlara iyi bir gelecek hazırlayamadığı için de üzgündür.
***
Latif Seçkin bugün otuz altı yaşındadır.
İntikam peşinde değildir.
“Kimseye kin gütmüyorum,” diyor.
Ekliyor: “Zamansız bir biçimde en değerli varlığımı kaybettim. İçimde kocaman bir yara var. Ve bu yara her an kanamaktadır.”
Bu sözler de yine onun: “Devletin yüreklere su serpecek, vicdanları rahatlatacak adımlar atması gerekiyor.”
Batman Barosu tarafından iki yıl önce Avukat Nuri Mehmetoğlu başkanlığında kurulan Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıpları Araştırma Komisyonu 700 dosyayı inceleyerek 513 faili meçhul cinayetlerle ilgili bilgilere ulaşır ve bunları yayınlar.
Baro’nun da açıkladığı gibi doksanlı yıllarda Batman’da işlenen cinayetler bu rakamdan çok daha fazladır.
Cinayetlere kurban gidenlerin içinde bir de milletvekili vardır:
Zamanın DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar 4 Eylül 1993 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybeder.
En dikkat çekici cinayet ise Bahar Demir adlı kız çocuğunun öldürülmesiyle sonuçlanır. Bahar ailesi ile birlikte köye giderken askerî giyimli kişilerce arabadan indirilip öldürüldüğünde henüz yedi yaşındadır.
Anladığım şu: Türkiye’nin kendi barışını gerçekleştirmeye çalıştığı bir dönemde, faili meçhul cinayetleri gün yüzüne çıkarmak özel bir önem kazanmıştır.
Mağdurların mağduriyeti giderilmeli, karanlık bir dönem aydınlatılmalıdır.
Bugünlerde çokça ihtiyacını duyduğumuz “karşılıklı güven” duygusunu da böylelikle güçlendirebiliriz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015