Ergun BABAHAN
PKK lideri Abdullah Öcalan, İmralı’dan hükümet ve devlet yetkilileriyle gerçekleştirdiği müzakere sonucunda silahları susturmayı bir kez daha başardı. Uzun süredir ölüm haberlerinin gelmemesi, İmralı’da yürütülen müzakerelere Kandil’in tam destek vermesi sayesinde oldu.
Silahların susması, siyasete yol açılmasını sağladı ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığını koydu. Bir Kürt siyasetçinin, Kürt kimliğini koruyarak cumhurbaşkanlığına aday olabilmesi, 10 yıl önce hayal edilebilecek bir durum değildi. Bugün gerçek oldu.
Yetmez ama evet diyebileceğimiz bir başka durum…
Bu tablonun gerçekleşmesinde AKP ve Erdoğan’ın politikalarının payı inkâr edilemez. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Erdoğan,iktidara geldikleri andan itibaren Kürt sorununun çözümünü birinci sıraya koydu ve özellikle iktidarın ikinci döneminde bu konuda cesur adımlar attı.
Bu gelişmede, Erdoğan’ın bugün kumpas diye nitelediği Ergenekon ve Balyoz davalarının payı büyüktü. Bu davalar, askeri vesayet rejimini yıkmakla kalmadı, Öcalan’ı artık muhatabının sivil siyaset kurumu olduğu konusunda ikna edici oldu.
Görüşmelerin son aşaması, ‘‘Terörizmi sonlandırma’’ adı altında Meclis’e getirilen müzakere yasası oldu. Barış konusunda tüm yetkiyi hükümete devreden yasa ile dağdaki gerillanın indirilmesini sağlayacak önlemlerin alınması amaçlanıyor.
Şu anda dağda binlerce gerilla var ve örgüt bunu isterse ikiye katlama potansiyeline sahip.
Ankara, PKK ile müzakereleri yürütürken bölgede çok önemli gelişmeler oluyor. Sınırımızda köktendinci bir Sünni rejim kuruluyor, Suriye ve Irak çatırdıyor, İsrail-Filistin çatışması yeniden alevleniyor. Türkiye’nin bu cehennem ortamından kurtulmasının temel önkoşulu PKK ile kalıcı bir barışı, anayasal güvencelerle sağlamak ve dağdaki gerillanın toplumsal yaşama dönüşüne imkân vermekten geçiyor.
Irak Kürdistan’ının sınırına dayanmış, Suriye’de Kürtlere karşı imha savaşına girişmiş İSİS gerçeği bütün çıplaklığıyla ortada dururken PKK ile kalıcı bir barış sağlamanın ilk koşulu Abdullah Öcalan’a barış görüşmelerini sağlıklı bir biçimde gerçekleştireceği bir ortamı sağlamaktan geçiyor.
Ateşkes süreci, topluma çatışmasızlık ortamının değerini ve anlamını bir kez daha gösterdi. Medyanın ‘‘bebek katili’’ olarak damgalamaktan vazgeçtiği Öcalan’a yönelik toplumsal öfke azaldı. Şehit ailelerini barış sürecine karşı kışkırtan Ergenekoncu unsurlar sahneden silindi. Ayrıca Öcalan’ın tutuklanmasının üzerinden yaklaşık 15 sene geçti.
Örgüt liderlerinden Cemil Bayık da Al Jazaare’ye yaptığı açıklamada bu gerçeğin altını bir kez daha çiziyor:
‘‘Müzakerelerin başlaması için bununla birlikte bazı adımların daha atılması gerekiyor. Önder Apo’nun özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Çünkü artık Önder Apo, İmralı sisteminde daha fazla adım atamaz. Daha fazla adım atabilmesi, müzakereleri yapabilmesi için, özgür olması gerekiyor. Müzakerelerin yapılabilmesi için üçüncü bir tarafın gözlemci olması gerekiyor.”
Kürtler, Öcalan’ın devletle yürüttüğü müzakerelere olur vererek barışın sağlanması konusunda önemli bir rol üstlendiler. Ancak, iktidarın kimi kararsız uygulamaları nedeniyle silahlı güçlerinin tamamını sınır dışına çekmediler ve hatta büyük olasılıkla bu güçleri takviye ettiler.
Bugün Türkiye başarısız dış politikası sonucu bölgede büyük bir yalnızlığa itilmiş durumda. Bu yalnızlığın, 1’inci Dünya Savaşı sonrası çizilmiş sınırların yeniden tartışıldığı bir döneme gelmesi, güvenliğe yönelik tehditleri ciddi biçimde artırıyor. İsrail ile beklenen barışın bile, Netanyahu’nun evet dememesi nedeniyle sağlanamamış olması, Türkiye’nin bölgedeki durumunu açıkça gösteriyor.
Böyle bir tabloda, seçime odaklı politikalarla Kürtleri uyutacağını sanmak, yarın daha büyük bir felaketin doğmasına neden olabilir ve Türkiye’yi hiç beklemediği maceralara sürükleyebilir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, Öcalan’a özgürlük meselesini gündeme getirmek ve onun üzerinden, anayasal garantiye alınmış bir barışı inşa etmek elzemdir. Gerisi, ülkenin geleceği üzerine kumar oynamak olacaktır.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Uluslar neden çöker, Türkiye neden çöküyor?
24.03.2022 - Madalyonun öteki yüzü: Putin kaybedince, Erdoğan da kaybedecek
7.03.2022 - Kürt sorunu çözülmeden liberal demokrasi kurulamaz!
1.03.2022 - Bir gazeteci cinayeti (daha)
21.02.2022 - Erdoğan TV programlarında neden prompter’a mahkum oldu
28.01.2022 - NATO için iktidardan vazgeçen İnönü'den, iktidarı için NATO’dan vazgeçebilecek Erdoğan'a
11.01.2022 - Parti binası silahla basılan HDP ama terörist de HDP, öyle mi?
6.01.2022 - Türkiye karanlık ve zorlu bir yıla girdi: Tercihler yılı
3.01.2022 - Cehalet ve kötü niyet Türkiye’yi büyük felakete sürüklüyor
25.11.2021 - Kılıçdaroğlu helalleşme ile ‘endişeli muhafazakarları’ kazanmaya çabalıyor
18.11.2021
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
mehmet ali okay
biz islamcılar böyle düşünüyoruz