Ergun BABAHAN
Suruç bombasında hayatını kaybedenlerin sayısı 33’e yükseldi ama maalesef Türkiye kamuoyu çocuklara oyuncak götürmek için yola çıkan bu gençlerin katlini unuttu. AKP iktidarı, dönemindeki her kanlı olayda olduğu gibi bu dosyaya da gizlilik kararı getirdi ve olay çürümeye terk edildi.
Gençliğini bu ülkede tüketmiş insanlar için tartışılması zor bir gerçek vardır: Büyük ölümlü olaylarda derin devletin parmağı mutlaka vardır. O yüzden İstanbul 1 Mayıs katliamı neyse, Suruç katliamı da odur. Failleri şahıs olarak farklı olabilir ama mekanizması aynıdır.
Bugün bu çocukları tedavi gördükleri hastanede birer birer can verdikçe hatırlıyoruz. Diyarbakır’dan sonra Suruç’ta da sahneye çıkan IŞİD’li bombacıların Türkiye istihbarat servisleriyle ilişkilerini sorgulamıyor, bu olayın gerçek sorumlularının üzerine gidemiyoruz.
SORGULASAK DARBE GİRİŞİMİ...
Böyle bir talebi, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında olduğu gibi darbe girişimi olarak niteleyecek seviyesiz, ruhunu paraya satmış gazeteci kılıklı soytarılarımız var çünkü.
Bu tablo Türkiye’nin 1990 dönemine döndüğünün açık ilanıdır. Tıpkı Ağrı’da özel timler tarafından katledilen fırın işçisi iki Kürt çocuğun katli gibi.
Uğur Kaymaz gibi henüz çocuktu onlar da. Babasıyla birlikte öldürülen küçük Uğur’un yanına bir Kaleşnikof bırakmıştı katilleri, Emrah ile Orhan’a gerilla elbisesi giydirilmeye çalışılmış.
Uğur Kaymaz’ın terörle ilgisi olmadığı anlaşılınca davası Eskişehir’e alınıp çürütülmüştü. Burada da aynı şeyin olacağından emin olabilirsiniz. Kendi çocuklarını korumak için yargı sisteminin alt üst edenler Kürt çocukların ölümünü büyük bir soğukkanlılıkla izleyebiliyor ne yazık ki.
ÜLKENİN GERÇEK ZENCİLERİ...
Hikayeyi bırakın, bu ülkenin gerçek zencileri Kürtlerdir.
AKP’nin hedef seçtiği Kürt yerleşim merkezlerinde genç olmak artık her an ölümle burun buruna yaşamak anlamındadır. En hallicesi, ellerinizin ters kelepçeyle bağlanıp yere yatırıldıktan sonra ağır hakaretlere maruz kalmanızdır.
Gever’deki soruşturma ne oldu sayın Davutoğlu?
Aşağılanma, yargısız infaza maruz kalma, işkence, küfür kaderiniz haline gelmişse, dağ cazip bir seçenek haline gelir.
Bu çocuklar ölürken sesini çıkarmayanların ağzından vatan-millet sevgisi, şahadet kelimeleri düşmüyor. Kim ki vatanı çok seviyorum derse, ondan korkun.
Bir zamanlar Tansu Çiller çok severdi, bayrak, Kuran, millet derdi, şimdi nerede ve nasıl yaşadığına bakın. Sonra da onun politikaları sonucu ölen kamu görevlilerinin geride kalan ailelerinin yaşamına göz atın. Vatan sevgisinin farkını görebilirsiniz.
Kendi çıkarları için gençleri birbirine kırdıranların sığındığı kaledir millet, Kuran, bayrak söylemi. Halka başka verecek mesajı kalmayanların dilidir.
Onlar kendi çıkarının peşinde. Kürt gençlerinin çocuk yaşta bombayla, polis kurşunuyla öldürülmesine sessiz kalanlar, manşet yapamayanlar sizinki nerede.
Siz Kürt’ün ölümüne sessiz kalırsanız, sonu ne olur düşünsenize.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021