Ergun BABAHAN
Türkiye gibi bir ülkenin,bölgenin iki önemli ve güçlüülkesi Mısır ve İsrail ile papaz olması, ilişkilerini koparması anlaşılır bir şey değildi. Dış politikayı Sünnilik ve İhvan üzerine kurup gözünüz başka bir şey görmez hâle gelince, hatalar yapıyorsunuz.
Nereye kadar?
Hayatın gerçeklerine çarpıncaya kadar. İsrail ile ilişkileri düzeltme girişimi, hem Washington’ın bastırması, hem de Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Avrupa’ya ulaşım konusu nedeniyle epey zamandır gündemdeydi ve el altından görüşmelerin sürdüğü anlaşılıyor. Yakın bir zamanda bu işin resmiyete dökülmesi kaçınılmaz görünüyor.
AKP’nin her alanda olduğu gibi, burada da bir uçtan diğerine pişkince savrulabilmesinin bir örneğini burada da görüyoruz. Davos’ta dönemin Başbakanı’nın ağzından “Öldürmeyi iyi bilen” halk ve devlet olarak ilan edilen İsrail, bir gecede “dost” oluverdi. Biz de öldürmeyi iyi öğrendiğimiz, bu işte ustalaştığımız için olsa gerek.
AKP’nin tepesinden tabanına kadar antisemit bir söylem içinde olduğu, camilerde, gençlik kollarında, gazetelerinde sürekli Yahudi komplolarından, üst akıldan bahsettiği bir gerçek… Muhaliflerini “İsrail dölü” diye kovalayan bir zihniyet var karşımızda.
Abdülkadir Selvi’nin deyimiyle, 17-25 Aralık darbe girişiminin arkasındaki asıl güç de İsrail ve Yahudi lobisi. Türkiye’nin meşru hükümetini devirmek isteyen bir devlet, Türkiye’nin nasıl dostu olacak ki.
Nereden bakarsan bak tutarsızlık ama önemli değil. Hırsızlığa bile eyvallah diyen bir halkın uluslararası alandaki bu itibarsızlaşma ve tutarsızlığı dikkate alıp önemseyeceğine inanmak ham bir hayal.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ağzından kesin bir dille Musul’daki Başika Kampı’ndan çekilmeyeceğini açıkladıktan iki saat sonra, (Obama ve Biden’in sert telefon uyarılarının ardından) bu kamptaki askerlerini ‘intikal’ ettiren bir ülkenin tutumunu kendi halkı ciddiye almaz, sorgulamazsa, uluslararası toplum hiç almaz.
Çok yakın bir zamanda, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki ‘kırmızı çizgisi’nin silinip pembeleştiğine tanıklık edeceğiz. Türkiye hava sahasını koruma bahanesiyle topraklarımıza getirilen NATO hava savunma sistemleri, Rusya’ya karşı yeni bir hamle yapma çılgınlığının önüne geçmek kadar, Suriye Kürtleri’ni Türkiye’ye karşı koruma amacı taşıyor.
Demokratik Suriye Güçleri adı altında yeniden örgütlenen ama asıl çekirdeğini Kürtler’in oluşturduğu gücün Ceraplus’u ele alma hazırlığında olduğu bilgisi geliyor. Bu bölgenin de Kürtlerin eline geçmesiyle Türkiye üç tarafı Kürtlerle çevrili bir ülke haline gelmekle kalmayacak, Sünni Arap âlemiyle de fiziki ilişkisi noktalanacak.
Suriye krizini çıkartırken ne amaçladıysa tam tersi olan bir stratejik akıl ile karşı karşıyayız. Ciddiye alınmayan, ihtiyaçtan ilişki kurulan bir ülke. Yolsuzluk, hukuksuzluk boyutuna bir de akılsızlık katmış bir yönetimden başka bir şey de beklenemez elbette.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021