Fehmi KORU
Türk siyasi hayatında ne yaptığını en iyi bilen parti hangisi, lider kim?
Bu sorunun cevabı herhalde kimseyi şaşırtmaz: Ne yaptığını en iyi bilen parti MHP, lider de onun genel başkanı olan Devlet Bahçeli’dir.
Son yıllara damgasını vuran en önemli dönemeçler hep Devlet Bahçeli’nin yönlendirmesiyle ve MHP’nin istediği istikamete uyularak alındı.
Konu unutulmaya yüz tutmuşken ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ adı verilen köklü değişikliği teklif ederek ülkeyi referanduma götüren, Bahçeli’nin “Teklifinizi getirin, sistem değişikliğini destekleyelim” çıkışıydı.
O zamana kadar tasarlanan değişimi ‘başkanlık sistemi’ olarak takdim eden AK Parti’ye ismi ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ olarak kabul ettiren de yine MHP oldu.
‘Cumhur ittifakı’ yalnız ismiyle değil bütün içeriğiyle MHP’nin eseridir.
Tayyip Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirme başarısını da yine MHP’nin kazanç hanesine yazabiliriz.
MHP son sözü söyleyen taraf
MHP sistem ve o sistemin doğal sonuçları konusunda AK Parti’den daha titiz olduğu görüntüsü veriyor. Kamuoyunun da genel hatlarıyla fark edebildiği sistemden kaynaklanan aksamaları ortadan kaldırmak amacıyla AK Parti tarafından başlatılan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini elden geçirme çabalarını ve tabanı dinlediği görüntüsü verebilmek için hükümette revizyona gitme niyetini durduran yine MHP ve lideri Devlet Bahçeli oldu.
Dediği tam olarak şu Bahçeli’nin:
“Yeni sistemin yerleştirilmesi için çaba sarf edileceği yerde ‘muhalefetin isteğine cevap veriyorum’ derseniz iki yanlışı birlikte yaparsınız. Her gün bakan mı değiştireceğiz. Bu yola girdiğinizde Yeniçeri ocağı gibi ‘İstemezük’ derler.”
AK Parti içerisinde önemli görevler üstlenmiş isimlerin son zamanlarda yaşadıkları hayal kırıklıklarının yeni oluşumlar arayışlarına dönüşmesinden AK Parti yöneticilerinden daha fazla rahatsızlık duyanların MHP’liler olması şaşırtıcı mı?
Belki. Ancak, yeni arayışlara en ağır tepkiler yine MHP’den ve liderinden geliyor.
Her ne kadar bir ittifak çatısı altında buluşmuş olsalar da iki ayrı -ve farklı- parti AK Parti ile MHP. Şu son birkaç yıl içerisinde yaşadıkları yakınlaşmaya kadar birbirlerine en ters bakan, en ağır eleştirilerle yaklaşan bu iki partiydi. Daha önce hiçbir siyasinin bir başka parti lideri için sarf ettiği görülmemiş itham ve iddiaları MHP yöneticilerinin ağzından Tayyip Erdoğan için işitmiştik.
O günler geride kaldı; şimdi ağızlardan hep karşılıklı övgüler işitiyoruz.
Neden acaba?
Sorumun garipsenecek bir yönü yok, tam tersine yaşananların anlaşılabilmesi için bu soruya doğru cevap/lar verilmesi gerekiyor.
İlk akla gelen cevap, AK Parti ile ilişkiden MHP’nin kârlı çıkmasıdır. Son yerel seçimin sonuçları, iki partinin işbirliği sayesinde MHP’nin kazandığı belediye başkanlığı sayısının artmasına ve oylarının da çoğalmasına yaradığını gösterdi. Güvenilir kamuoyu araştırmaları, AK Parti tabanından MHP’ye akışın hızla devam ettiğini gösteriyor.
Bu elbette önemli bir sebep.
En az bunun kadar önemli bir başka sebep de, ittifak yapısının MHP’ye iktidarın politika tercihleri üzerinde söz hakkı vermesidir. En son örneğini sistemi elden geçirme ve hükümette revizyona gitme niyetine yönelik tavırda gördüğümüz üzere, MHP, iktidar partisinin kolaylıkla tek başına karar verebileceği, kendisinin sandık başarısı için gerekli olan bu iki konuda bile belirleyici taraf olabildi.
Hem de bu tavrını kapalı kapılar arkasında telkinlerle yapmak yerine, güpe gündüz ve aleni bir biçimde ifadeyi tercih ederek…
Kimin bu ikili ilişkide daha etkili olduğunun bilinmesini de istiyor MHP.
Biliyoruz zaten.
AK Parti’den yeni partiler çıkarsa sebebi…
MHP yeni oluşumlara karşı çıkıyor, böyle bir arayış içerisinde olanlara ateş püskürüyor, ama bir yandan da AK Parti’nin içinin karışmasının, partileşme çalışmalarının altında Cumhur İttifakı ile başlayan sürecin ciddi etkisi bulunuyor. Partileşme yolunda çaba gösterenlerin yaptıkları açıklamalarda dile getirdikleri eleştiriler iyi okunursa, AK Parti’nin MHP ile yol arkadaşlığına başlamasından sonra hızlanan bir sürece tepkilerin ön planda yer aldığı görülecektir.
AK Parti’nin birlik ve dirliğini kaybetmesine yol açabilecek son gelişmelerin altında MHP ile ittifakın zorladığı eksen kayması yatıyor.
Gelecekte bugünlerin tarihini yazacaklar, yaşanan bütün köklü değişikliklerde MHP’nin belirleyici etkisini gözardı edemeyecektir.
Bunun MHP adına büyük bir başarı olduğunu da mutlaka belirteceklerdir.
Kendi hesabıma, MHP liderinin “Her gün bakan mı değiştireceğiz, Yeniçeri Ocağı’na döneriz” tepkisini vermesinden çok önce hükümette değişikliğin neden olamayacağını burada anlatmıştım. Bu arada, sistemden kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılmasını mümkün görmediğimi de belli ettiğimi sanıyorum.
Yola böyle devam edilecek. Sona kadar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025