Fehmi KORU
Sahi Cumhuriyet gazetesi ‘FETÖ’cü’ sıfatını hak edecek bir çizgi izlediği için mi operasyona muhatap oldu?

İddia bu.
Bu iddianın sahipleri de, biri, gazetenin bağlı olduğu vakıfta yöneticilik konumunu kaybetmiş eski bir politikacı (CHP’den bakanlığı var)… Diğeri, gazetede eskiden köşesi bulunan şimdinin CHP milletvekili…
“Çıkar çelişkisi var” bulunduğu için iddiaları dikkate alınmaması gereken kişiler bunlar…
Sebebi açık: İkisi de gazetede eski konumlarına gelmenin mücadelesini veriyorlar…
Günün moda ve sonuç getiren suçlaması ‘FETÖ’cülük’ olduğu için bu yola başvurmaları akıllıca bir davranış…
İşte sonuç da aldılar.
Tamam da, sonuç üzerinde düşünmek şart
Acaba hangi sonuç daha etkili?
Cumhuriyet gazetesinin yönetim ve yazar kadrosundan 9 kişinin cezaevine düşmesi mi?
Yoksa, “Cumhuriyet gazetesine operasyon yapıldı” gürültüsü eşliğinde içte ve dışta hükümet-karşıtı boğucu bir havanın oluşması mı?
Birkaç gündür Cumhuriyet ekseni etrafında gelişmeleri izlerken kendi hayatımdan kareler geliyor gözümün önüne…
En sonuncu kareden başlayayım:
Meclis’te kurulmuş ‘15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’ önünde yaşadığımla…
Orada, izlenen bazı politikaların doğurduğu yanlışlıklara temas ettiğimde, bir AK Parti milletvekili, “Siz bu sözlerinizle CHP’ye yardımcı oluyorsunuz” tepkisini vermişti.
Cevaben özetle şunu söyledim:
“Ben buraya CHP’ye yardımcı olmak için gelmedim; sizlere yardımcı olmak için geldim. Çünkü eğer benim tespitlerim doğruysa, yani ‘darbecilerle mücadele ediyorum’ derken bazı yanlışlar yapılıyorsa, bunun sebep olacağı siyasi fatura onlara değil sizlere çıkarılacaktır. Uyarılarım bunun önüne geçmek için…”
Gücü elinde tutanlar, bu işin doğası gereği, zaman zaman güç alanında beliren saptırmacalar yüzünden, yanlışlıklar da yapmaya başlıyorlar. Eğer yakınlarında kendilerini uyaracak birileri yoksa, uzakta bulunanlara da kulak asmıyorlarsa, yanlış yapma ve yanlışta ısrar etme ihtimalleri artıyor.
Eskiden, iktidarda bulunan siyasi partilerin liderlerinin hem yakınlarında tuttukları âkil insanlar olurdu, hem de uzaklarına kulak verirlerdi.
Menderes öyleydi. Demirel ve Özal da…
Erbakan Hoca’nın da görüşlerine önem verdiği ve sözünü dinlediği siyaset dışından kişiler olduğunu biliyorum.
Çocuk yaştaki gençlerin bile görüşlerini öğrenmek isterdi.
O insanlar yollara düşer, yakınlıklarına göre ya doğrudan “Süleyman Bey yanlış yapıyorsun”veya “Her şey iyi gidiyor, ama bir de şu var” biçiminde dolaylı uyarılarda bulunurlardı.
Hepsinin görüşlerine değer verdiği yazar-düşünür çevresinden de dostları olurdu.
Şimdi?
Var mıdır? Varsa da ben bilmiyorum.
Bildiğim, en ufak bir uyarıya verdikleri “Ama bu CHP’ye yarar” tepkisi…
Tepkiyi AK Parti çevresinden bekledim
Cumhuriyet’le ilgili gelişme bana göre ‘yanlış’ bir girişim…
Ona karşı girişimin ‘yargı’ tarafından hayata geçirildiğini ben de biliyorum, ayağa kalkanlar da biliyor.
Peki neden fatura siyasi iktidara çıkartılıyor?
Verilen veya verilmeyen tepkilere bakarak…
Bir gazetenin çekirdek kadrosuna mensup bu kadar çok sayıda kişi tutuklanıp cezaevine konuluyorsa, buna en yüksek sesli tepkiyi, başka herkesten önce, AK Parti kadrolarının vermesi gerekirdi.
