Fehim TAŞTEKİN
Türkiye yeni yıla yeni bir stratejik ortaklık sayfası açarak girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29-30 Aralık’taki Riyad ziyaretinde Suudi Kralı Selman ile iki ülke arasında 'stratejik işbirliği konseyi’ kurulması konusunda anlaştı. Bu modelleme 2011’e kadar komşularla sıfır sorun sloganının gölgesinde ‘Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ adıyla Suriye ve Irak ile hayata geçirildiğinde heyecan vericiydi. Şimdi ne heyecan veriyor ne de ciddiye alınacak bir tarafı var.
Suudiler kendi âli menfaatleri için çevre temizliği yapmaya çalışıyor. Suriye’de Esad yönetimini devirmek, Yemen’le Husileri silmek, İran’a Körfez’i dar etmek Suudilerin tek başına yapabileceği işler değil. Körfez İşbirliği Konseyi ve onun çakma NATO’su Yarımada Kalkanı ile de olacak gibi değil. O yüzden bileği sağlam ortaklara ihtiyacı var. Bu bağlamda askeri kapasitesi öne çıkan üç ülke Pakistan, Mısır ve Türkiye.
Mısır’ın yeni lideri Abdulfettah Sisi, Müslüman Kardeşler’e yaptığı darbe sonrası milyarlarca dolarlık kredi aldığı Riyad’a müteşekkir olsa da ne Yemen’de Suudilere lejyon olmak ne de Suriye’deki kirli savaşa karışmak istiyor. Dahası Suriye konusunda Rusya’ya yakın duruyor.
Pakistan ise Tehrik-i Taliban gibi örgütlerle başı yeterince beladayken kendi Şii nüfusunu ayaklandıracak şekilde mezhepçi bir savaşa girmekten kaçınıyor.
Geriye Türkiye kalıyor. Erdoğan’ın bölgesel hesaplarından bazıları Kral’ınki ile örtüşüyor. Elbette Kral Selman’ın Erdoğan’la anlaşamayacağı hususlar var. Mesela Erdoğan, Suudilerin desteklediği Sisi’yle aynı safta görünmek istemiyor. Suudiler de Erdoğan’ın yeni Ortadoğu’da iktidarda görmek istediği Müslüman Kardeşler’den hazzetmiyor. Ama daha büyük hedefler için bu ayrılıklar ötelenebiliyor.
ASKERİ KATKI SÖZÜ AMA NASIL?
Türk hükümetinin Ortadoğu rüyası, Türkiye’ye, Nusra Cephesi ve IŞİD dahil Suriye yönetimiyle savaşan bütün grupları besleyecek kadar sıra dışı işler yaptırdı. O rüya bir kâbusta takılı kaldı. Ve hükümet rüyayı ilerletmek için umutsuzca sağa sola savruluyor.
İktidar son yıllarda hesapsız işlerle birçok ittifak tüketti. Bir Balkanlar’dan zılgıt yemediği kalmıştı; Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun son Sırbistan ziyaretinde o da oldu. Davutoğlu, “Türkiye Balkanların istikrarına büyük katkı sağlamıştır” diyerek gittiği Belgrad’da Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç’ten “(Rus uçağının düşürülmesinde) Amaç, iki büyük gücü geniş bir askeri çatışmanın içine sürüklemekti" çıkışıyla karşılaştı.
Suudilerle kurulan ortaklık tükenmişliğin başka bir tezahürü. Bu ortaklığın da çölde açılan yol gibi geleceği yok. Erdoğan, 28 Şubat-2 Mart’ta Riyad’da Suriye’de muhalifleri sonuna kadar destekleme ve İran’ı bloke etmek için Kral Selman ile tam mutabakata varmıştı. Ardından Erdoğan, Suudilerin Yemen’e karşı başlattığı askeri operasyona sözlü destek çıktı. Hatta 2400’ü aşkın hacının can verdiği Mina’daki faciada Suudi yönetimini savunmak da Erdoğan’a düşmüştü. Hesaplar tutmadı ve ‘Yemen koalisyonu’ Husileri alt edemedi. Ki sözde Yemen’e yapılan operasyon Suriye’ye müdahale için de model olacaktı.
Yemen koalisyonundan anlamlı bir güç devşiremeyen Suudiler bu kez 34 ülke ile teröre karşı İslami koalisyon kurdu. Kimse nerede nasıl kurulduğunu anlamadı. Hatta listede yer alan bazı ülkelerin koalisyondan haberi bile yoktu. Türkiye o koalisyona da destek çıktı. Hepsi içi doldurulamayan hamleler.
