Fehmi KORU
Türkiye bir demokrasi, bu sebeple iktidarın yanında muhalefet partileri de olacak. Son seçim sandıktan Ak Parti’yi iktidar çıkardığı gibi CHP, MHP ve BDP’ye de temsil ettikleri siyasi kesimlerin sözcüsü olma görevini verdi. Sandıktan güçlenerek çıkan her iktidar partisi nasıl davranırsa öyle davranıyor Ak Parti; ancak muhalefet partilerinde ciddi bir istikamet belirsizliği yaşanıyor.
CHP’yi bu gözle ele alalım.
Halk iktidarı değiştirmeye karar verdiğinde o konum için düşüneceği partinin CHP olması beklenir. Geçmişte hükümetler kurmuş bir parti CHP. ‘Altı oku’ gördüğünde gözü kapalı mührü basacak küçümsenmemesi gereken bir taraftar kitlesi var. Bürokraside, iş dünyasında, medyada CHP’ye ‘umut’ bağlayanları da unutmayalım.
Ancak CHP, tabanına, iktidara alternatif olabileceği umudunu vermiyor.
Nasıl bir parti CHP? İlk akla gelen ‘sol’ sözcüğü yönetim kadrosunu göz önünde tutunca tam uyuşmuyor CHP ile; ‘sol’ denildiğinde ilk akla gelen isimlerin CHP ile ilgisi de, ilişkisi de bulunmuyor. ‘Sol’ geçmişte işbirliği yapılacak bir parti olarak görürdü CHP’yi; geniş-cepheli mücadelelerde işbirliği örnekleri verildi de...
Sol, bugün, CHP’yi önündeki bir engel olarak görüyor.
Kimliğinden ‘sol’ iddiasını aldığınızda CHP için geriye fazla bir siyasi malzeme kalmıyor. ‘Sol’ da değilse nedir CHP? Hangi sosyal kesitin, hangi davaların partisidir?
Zorluk biraz da Ak Parti’nin izlediği ‘sosyal’ politikalardan kaynaklanıyor. Kendisini ‘muhafazakâr-demokrat’ olarak tanımlasa da, topluma yönelik politikalarında basbayağı ‘sol’ bir program uyguluyor hükümet. Önceliği ekonomik istikrara vermesi, ülkeyi büyütürken zenginliği daha geniş kitlelere yaymak istemesi, ‘fakir-fukara, garip-guraba’ deyimiyle tanımladığı nimetlerden daha az yararlananları gözeten sosyal yardım girişimleri...
Bütün bunlara karşı, CHP, “Bizim programımızı çalıyorlar” dışında bir söylem geliştiremiyor. Böyle giderse, gireceği her seçimde, Ak Parti karşısında kaybetmeye mahkum görünüyor CHP...
Geçmişte CHP’yi yine de iktidara taşıyan ‘formüller’ devreye girer, olağanüstü dönemlerin yararını CHP görürdü. O formüllerin işlemeyeceği olağan dönemlerin günü belirlediği ‘Yeni Türkiye’ en fazla CHP’yi (tabii diğer muhalefet partilerini de) zorluyor.
Zorluyor, ama dışarıdan bakanların gördüğü bu gerçeği henüz CHP kadrosunun ve partiye yakın çevrelerin bu çıplaklıkla fark ettiği söylenemez. Fark etselerdi, ağızlarından çıkanlara CHP sözcüleri son zamanlarda biraz daha dikkat eder, iktidardan gelebilecek karşı-tepkilerin altında ezilebileceklerini düşünüp daha ölçülü davranırlardı.
İkinci keman olmak da bir konumdur orkestralarda; ancak siyasette sürekli ikinciliğin hiçbir cazibesi yoktur. Kitleler hiçbir zaman iktidar olmayacak bir partiye neden oy versinler, o parti için mücadeleyi neden göze alsınlar?
Son ayları gözünüzün önünde canlandırın: İçeride ve dışarıda meydana gelen onca önemli olaydan hangisinde CHP’nin olumlu-olumsuz bir katkısı, akılda kalan bir başarısı, yakın duran insanlara “Keşke oyumu CHP’ye verseydim” dedirtecek bir tavrı oldu?
Muhalefet yeni bir dil bulmak zorunda.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025