Fehmi KORU
Ülkemiz üç gün üst üste dünya medyasının ilgisindeydi; TV kanalları, gazeteler, radyolar, internet siteleri, Türkiye’de olanları, izleyici, okuyucu ve dinleyicilerine duyurdular.
Malta medyası bile…
Bir adalar devleti olan 500 bin nüfuslu küçük Malta’da 90 yıldır çıkmakta olan İngilizce ‘Times of Malta’ gazetesinin manşetinde, kırmızı/beyaz Türk bayrağı önünde meydan okuyan tavırlı bir genç kadının avazı çıktığı kadar bağırırken çekilmiş fotoğrafını gören Maltalılar ne düşünmüşlerdir acaba?
Dünyanın öndegelen medya organlarının ülkemize ilgisi devam edecektir.
Keşke bu ilgi olumlu bir gelişme sayesinde olsaydı. Çoktandır böyle bir imkandan mahrumuz; Türkiye, hiç değilse son on yıldır, genellikle olumsuz haberlerle dünya medyasının gündemine giriyor.
Bu defa da İstanbul’un üç kez seçilmiş büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başına gelenler yüzünden ilgi odağıyız.
Haberlerde esas üzerinde durulan, İmamoğlu’nun yapılacak ilk seçimde cumhurbaşkanı olma ihtimali sebebiyle siyaseten önünün kesilmek istenmesi…
İletişim Başkanlığı ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve AK Parti sözcüsü Ömer Çelik arka arkaya yaptıkları açıklamalarda, yürütülen işlemler ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ilişkilendirmenin yanlış olduğunu belirttiler belirtmesine ama, yabancı medya o açıklamalara kulak vermemiş görünüyor.
Muhtemelen iktidar dışarıdan gelen tepkileri önemsememek niyetinde; ancak Türkiye kendisini dünyaya kapatmış, kendi yağıyla kavrulmayı bilen, ürettikleri sayesinde ekonomisi tıkırında olan bir ülke değil.
Yabancıların olumlu ilgisini bekleyen kırılgan bir ekonomisi var ülkemizin.
“Yabancı” denilenler ekonomimize kaşımız gözümüz için ilgi duyuyor değiller; paradan para kazanma imkanı var diye Türkiye’ye geliyorlar. Daha büyük zararı engellemek için küçük zararı göze alıp ilk fırsatta kaçmaları bundan…
İktidarın medyadaki dostları, günler öncesinden, sonradan yaşanacakları paylaşabildiklerine göre, gelişmeyi planlayanlar gelişmenin ekonomiye olumsuz yansıyacağını da hesaplarına katmışlardır.
Katmamışlarsa, işte o zaman kötü.
SOKAKLAR YÜRÜMEKLE HALA AŞINMIYOR
Ülkenin dört bir tarafında sokaklar hareketli.
İnsanlar haksızlığa uğradıklarında, kendilerinin ve değer verdiklerinin haklarını savunmak istediklerinde, önemsedikleri konularda seslerini duyurmaları gerektiğinde, sokakları ve meydanları kullanarak bunu yaparlar.
Bizim nesil gençliğini sokaklarda geçirdi desem yeridir.
Siyasette cumhurbaşkanlığı makamına kadar yükselmiş Süleyman Demirel’in “Sokaklar yürümekle aşınmaz” vecizesi, döneminin halk hareketlerine onun verdiği tepkisidir.
Gençliğimde, Kıbrıs ve Filistin konulu gösterilere -bazısında konuşmacı olarak- katıldığım gibi, değişik partilerin hak ve özgürlükleri kısıtlama amaçlı yasa girişimlerine sokaktan verilen tepkilerde yer aldığımı da hatırlarım.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bizim nesliden sayılır; hiç kuşkusuz o da vaktiyle tepkilerini duyurma amaçlı mitinglere, yürüyüşlere katılmıştır. Kitlelerin seslerine kulak verilmesinin gerekli olduğunu bilecektir.
İktidarlar sokakların hareketlenmesini istemez, hareketlenince hoşlanmaz, varlığının tehdit edildiği endişesine kapılır, gösterilerin fazla uzamasından çekinir.
Her iktidarın siyasi hafızasında, Paris’te başlayan ve oradan dünyanın değişik ülkelerinde etkisini hissettiren 1968 öğrenci hareketleri vardır.
Yine de tahammül edilir sokaklardan yükselen sese…
Zaten Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bir maddesi -1982 Anayasası’nda 34. madde, başka hiçbir anlama çekilmesine izin vermeyecek bir açıklıkta, “Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” hükmünü getirmiştir.
Bir ara, tepkilerini şehirler arası yollarda yürüyerek dışa vurmaya kalkacakları engelleme amacıyla 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na konulmuş (22. madde) “...Ve şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez” ibaresinin iptali için yapılmış başvuruyu Anayasa Mahkemesi yerinde bularak iptal etmiştir.
Meydanlar ve sokaklar hak ve özgürlüğü kulanma alanıdır.
Sokakları, meydanları tepki vermek amacıyla kullananların da eylemlerini saptırmaya kalkışacaklara karşı dikkatli olmaları gerekir. Kalabalıklara sızan tiplerin kitleleri yanlış yönlere sevk etme çabaları ya da işin içine vurucu-kırıcı-öldürücü silahları sokarak barışçı eylemi kanlı hale dönüştürme gayretleri olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Dünyanın gözü üzerimizde.
ABDE’NİN DE…
Bazıları günlük basınla buluşmasında Türkiye’de yaşananlara dair bir soruya ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce’un verdiği cevabın basitliğine şaşırmış görünüyor.
ABD’nin yeni yönetimi, eminim, daha önce bizdeki pek çok örneği takdire ve taklide layık bulduğu gibi, bu gelişmeyi de merakla izlemeyi yeğleyecektir.
Trump’ın da ABD’de hesap soracakları var çünkü.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025