Fehmi KORU
CHP’nin içini iyi bilen, oradaki gelişmeler yanında CHP ile ilgili haber ve yorumlara da vakıf bir tanıdığıma, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu ne güzel yöneltiyorsunuz Özgür Bey, diyenler oluyor mudur?” sorusunu yönelttiğimde aldığım cevap beni hiç şaşırtmadı.
Olmuyormuş çünkü.
Tanıdığım, “Herkes şaşkın” da dedi.
Geçen hafta sonu, CHP’nin üç önemli ismi -Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş-, Ankara’da bir araya gelerek, ne zaman yapılacağını ancak AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bilebileceği seçim konusunu görüştü.
Daha doğrusu, yapılacak seçimde CHP’nin cumhurbaşkanlığı için kimi aday göstereceği konusunu…
Görüşmeden, Özgür Özel’in önceki açıklamaları istikametinde bir sonuç çıktığı anlaşılıyor: Mansur Yavaş’ın aday olmayacağı bir önseçim yapılacakmış…
Anlaşılan, CHP ne zaman yapılacağı bilinmeyen seçimde Ekrem İmamoğlu’nu aday gösterecek…
Peki ya, Mansur Yavaş? O ne yapacak?
Galiba o, zamanı geldiğinde, daha geniş bir platformu arkasına alıp kendi adına seçime katılacakmış…
İlk turda hangisi önde çıkarsa, ikinci turda, diğeri ve taraftarları onu destekleyeceklermiş…
Ne kadar parlak bir fikir, değil mi?
Tanıdığım için, “CHP ile ilgili haber ve yorumlara vakıf” dedim ama, ben de gelişmeleri izlemiyor değilim.
İzlemelerimden edindiğim kanaat şu: CHP’yi bilen ve iktidarın değişmesini arzu eden yorumculardan aklı başında bilinenler arasında bu parlak fikri savunan tek kişi ile karşılaşmadım. Neredeyse herkes, iki adayın erken yarışını, aday belirleme işinin önseçime bırakılmasını ve seçime iki ayrı adayla girilmesi tercihini beğenmedi, beğenmiyor…
Siyasetin doğal akışına ters çünkü…
“Neden?” sorusuna verilen “Yargı tehdidi altındaki İmamoğlu’nu bu yolla koruma altına almak için” cevabı da beni tatmin etmedi.
Ülke gerçekleri ile bağdaşmadığı için…
Acaba bu aklı CHP’nin öndegelenlerine kim vermiş olabilir?
Bunun tuhaf bir soru olduğunun ben de farkındayım, ama ne yapayım, CHP’de geçmişte de benzer beklentiler yaşandığını ve onlara dayalı yanlış kararlar alındığını biliyorum.
Hemen 2011 genel seçimini hatırlamam bundan.
O seçimden 15 gün kadar önce, ismi verilmeyen ünlü bir iş insanının, isteyen herkesle seçimi CHP’nin kazanacağına dair bahse girdiği Cumhuriyet gazetesinde Cüneyt Arcayürek imzalı bir yazıya konu olmuştu. Aynı gazetede, bir başka yazar -Leyla Tavşanoğlu-, ABD yönetim kademelerinden biriyle Washington’da görüşürken, onun kendisine “AK Parti’nin oy oranı yüzde 38’de kalacak” dediğini yazdı.
AK Parti 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimden, yüzde 46.58 oy oranıyla 550 üyeli TBMM’de 341 milletvekili kazanarak ve iktidarını pekiştirerek çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu o seçimde CHP’nin henüz bir yıllık genel başkanıydı.
Seçimi partisinin kazanacağına inanmış, inandırılmıştı.
İktidar partisinin nasıl olsa kazanacağı bir seçimde sandıktan CHP’nin başarılı çıkacağına inandırılmış olan Kılıçdaroğlu ve çevresi, daha sonra bir süre kendilerine gelemedi.
O arada ben de, CHP’nin hiç akla gelmeyecek kişi ve çevrelerden akıl alabileceğini öğrenmiş oldum.
Herkesle CHP adına bahse giren iş insanı, sonraları pek çok vesileyle gündemi işgal edecek olan Rahmi Koç’un eniştesi İnan Kıraç’tı.
İnan Bey, o sıralarda Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nın mütevelli heyetindeymiş ve o iddialı bahsi de vakıf toplantısında etrafındakilerle paylaşmış…
Bu eski olayı hatırladığım için, “İki değerli adayınız var, ikisi de seçime katılsın, hangisi önde çıkarsa diğeri onu desteklesin” aklını verenin kim olduğunu merak ediyorum.
Etrafından, partisine yakın insanlardan, destekçi yazar ve yorumculardan uyarılar geldiği halde, CHP genel başkanı Özgür Özel’in iki adayı da ikna ederek üzerinde uzlaştığı görüşün sahibi, herhalde sözü dinlenir biri olmalı.
Son iki cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP içinden kaynaklanan engellemeler ve yanlış hesaplamalarla zor olanın tercih edilmesiyle, iktidarın işi kolaylaşmıştı.
“Her olaydan ders alınır” genel kuralı siyasette de geçerli olduğu halde, CHPliler bu genel kuralın istisnası olarak kalmaya devam edecek gibi.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025