Etyen MAHÇUPYAN
Her zincirin ancak kendi en zayıf halkasının gücü kadar sağlam olduğu fikrini demokrasilere de uyarlamak mümkün. Muhalefetin söz konusu zayıf halka olduğunu öne sürmek de epeyce gerçekçi. Bir ülkede demokratik rejimi ayakta tutan unsur iktidarın yaptıklarından ziyade, muhalefetin iktidarı meşruiyet çizgisinde tutma gücü ve yeteneği. Ne yazık ki CHP bu işlevi yüklenebilecek durumda değil. Çünkü söz konusu işlev hükümetle diyalog kurabilen, toplumun genelinde sağduyuyu temsil edebilen ve olumlu yönde alternatifler üretebilen bir siyasi parti gerektiriyor ve CHP bunların hiçbirini yapamıyor. Yapısal nitelikteki otoriter zihniyeti ve kültürel kimliğe tıkanmış ideolojisi, CHP’nin siyaset yapmasını neredeyse olanaksız kılmış durumda. Tabii ki bu bir kader değil. Ama partinin güçlü bir liderlik kadrosunun yönlendiriciliğinde özeleştirel bir süreçten geçmesini gerektiriyor. Siyasetin esnaflığını bilmek ya da bir miktar temsil yeteneği geliştirmiş olmak yeterli değil. Entelektüel bir sağlamlığa, doğru siyaset okumalarına ve cesarete ihtiyaç var. CHP ise maalesef bunların hepsinden mahrum…
Dolayısıyla ne CHP ne de Kılıçdaroğlu artık bizleri şaşırtıyor. Tutarsızlıklar, çizilen zigzaglar, ilkesiz davranışlar ama sanki çok ilkeliymişçesine ortaya konan söylemler hep bir bütünün parçası. Eğer ilkeli davranmayı mümkün kılmayan bir zemine oturuluyor olmasaydı, söz konusu sahte ilkeli duruşun da gereği olmazdı. Diğer taraftan bu partiyi ‘anlamak’ bütün bu ilkesizliklerin ardındaki tutarlılığı da görmeyi gerektiriyor ve kamuoyundaki algıya baktığınızda bunun bir sır olmadığını kavrıyorsunuz. Diğer bir deyişle toplumun tümünü göz önüne alsak bile CHP kimseye hiçbir zaman sürpriz yapmıyor. Parti üyelerinden, destekçilerine, oradan ‘bu partiyle hiç işim olmaz’ diyenlere kadar herkes CHP’nin nasıl davranacağını tahmin edebiliyor ve yanılmıyor. Bu açıdan ele alındığında CHP halkı ‘kandırma’ ihtimali olmayan tek parti!
Nitekim çözüm sürecinde hükümetin adımlarının hukuki teminat altına alınması ve dolayısıyla Kürt meselesinin çözümüyle uğraşanların muhtemel suç isnatlarından korunması için çıkarılan çerçeve yasaya CHP tepkisi yine beklendiği gibi oldu. Kılıçdaroğlu yasa tam Meclis’e gelmeden önce çözüm sürecinin yasal zemine muhtaç olduğunu ve tabii kendilerinin de çözümden yana olduklarını söyledi. Yasa geldiğinde ise yasal korumanın faili meçhullere neden olabileceğini öne sürdü. Ancak şu anki anayasanın çözüm sürecinde engel teşkil ettiğini ve bu yönde adım atanların suçlu konumuna düştüklerini es geçti. Eğer eleştirisinde samimi ise Kılıçdaroğlu’ndan beklenen her halde hükümeti bir an önce anayasayı değiştirmeye davet etmek olurdu. Ancak CHP lideri bu konuya da doğal olarak girmedi, çünkü bu yönde bir değişikliği Anayasa Komisyonu’nda engelleyenler arasında bizzat kendi partisinin üyeleri vardı. Ayrıca anayasanın dibacesinin ve kırmızıçizgilerinin aynen kalmasını da yine kendisi savunmaktaydı. Kısacası işin özünde CHP’nin Kürt meselesinin çözümü diye bir derdi yoktu.
Ne var ki artık toplumun bu sürece destek verdiği, tüm primin de AKP’ye gittiği açıktı. CHP’yi hem çözümden yana gösterecek, hem demokratik kılacak hem de süreci engelleyecek bir öneri gerekmekteydi. Fazla yaratıcı olmak durumunda kalınmadı. Anayasa süreci nasıl engellendiyse çözüm süreci de öyle engellenebilirdi. Yani Meclis’te her partiden eşit sayıda üyeli bir çözüm komisyonu oluşturulur ve bu komisyon tartışarak ve tabii uzlaşarak ülkenin ihtiyaç duyduğu en iyi yasal zemini ortaya koymak için uğraşırdı. Bu çabanın sonucunun ne olacağını herkes bilse ve CHP’nin kendisi bile artık herkesin bunu anladığını görse de, partinin elinden ancak bu kadar geliyordu…
Soru CHP’nin kendisini mizahi duruma düşüreceğini bile bile niçin bu yolda ısrar ettiğidir. Bir cevap yetenek ve kapasite eksikliği, bir diğeri zihniyet şartlanması olabilir. Ama buradaki rasyonaliteyi ıskalamamak lazım… CHP’nin bütün ‘demokratik’ teklifleri sorunları çatışma noktasına taşıma hedefini güdüyor. CHP uzlaşma arıyor görüntüsü altında değişimi bloke etmek istiyor. Çatışmayı kültürel ve kimliksel bir zeminde ifade etmesiyle de söz konusu çatışma alanları birbiriyle ilişkileniyor, bütünleşiyor ve bir kutuplaşma ortamı üretiyor. Böylece meselenin ‘gerçekten de’ kimlik ve yaşam biçimi olduğu algısı yerleştirilebiliyor ve CHP de kolayca yüzde 25’i kapıp ‘ana muhalefet partisi’ olmayı sürdürüyor. Üstelik kutuplaşmadan AKP kazançlı çıkıyor ve bu da CHP’nin kıymetini artırıyor! Doğrusu bu parti için daha iyisi can sağlığı…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023