Enver SEZGİN
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, öldüğü andan itibaren TV kanallarında onunla ilgili övgü dolu yorumları izlediğimde bir an için kendimden şüphelenmeye başladım. Ona haksızlık mı ediyordum? Bir kez daha yaptıklarını ve söylediklerini düşündüm. Hayır, ortada bir haksızlık falan yoktu.
Murat Belge’nin dediği gibi, “önemli” bir adamdı. Ancak,“olumlu mu?” Asla.
Süleyman Demirel ilk kez başbakan olduğunda 11 yaşında bir ilkokul öğrencisiydim. Demokrat Parti’li bir babanın oğlu olarak adını çok sık duyardım. Evdeki politik sohbetlerin baş aktörüydü. Küçük bir çocuk olarak konuşulanları anlamaya çalışıyordum. O yaşta bunun Demirel’in son başbakanlığı olmayacağını nereden bilecektim ki.
Fikret Kızılok’un şarkısındaki gibi, “Süleyman hep başbakan, başbakan hep Süleyman”.
1970 yılında üçüncü kez başbakanlık koltuğuna oturduğunda artık onun hakkında bir fikrim vardı.
1971 yılında askerlerin verdiği muhtara sunucunda şapkasını alıp gittiğinde bir lise öğrencisiydim.
Çekip gitmişti ancak, “partilerüstü” denen hükümetlere bakan vermeyi ihmal etmemişti.
Bir yandan da, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın asılmaları için elinden gelen çabayı gösteriyordu. Parlamentodaki idam oylamasında “evet” oyu verdiği anda yüzündeki kini ve nefreti okumak mümkündü.
1975 yılında Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ile kurduğu “Milliyetçi Cephe” hükümetinin başbakanı olduğunda, 21 yaşında bir genç olarak çoktan memleket meseleleri üzerine kafa yormaya başlamıştım. Aynı yıl, ‘milli duyguları yok etmek’ suçundan yedi buçuk yıl hapis istemiyle yargılandım.
1977 Genel Seçimleri’nden kısa bir süre önce arkadaşlarımla birlikte, “Milliyetçi Cephe Partilerine Oy Yok” başlıklı bir bildiriyi kaleme aldığım için 10 ay hapse mahkûm edildim.
1979 yılında bir azınlık hükümetinin başında başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra, işler daha da kötüye gitmeye başlamıştı.
1980 yılında Çorum ilinde mayıs ve haziran aylarında düzenlenen saldırılarda 50’nin üzerine insan katledildi. Demirel, “Çorum’u bırak, Fatsa’ya bak” diyerek hem katliamın üzerini örtmek istemiş ve hem de halkın oylarıyla belediye başkanı seçilen Fikri Sönmez (Terzi Fikri) ve arkadaşlarını hedef göstermişti. Bu sözlerin ardından askerler tarafından Fatsa’ya operasyon düzenlenmiş; Belediye Başkanı gözaltına alınmıştı.
Ve 12 Eylül Darbesi.
Demirel, bir kez daha şapkasını alıp gittiğinde, ben de askerî yönetim tarafından aranan bir “suçluydum”.
Devrik başbakan, üç ay boyunca zorunlu ikamete gittiği Zincirbozan’dan Ankara’ya dönüp, “bir bilen” olarak siyasete yön vermeye çalıştığı günlerde, polis takibinden kurtulmaya çalışıyordum.
1991 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ile birlikte oluşturulan hükümetin başına geçmeden kısa bir süre önce, “bir kaçak” olmaktan kurtulmuştum.
Süleyman Demirel, 49. Hükümet’in oluşmasından hemen sonra, yanına Erdal İnönü’yü alarak Diyarbakır’a gitmiş ve orada “Kürt realitesini tanıyoruz,” cümlesini kurmuştu. Bu söz pek çok kişiyi olduğu gibi beni de umutlandırmıştı. Boşuna umutlanmıştık.
Bir daha asla “Kürt realitesinden” söz etmedi. Kürt sorununun çözümü için en ufak bir adım dahi atmadı.
Tam tersine, Kürtler üzerindeki baskı ve şiddeti daha da artırdı.
1992 yılında Cizre’de, Newroz kutlaması sırasında güvenlik güçleri kalabalığa ateş ederek, çok sayıda insanın ölümüne yol açtı. Demirel, bu katliamın ortaya çıkarılması için kılını bile kıpırdatmadı. Katliamı yapanlar hiçbir zaman açığa çıkartılmadı, yargılanmadı.
Süleyman Demirel, “son büyük görevini” Cumhurbaşkanı olduğu sıralarda yerine getirdi.
“28 Şubat’la işbirliği içine girmekten kaçınmadı.”
Onu, iki kez iktidardan uzaklaştıran askerlerle aynı safta yer aldı.
Medyanın neredeyse tamamının, ardından gözyaşı döktüğü Demirel’i işte böyle hatırlıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015