Fehmi KORU
Her uzun yolculuk benim için halkın nabzını tutma vesilesidir de. Genellikle daha önce uğradığım yerlere uğrar, her gördüğümde fikir teatisinde bulunduğum aynı kişilerle sohbet eder, onların genel havasını değerlendirme imkanı bulurum.
Bu defa da öyle oldu.
Değerlendirmemin özeti şu: İktidar cephesi İstanbul seçimini yeniletme ısrarıyla siyaseten hayati bir yanlışa imza atmış görünüyor. İnsanlar seçimi iptal etme gerekçelerini anlamamış, yapılanın haksızlık olduğuna inanmış durumda.
Cumhur İttifakı‘nın adayı Binali Yıldırım da bunu kişisel temaslarında bire bir yaşıyor. Eşiyle yaptığı ziyaretler kapsamında karşısına çıkan bir kadının kendisine, “Seçimi yeniden yapmasanız olmaz mıydı? Size yakışmadı. Sizi seviyoruz ama bu son olaylar olmadı” dediğini bütün Türkiye duydu.
Zaten bütün Türkiye pek az istisnasıyla o kadın gibi düşünüyor.
YSK kararı idam cezasından farksız
Ben bazen kaçırabilirim, onun için tereddütle soruyorum: Yüksek Seçim Kurulu (YSK), oy kullanmamızdan 36 gün sonra verdiği seçimin tekrarlanması kararının gerekçelerini, kararını ilan etmesi (6 Mayıs’ta olmuştu bu) üzerinden geçen bunca günden sonra açıkladı mı?
Açıkladığına dair herhangi bir haber okumadım da…
En son gelen haber gerekçeli kararın bugün açıklanacağı yönünde.
Oysa, kararlarını duyurdukları ilk açıklamada yer alan özet ifadeler, seçimin tekrarını haklı kılacak vahamette yanlışlıklar içermiyordu ve ardından YSK’nın karar oylamasına katılan yedi asil üyesinden dördünün karara muhalif kaldığını, kararın ancak yedek üyelere oy kullandırılarak alınabildiğini öğrenmiştik.
Ayrıntılı gerekçe, bu konudaki kafa karışıklığını gidermek için zorunlu.
Seçimin tekrarlanması kararı, ceza davalarında verilebilecek en ağır cezanın siyasetteki mukabili sayılabilir. İdam veya ağırlaştırılmış müebbet cezası gibi bir şey bu. Ceza davalarında en ağır ceza verilirken elde ciddi kanıtlar bulunması, hatta suçlunun suç işlerken yakalanmış olması gerekir.
Elinde dumanı tüten silahla…
İstanbul’da 15 milyondan fazla insan yaşıyor, bunlardan 10 milyonu aşan bir nüfus, seçmen. Bu kadar insanın yazın ortasında yeniden sandık başına gitmesine yol açacak bir karar verilirken, sadece söylentilerle veya sonradan uydurulduğu kuşkusuna düşülebilen gerekçelerle karar verilemez.
Fark edilmediği sanılmasın: Seçimin tekrarı kararı CHP’ye ve adayına karşı gibi görünse bile İstanbul seçmenine verilmiş bir cezadır.
Hiç tereddüdünüz olmasın: İstanbul seçmeni bu cezayı hak etmiyor.
Ağır ceza mahkemeleri, savcılığın sunduğu iddianame çerçevesi içerisinde muhakeme yapar ve savunmaya da önceden bildirilmiş olan kanıtları cevaplama hakkı tanırlar. Suç ne tür bir cezayı gerektiriyorsa, bunu, iddianamede ileri sürülen iddialar kanıtlandığı takdirde ve ilgili yasa maddesinde var olan miktarda verirler.
YSK’ya AK Parti’nin üç bavul dolusu ‘kanıt’ ile yaptığı başvuru, o noktaya kadar AK Parti ve MHP sözcülerinin dillerine doladıkları türden şaibelerle, hileler ve oy kaydırmalarıyla ilgili kanıtlar içermiyor; bunu biliyoruz. AK Parti, sandık kurullarının oluşum biçimi ve kurullarda görev verilen kişilerin seçiminde usulsüzlük yapıldığı iddiasını YSK’ya ‘kanıtlar’ ile taşıdı.
Verilen karar da bu çerçeve içerisinde kalmak zorunda. İlk açıklama da o yönde zaten.
Şimdi sorular
Peki de, daha önceki referandumlar ile genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sandık başlarında görev yapmış olan kişilerin varlığı, nasıl oluyor da, bu defa seçimin tekrar edilmesini gerektirecek çapta bir suç teşkil edebiliyor?
Aynı sandık görevlilerinin nezaretinde yapılmış diğer üç (ilçe belediye başkanlığı, belediye meclisi ve muhtarlık) seçimleri için kullanılmış oylar geçerli sayılıyor da, yalnızca büyükşehir belediye başkanlığı için verilmiş oylar sakıncalı ve tekrarlanmaya değer bulunuyor?
Sandık görevlilerini belirleyen il seçim kurulları olduğuna göre, yapılan yanlışlık bir cezayı hak ediyorsa, cezanın seçilmiş belediye başkanına veya seçmene değil de il seçim kuruluna verilmesi gerekmez mi?
Bunlar seçmenlerin zihninde dolaşıp duran sorular.
Karar toplantısında asil üyelerin hepsi yer almışken yedek üyelere oy kullandırılarak seçimin tekrarlatılması da bir başka sorun. Daha önce aynı durumun söz konusu olması, İstanbul gibi kalabalık seçmeni bulunan bir kentle ilgili seçimi tekrarlama kararında da aynı yasal yanlışlığın yapılması için yeterli gerekçe midir?
İşte size bir soru daha.
Cevaplarını ancak YSK gerekçeli kararını açıkladığında öğrenebileceğiz bu soruların.
YSK kararını galiba bugün açıklayacak. [“Galiba” dememin sebebi, daha önce de gün belirlenmiş, ama açıklama gelmemişti; ondan.] Ben de bu yazıyı, yapılacak açıklamada yer almasını beklediğim hususların neler olduğunu bilesiniz ve yazımda sıraladığım soruları kararın gerekçeleriyle mukayese edesiniz diye yazdım.
Esas kararı 23 Haziran’da halk verecek.
Yazarlar
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025