Hiçbir tepki gelmedi o yönden…
Oysa, eğer bir faturası olacaksa bu gelişmenin, fatura doğrudan AK Parti’ye çıkacak…
Çıkıyor da…
Daha önce kısık sesle iktidara verilen tepkiler, içeride ve dışarıda, desibel olarak dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Meslek hayatım boyunca yayın felsefesiyle en fazla sorunum bulunan, en çok kalem kavgasını yazarlarına karşı verdiğim, geçmişte hakkında çizgisini yerin dibine batıran yazılar yazdığım bir gazetedir Cumhuriyet…
Şahsıma yönelik pek çok iftira ve hakaret ile yine onun sayfalarında karşılaşırsınız…
O iş başka, bu iş başka…
Geçmişte, o zaman iktidarda bulunan bir siyasiden gelen talimatla, Ankara temsilcisi ve yazarı olduğum Yeni Şafak gazetesine karşı bir işgal girişiminde bulunulmuştu polis tarafından (Ocak 2002)…
Yeni Şafak AK Parti’ye yakın görüldüğü için…
O sıkıntılı dönemi başka çizgideki meslektaşlarla dayanışarak aşmıştık.
Beğenelim beğenmeyelim, ülkemizde yeri sağlam bir siyasi çizgiyi temsil ediyor Cumhuriyetgazetesi…
Yerinin sağlamlığı o siyasi çizginin bir parti ile örtüşmesinden: CHP ile…
Evet, devran değişti, CHP’nin oyları kemikleşmiş oy oranını aşamıyor ve tabii Cumhuriyetgazetesinin okur sayısını da bu durum olumsuz etkiliyor.
CHP’nin toplumdaki karşılığını genişletme girişimleriyle Cumhuriyet’in kendisini geniş kitlelere beğendirme çabası üst üste çakıştığında, ikisi de bundan yarar görmüştü. Bugünkü tirajını üçe katladığı dönemleri de oldu Cumhuriyet’in…
O geriledi, AK Parti’ye ve onun çizgisindeki gazetelere gün doğdu.
Dışarının endişesi: Bundan sonra sıra CHP’de mi?
Bu yazıda değinmem gereken bir nokta daha var; daha doğrusu şu soruya cevap aramalıyım: “Cumhuriyet’e karşı operasyon neden bu kadar çok tepki çekti; özellikle de dışarıdan?”
Sorunun yalın cevabı şu: Çoğu tepkici “Cumhuriyet gazetesinden sonra sıra Cumhuriyet Halk Partisi’nde mi?” kuşkusu içinde de ondan…
Öyle düşünenlerin kuşkuları ‘HDP operasyonu’ ile yatışmadı, tersine daha da depreşti.
‘Tek-sesli bir Türkiye’ projesinin var olduğuna inanıyor bazı insanlar…
Kasıtlılar… Saçma…
Bunları ben de biliyorum.
Proje varsa proje de yanlıştır; yoksa, böyle bir inanışın yayılmasına yol açmak da yanlıştır…
Ne yapılmalı?
Hâin bir askeri darbe girişimine mâruz kalmış bir ülkede, hele bir de OHAL ilân edilmişse, normal-dışı bazı uygulamalara sahne olunması kaçınılmaz…
Üstelik, aynı ülke, içeride teröre dışarıda toprak bütünlüğüne karşı tehditlere de mâruzsa…
Siyaset ve siyasetçi bugünlerde daha da dikkatli olmak zorunda.
Kendisine sunulan temsil görevinin en doğru politikalarla ülkeyi yönetmek için verildiğini unutmadan, toplumsal yapının kilit taşlarının zedelenmesine izin vermemesi gerekir siyasetçi…
Bu sebeple de, gelişmelere ilk tepkinin, Cumhuriyet gazetesi ve HDP ile onlara yakın kesimlerden değil, bu gelişmenin en fazla kendilerini sıkıntıya sokacağını hissederek, onlardan da önce, iktidar çevrelerinden gelmesini beklerdim.
Cumhuriyet’in tarihinden olumsuzlukları, HDP’nin hatalarını saymak kolay, zor olan, onların demokratik düzenin vazgeçilmez parçaları olduğu anlayışıyla, olumsuzluklarına ve hatalarına rağmen, Cumhuriyet’i ve HDP’yi gözden çıkarmamaktır.
Daha önce bir kez, iktidarı, yanlışlıklarında yanına çekmeyi becermiş olan FETÖ’nün, hiç değilse bu defa, demokratik tepki özelliğini elimizden almasına müsaade etmeyelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025