Şimdi sıra stratejik ortaklığa geldi. Suudi Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında yeni konseyin iki ülke arasındaki güvenlik, askeri, ekonomi, ticaret, enerji ve yatırım alanlarındaki ilişkilere dair işlevi olacağını söyledi. Dışişleri, Türkiye’nin İslami koalisyonun askeri kanadında yer almayacağını duyurmuştu. Fakat anlaşılan bu kez Kral Salman, Türkiye’den askeri destek sözü almış. Çavuşoğlu “Riyad'da kurulacak mekanizmanın tüm aşamalarında yer alacağız” sözüyle durumun değiştiğine işaret etti. Fakat askeri katkı sözünün karşılığının ne olduğu belirsiz. Henüz içi doldurulamayan bu katkının ‘operasyonel’ olma ihtimali zayıf.
Suudilerle temaslarda sıkıntılı bir angaje hali var sanki. Erdoğan’ın “Ortadoğu'daki gelişmelere aynı bakıyoruz. Siyasi bakışımız da aynı, askeri yönden bakışımız da aynı… Örneğin Yemen olayında aynı şekilde baktık” sözleri Suud eksenine kayışın en net ifadesi. Suudilerin en az 1700 sivili katlettikleri Yemen’deki müdahaleyi bu kadar açıkça sahiplenen ülke yok.
Bu ittifak Ankara’da değil Riyad’da şekilleniyor. Ve Suud’un politikalarındaki temel parametre İran fobisi ve Şia düşmanlığı. Obama yönetiminden beklediği performansı göremeyen Suudi Arabistan, Rusya ve İran’ın Suriye ve Irak’taki krizler etrafında şekillendirdiği ittifaka karşı yeni bir konsept kuruyor. ‘Oyun kurucu’ olduğu iddiasını dilinden düşürmeyen Türkiye de Kral Selman’ın dümen suyunda gidiyor.
ABD’NİN İKNA EDEMEDİĞİ TEK ORTAK
Birlikte verdikleri mesaj ‘teröre karşı dayanışma’. Bölgesel aktörler olarak Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar; küresel güç olarak da ABD, Fransa ve Britanya sanki Nusra ve IŞİD gibi örgütleri palazlandıran aktörler değillermiş gibi terör karşıtı pozlar veriyor.
Gazeteci Seymour Hersh’in London Review of Books’taki son yazısına bakılırsa Amerikalılar bile Türkiye ve Suudi Arabistan’ı Nusra ve IŞİD’e verilen desteği kesmeye ikna edememiş. Tabi bunu derken Pentagon ve Savunma İstihbarat Ajansı’nın ‘ılımlıları eğitip destekleme’ programının aslında ‘aşırı grupları’ palazlandırmaktan başka bir şeye yaramadığı yönündeki raporlarına rağmen Suriye’deki silahlı isyanı desteklemekten vazgeçmeyen Obama yönetiminin masum olduğunu söylemiyoruz. Fakat burada ilginç olan nokta, Amerikalıların Suudileri ve Müslüman Kardeşler’e söz geçirebileceklerini ama Erdoğan’ı rüyasından uyandırmanın mümkün olmadığını belirtiyor olmaları. Hersh’e konuşan Pentagon’dan bir danışman aynen şunu söylüyor:
“Erdoğan’dan Türkiye’ye akan yabancı cihatçıların hattını kesmesini istedik. Ama o, (Osmanlı İmparatorluğu’nu diriltme konusunda) büyük bir hayal görüyor ve bunu ne ölçüde gerçekleştirebileceğinin farkında değil.”
Amerikan yönetiminin Türk hükümetine yaklaşımı 2013’ten bu yana trajik bir dönüşüm geçirdi. Stratejik ortak olarak birlikte hareket ettikleri günler eskide kaldı. Şimdilerde ABD, Ankara’yı NATO’nun başını belaya sokmaktan ya da bölgesel dengeleri alt üst etmekten alıkoyacak önlemler alma gereği duyuyor.
Ankara’nın yeni yıla girerken kamuoyuna satabildiği tek dış politika olayı AB ile müzakere masasına dönülmüş olması. Sur’da, Silvan’da, Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de Suriye manzaraları yaşanırken, ‘Beyaz Toros’lar sokaklara dönerken, insanlar susturulurken, gazeteciler tutuklanırken, baskılar ayyuka çıkarken, keyfilik ve hukuksuzluk alıp başını giderken AB sürecinin de tekrar çuvallaması fazla zaman almaz. “Artık Türkiye öngörülebilir bir ortak mı” sorusu AB üyeleri için de geçerli bir soru.
Ülkenin dış politika seyri tek adamın katmanlı rüya aleminden çıkmadıkça komşular ve müttefiklerle ilişkilerin mantıklı bir çizgiye gelmesi zor. Bu konuda 2016’dan umut var mı umut? Ne arar! (Radikal)
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025