Etyen MAHÇUPYAN
Suriye’de kendisine ait bir Kürt devleti ya da özerk bölgenin ortaya çıkma imkanı PKK için hayallerin ötesi bir durumdu ve buna direnmesi, ya da serinkanlı yaklaşması psikolojik olarak mümkün değildi. O noktadan itibaren Rojava PKK için birinci öncelik, gerçek hedef haline gelirken, Türkiye’deki ‘çözüm’ araçsallaştı. ‘Çözüm’ ancak Suriye’deki muhtemel bağımsızlığı destekleyen bir bağlam içinde ortaya çıkacaksa anlamlı ve istenilirdi. ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ ile başlayan, hendek savaşları ile tepe noktasına ulaşan ‘halk savaşı’ bu yaklaşımın uzantısıydı. Örgüt Suriye’de kazanacakları uğruna Türkiye’de kaybetmeye hazır hale gelmişti. Devletin nasıl cevap vereceğini biliyorlardı… Halkın kendilerine bu denli karşı çıkacağını herhalde tahmin edemediler ama etselerdi bile söz konusu ‘ayaklanma’ stratejisinin değişmeme ihtimali fazlaydı.
***
PKK’nın bu tercihi hükümete önemli bir imkan sundu. Doğru davranarak örgütü gerçekten de Türkiye siyaseti açısından etkisizleştirmek... Bunun yolu Suriye’de esnek olunabileceğini göstermek, içerde ise bir yandan askeri açıdan gerekeni yapmak, diğer yandan da hızla yapısal ve hukuki değişimin kapısını açmaktı. Ama AK Parti iktidarı bunların sadece birini, yani askeri ayağı hayata geçirerek sorunu çözeceğini sandı. Dahası onu da geri tepecek şekilde, yanlışlara bulayarak yapabildi. Kürtleri aşağılayan duvar yazıları, ölülere olan muameleler ve sabahın köründe bütün ilçeyi uyandıran milli marş yayınları toplumun hafızasından kolay silinmeyecek.
Devlet PKK’nın ona sunduğu imkanı bir kez daha heba etti. PKK’nın kaybının kendi kazancı olduğunu sanacak kadar bilgisizce davrandı. Bugün “PKK bitiriliyor” cümlesinin gerçekliğinin olmadığını herkes biliyor. Örgütün silahlı gücünü şehirlerden atınca sadece sıfır noktasına geri dönüyoruz. Silahsız gücü hala orada ve Suriye’de de her an ‘geri dönebilecek’ en az yirmi bin adamı var.
***
İktidarın doğruları eksik yapmanın ötesinde bariz yanlışları ise uzun vadede PKK’nın hala niçin ayakta olduğunu iyi anlatıyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının Kürt cenahında eleştiriyi engelleyeceği, iç bütünleşme sağlayacağı açık. Bu hamlenin hukuki, sosyolojik ve siyasi açıdan yanlışlığı bir yana AK Parti’nin ‘niyetini’ göstermesi açısından da getirdiği büyük bir handikap var. Çünkü yapılan iş, suç işlemiş olma ihtimali olanları yargıya sevk etmek değil. Bunun ötesinde HDP’li milletvekillerin Meclis’ten atılmasının yolunu açmak. Bu ise bölgede ‘sivil’ muhatap istenmediğinin, AK Parti’nin giderek askere yaklaştığının işareti olarak okunuyor.
Oysa Kürtlerin geleceğe dair tek dayanağı AK Parti’nin çözüm niyetiydi. İktidar bunu Kobani gündeminde idrak edemedi. Bugün inandırıcılık açısından gereken duruş çözümü ‘koşullardan bağımsız’ hale getirmektir. AK Parti ise örgütün sınır dışına çıkmasını, silahları gömmesini şart koşuyor. Bunun anlamı örgüt sınır dışına çıkmadığı sürece hükümetin paralize olması, belirsizlik süresinin uzaması ve herkesin yeniden PKK’lı olmaya yönelmesidir. Çünkü zaman geçtikçe yaşananın nedenleri unutulur, sonuçları belirleyici hale gelir ve sorumluluk devlete yüklenir.
***
Ayrıca çözümü PKK’nın davranışına bağlamak, örgütü Kürt haklarının ‘sahibi’ kılmakla kalmaz, gün gelir çözüm adımları atıldığında bunlar örgütün kazancı veya ona verilmiş taviz olarak algılanır. AK Parti’nin “PKK’ya rağmen çözümcü” olması, koşul öne sürmeden barışı sahiplenmesi gerekiyor… Zaten eğer çözüm PKK’nın tutumuna bağlıysa, AK Parti iktidara niçin talip, ‘siz’ o makamlarda niye varsınız ki?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023