Ergun BABAHAN
Barcelona - Kutsal kitaplarda Sümerliler'in kendisine ulaşmak amacıyla bir kule inşa etmesine sinirlenen Tanrı'nın, birden farklı dilleri yaratarak toplum içinde kargaşa yarattığı anlatılır. Bir toplumda farklı dillerin ve onları temsil eden kültürlerin aynı anda konuşulmasına günümüzde küreselleşme diyoruz ve sonuçlarına hep birlikte tanıklık ediyoruz.
İnsanların ve değerlerinin inanılmaz hızla bir araya gelmesi, Babil Kulesi'nin inşasına kızan Tanrı Marduk'un istediğine benzer bir sonuç yaratmış görünüyor: Kaos ve şiddet.
Bütün dünyanın ilgisini çeken Barcelona-Real Madrid maçının oynandığı Camp Nou Stadyumu cumartesi gecesi modern bir Babil Kulesi görünümündeydi. Stadyum ekranı seyirci sayısını 99 bin 264 olan ilan etti. Seyircilerin ağırlıklı bölümü elbette İspanyoldu ama o kalabalığın içinde bizim gibi çocuklarını alarak maçı izlemek için gelmiş Türkler, Almanlar, İngilizler, Araplar, Ruslar, Franszılar vardı. Her dilden insanı bir cumartesi gecesi bu modern Babil Kulesi'nde bir araya getiren ise futbol aşkıydı.
Sahadaki iki takımın toplam değeri 10 milyarlarca dolar civarındaydı. Tribünlerdeki 100 bine yakın insanın yanında dünyanın dört bir yanında milyarlarca insan bu maçı izlemek için ekran başına kilitlenmişti. Bu farklı dil ve kültürlerin bir araya gelmesi, Tanrı Marduk'un istediği gibi bir kaos yaratmamıştı.
Benim Barcelona'yı, oğlumun Ronaldo nedeniyle Real Madrid'i tuttuğu maçta gülen taraf Mehmet oldu. Son olaylı Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından ev sahibi takımın mağlubiyetiyle biten bir maçta hiçbir öfke gösterisinin olmaması, yenilen takımın taraftarı tarafından alkışlanması da Marduk'un amacına tersti.
İspanya'dan ayrılmak isteyen, bunu her fırsatta dile getiren Katalunya'nın gururu Barcelona. Türk Milli Takımı'nın sahaya 'Vatan Bölünmez' pankartıyla çıktığı bir dönemde Barcelona tribünleri ayrılıkçılığı simgeleyen bayraklarla süslüydü. Real Madrid'in krallık ve birliği, Barcelona'nın bağımsızlık ve cumhuriyeti temsil ettiği bir değerle farklılığı rekabetinin sahaya yansımış biçimiydi aslında izlenen. Ama gerilimden, şiddetten uzak bir atmosfere tanıklık ettik. Tribündeki binlerce insan oynananın bir oyun olduğunun farkındaydı ve bizden farklı olarak gergin değildi.
Toplumdaki gerilimin dalga dalga her alana yansıyıp yayıldığı bir ülkede, öfkenin şiddetin patlaması olarak tezahür edeceği ilk yer elbette tribünler oluyor. Toplumun bu kadar parçalandığı, gerildiği, birbirine düşman hale getirildiği bir ülkede temiz ve sakin futbol çağrıları yapmak bu yüzden nafile bir çaba oluyor.
Kültür ayrımının benim açımdan açığa çıktığı en önemli an ise, sahayı daha iyi görmek için yanıma gelen iki kişinin, tüm uyarı işaretlerine rağmen sigara içmeye çalışıp yakalanmalarıydı. Ve sigara içmeye çalışan o iki kişi de bizim ülkemizden gelmişti maalesef. Tribünde maçı izlerken bunları ve Tanrı Marduk'u düşündüm. Dil engeli elbette toplumların önünde ciddi bir engel. Ama daha büyük bir engel, yaşam, inanç, giyim-kuşam kültürü birbirinden 180 derece farklı kesimlerin hiçbir hazırlık olmadan bir araya gelmesi. Geldikleri andan itibarende de uyumları için hiç bir özel çabanın harcanmaması.
Bugün canlı bomba, intihar saldırısı olarak kendini dışa vuran bu gerilim, Tanrı Marduk'un günümüze dek uygulanan bir cezası belki de. Aynı dil ve değerleri taşımayan insanların bir araya gelmesi tanrısal bir kehanetin gerçekleşme nedeni de olabilir, insanlığın geleceğine yönelik bir umudun dışa vurumu da.
İletişimin, ulaşımın, ticaretin bu kadar hızlandığı bir çağda, herkesin kendi köyünde sakin sakin yaşadığı altın çağa dönme imkanı yok artık. Tek çare, birbirinden farklı dili konuşan, farklı yaşayan insanlara birbirlerine saygı duymayı öğretmekten geçiyor. Türkiye bugün tam aksi yönde ilerliyor. Gelecekte daha büyük bir şiddet olarak dışa vurumu muhtemel kuşakların tohumunu atıyor bugünkü iktidar. Farklı olanı anlamak değil, bastırmak, imha etmek düşüncesi ağır basıyor ve bunun bedelini bugün ölümlerle ödüyoruz. Maça dönersek, Marcello'nun, Christian Bale'in mükemmel futbolu, Ronaldo'nun hırsı belirledi sonucu bir bakıma. Messi'nin beklenen futbolundan çok uzak olması, son 15 dakikada oyuna giren Arda'nın kendisini bir kargaşa içinde bulmasına da tanıklık ettik. Dünyanın dört bir yanından toplanmış yetenekler içinde bu topraklardan genç bir insanın da olması gurur vericiydi.
Barcelona lig şampiyonluğu için hala büyük bir avantaja sahip ama bu futbolun Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu için yetmeyeceği ortada. Zidane'ın eli iyi değmiş Real Madrid'e. Uyumlu, savunmayı iyi yapan, hücuma hızla çıkan bir takım yaratmış. On kişi kaldıkları son yedi-sekiz dakikalık bölümde bile üstündüler Barcelona'ya karşı.
Camp Nou'da sadece bir futbol değil, bir şölen izledik. Elbette ne kulübü, ne taraftarı Barcelona'ya damgasını vuran büyük usta Cruyff'u unutmamıştı. Stadyum dışında adına bastırılan özel gazete dağıtıldı. Maçın başında anısına saygı duruşunda bulunuldu ve dakikalar forma numarası 14'ü gösterdiğinde, binlerce insan bir dakika boyunca adını haykırdı. Benim için gelmiş geçmiş en büyük futbolcuydu Cruyff. Vedasında bulunmak önemli ve anlamlıydı.
Futbol sadece futbol değildir elbette ama genelde de milyonların keyif aldığı bir şölendir. Bunun olması için oynandığı topraklarda huzur ve barışın hüküm sürmesi şart. Öyle olmadığı zaman futbol, savaşın ve gerilimin bir uzantısı haline geliyor. Barcelona-Real Madrid maçı adliyeler, cenazeler ve gerilimlerden bir kaç günlüğüne de olsa uzaklaşma fırsatı sağladı bana. Bu bile yeterdi buralara gelmek için açıkçası.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021