Fehmi KORU
Alt tarafı bir ilin belediye başkanlığı için seçim yapılacak 23 Haziran günü; o ilin ülkenin en kalabalık nüfuslu kenti İstanbul olması olayın bu denli büyütülmesine yine de gerekçe teşkil etmiyor.
Sonuçta sandıktan önde çıkan başbakan veya cumhurbaşkanı olmayacak, partisi iktidarı teslim almayacak; kazanan belediye başkanlığı koltuğuna oturacak ve kentin dev sorunlarıyla uğraşacak.
Hatta, adaylardan biri ‘milletvekili’ sıfatını taşıdığına göre, seçilememe durumunda, o aday yeniden TBMM çalışmalarına katılabilecek. Diğer aday kaybederse, bu seçim sürecinde partisi tabanında kazandığı itibar sebebiyle, onun da önü açık…
Ortada bu kadar büyütülecek bir durum yok sizin anlayacağınız.
Gerçek bu, ancak beklenti yine de çok fazla.
Cumhurbaşkanı neden yarışa katılmıyor?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın seçimin ilk turunda aktif olarak sahada yer aldığını, bütün reklamlarda aday yanında görüntü verdiğini, seçim tarihinden önceki bir hafta boyunca İstanbul’un ilçelerinde mitingler düzenlediğini biliyoruz; buna karşılık tekrarlanan seçimde genel başkanı olduğu partisinin adayını yalnız başına bırakmayı tercih etti Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Bunun tek sebebi yok; ancak benim önem verdiğim en önemli sebep, tekrarlanan İstanbul seçiminin, sonunda hangi aday kazanırsa kazansın, ülke genelinde değişikliklere yol açması ihtimalidir.
O ihtimalin gerçekleşmesi en fazla AK Parti’yi zor duruma düşürecektir.
31 Mart günü yapılan seçimde sandığa yansıyan iradeyi kabul edip Yüksek Seçim Kurulu‘ndan (YSK) mazbatasını da almış olan başkanı tebrik edebilseydi AK Parti yönetimi, seçimin etkisi belediye sınırları içerisinde kalacaktı; ancak tekrarlama kararıyla birlikte başlayan yeni süreç, 23 Haziran günü yapılacak seçimle, siyaset ortamını ülke çapında etkilere açık hale getirdi.
Bu olmasın, seçimin etkisi İstanbul sınırları dışına taşmasın isteniyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu yüzden kendisini geriye çekti.
İstenen bu, ancak önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan adaylar arası televizyon münazarasına gösterilen ilgi bile, ister istemez, ülke siyasetinde yeni bir sayfanın açılmasına sebep olacak gibi.
Pazar günkü TV programı için belirlenen çerçeve hemen her şeyiyle ABD’deki uygulamanın bize aktarımı. Orada da ikili tartışma programı 150 dakika sürüyor ve programı yöneten, her bir adaya sorduğu soru için üç dakika cevaplama süresi tanıyor. Bizde de bu kurallar uygulanacak.
Bu programın yapılmasını kabul etmekle, AK Parti, 17 yıldır sürdürdüğü rakiplerle aynı zeminde TV programlarına katılmama prensibinden vazgeçmiş oluyor. Bundan sonraki seçimlerde, kamuoyu, AK Parti’den lider düzeyinde de TV tartışmalarına katılma bekleyecektir.
Belki de daha fazlasını…
ABD’de pişen bize de düşüyor
ABD’de gelecek yılın Kasım ayında başkanlık seçimi var. İki partiden o göreve kendisini layık gören isimler birbiri ardına adaylıklarını açıkladılar ve partilerinin delegelerine kendilerini beğendirmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Her partiden çok sayıda aday adayı var.
Demokrat Parti’den şimdiye kadar “Ben de adayım” diye ortaya atılan aday adayı sayısı 23’e ulaştı. Bizim İstanbul’da sandık başına gideceğimiz günden bir hafta sonra (26 ve 27 Haziran günleri), bunlardan şartları uyumlu bulunan 20 aday adayı, 10’ar kişilik gruplara bölünerek iki gün üst üste yapılacak münazaralarda kozlarını paylaşacaklar.
Çoğu bilinen isimler, deneyimli siyasiler olmakla birlikte, kamuoyu da onları bu programlarla daha yakından tanımış olacak.
Ne bileyim, bu Pazar günü yapılacak Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu atışması, ABD’de henüz aday adayı seviyesindeyken görülen benzer karşılaşmaların bizde de yapılması taleplerini gündeme getirebilir.
Günümüz ortamında, insanlar, araya medyanın ve yorumcuların girdiği bilgilenmeler yerine daha doğrudan bir tanımaya imkan sağlayan zemin arayışındalar.
Münazaralar işte bu arayışa cevap olarak yapılıyor.
Bu günlerde yaşananları ileride kaleme alacak siyasi tarihçiler, büyük ihtimalle, bir belediye başkanlığı için yapılan tekrar yerel seçimi ülkemiz demokrasisini çok fazla etkilemiş bir olay olarak kayda geçireceklerdir.
Daha doğrusu, 23 Haziran seçimi, şimdiye kadar yaşanan öncesi ve sandık başına gideceğimiz günün ertesinden itibaren yaşanacak sonrası ile köklü bir değişim ve dönüşüme geçit verebilir.
Şunun şurasında sayılı günler kaldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025