Fehmi KORU
Donald Trump’ın ABD’ye başkan olmasıyla birlikte ve Trump’ın seleflerinden farklı davranışlarıyla zedelenmiş görünse de yaklaşık 70 yıldır bir ‘uluslararası sistem’ dünyamızda varlığını sürdürüyor.
Trump’ın uluslararası arenadaki çıkışlarının meydana getirdiği hava günün sonunda attığı geri adımlarla revize ediliyor zaten.
“Askerlerimizi Suriye’den ve bölgeden çekeceğim” açıklamasını hem de üst üste birkaç kez yaptı Trump; ancak bugün tarihin en yoğun Amerikan askeri sığınağı bu bölgede ve ABD Suriye’deki varlığını da sürdürüyor.
Trump’ın açıklamaları tamamen sonuçsuz kalmadı yine de, daha önceleri sınır dışına dönük askeri niyetlerini ‘yakın çevre’ saydığı Gürcistan ve Ukrayna gibi ülkelerle sınırlı tutan Rusya, kimiyle doğrudan (Suriye), kimiyle de paralı askerleri aracılığıyla (Libya), daha geniş bir coğrafyada at koşturur hale geldi.
Bu arada, ABD’nin kendi iç siyasetindeki karmaşa yüzünden dışarıyla eskisi kadar ilgilenmemesini fırsat bilerek, bastırmak zorunda bırakıldığı eski emperyal niyetlerini dışa vurmaya başlayan ülkeler de oldu.
Fransa gibi.
Macron ve Macron-giller
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen korkunç patlamanın ardından Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iki kez ülkede kendini göstermesi, ekonomik kriz içerisindeki Lübnan’ı kendini çeki düzen vermeye davet etmesi gözden kaçacak bir gelişme değil.
Ülkenin eski vasisi konumunu hatırlatıyor ve Lübnan’ı yeniden vesayeti altına alma yönünde adımlar atıyor Fransa.
Yeni başbakanın bizzat Macron’un tavsiyesiyle iş başına getirildiği söyleniyor.
Suriye de bir zamanlar Fransa’nın hâkimiyeti altındaydı; Macron’un -daha doğrusu Fransa’nın- Suriye ile ilgili de niyetleri mutlaka vardır.
[Macron şu sıralarda Türkiye’nin taraf olduğu Doğu Akdeniz ihtilafında da ‘baş oğlan’ görüntüsünde; Yunanistan biraz da Fransa’yı yanında gördüğü için makul olmayan çizgisinden vazgeçmez görünüyor.]
Niyetlerin belli edilmesi, var olan ‘sistem’in artık işlemez hale gelmesi, her niyet sahibinin niyetlerini hayata geçirmesinin kolaylaşması anlamına mı geliyor?
Fransa –Macron– ve benzerleri herhalde güncel durumun buna izin verdiğini düşünüyor.
Acaba?
Macron-gilleri böyle düşünmeye sevk eden güncel durum tek bir kişinin –Donald Trump’ın- ABD’de başkan seçilmesinin eseriyse, daha doğrusu, Trump kendi başına karar verip onu derhal uygulamaya kalkışan bir tür ‘serseri mayın’ ise, mevcudu fırsat bilip devreye girenlerin başarılı olmaları elbette mümkündür.
Durumdan vazife çıkartarak sonuç alınabilen bir dünyadayız demektir ve onlar da zaten bunu yapıyorlar.
Hatta bir adım daha ileri gidip Trump’ın mevcut sistemin değişmesinin daha doğru olacağı kanaatine sahip güçlü bir odak adına hareket ettiği varsayımını da bu değerlendirmeye eklediğimizde Macron ve onun gibilere şans tanımak mümkün.
Fakat önce Lübnan bugünkü durumuna kendiliğinden mi düştü yoksa düşürüldü mü, bunun üzerinde durmak gerek.
Lübnan’ın dış etkilere açık ve Fransa’nın istediği gibi at oynatabileceği bir ortama Beyrut’taki korkunç patlamayla düşmediğini biliyoruz. Ülkede işsizlik had safhada, hükümetin memurlara maaş ödeyemez hale gelmesine yol açan bir ekonomik kriz var ve enflasyon dayanılmaz boyutlarda. Lübnan parası pula dönmüş durumda. Çıkış yolu olarak kapısına yüz sürülen IMF, Lübnan’dan 10 milyar dolarlık bir krediyi bile esirgedi.
Bütün bunlar patlama öncesinde yaşandı.
Ülke patlama öncesinde patlamaya hazır hale gelmişti sizin anlayacağınız.
Macron emperyal hayallerin adamı mı?
Fransa’nın devreye girmesi Lübnan’ın iç siyasi dengeleri açısından rahatlatıcı bir etkiye de sahip. Sokaklara dökülen ve daha makul bir ülkede yaşama isteğini dışa vuran kitleler bu arzularını İran destekli Hizbullah yapılanmasının siyaset üzerindeki etkisinin azaltılması beklentisiyle birleştiriyordu.
Hizbullah ve arka plandaki İran Fransa’nın devreye girmesini sessizlikle karşıladılar.
Sebebi şu: Başkan olur olmaz Trump tarafından iptal edilmiş Barack Obama’nın en büyük diplomasi başarısı saydığı ‘İran nükleer anlaşması’ konusunda ABD’den farklı düşünüyor Macron’un Fransa’sı. Avrupa Birliği’ni İran ile nükleer anlaşmaya sadık kalma ve ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını uygulamama yönünde etkileyen de Fransa.
Tabloya baktığımızda, her ne kadar her şey sanki Beyrut’taki korkunç patlama sonucu meydana gelmiş bir fırsat aralığının kullanılmasıyla başlamış görünse de, derinlerde bir yerlerde kapsamlı bir hazırlığın varlığından söz edebilmek mümkün.
Birbiriyle irtibatlı olabilir mi bu gelişmeler?
Daha doğru soru şu: Fransa veya daha geniş ifadeyle ‘Macron-giller’ bir boşluk görüp ondan yararlanarak çeşitli sebeplerle bastırılmış daha köklü niyetlerini hayata geçirmek için kendiliklerinden mi harekete geçtiler, yoksa daha ciddi bir sistem değişikliği planının birer parçası olarak mı davranıyorlar?
Bu soru, hareketlenenler açısından üzerinde kafa patlatmaya değecek kadar hayati bir sorudur.
İkinci ihtimal doğruysa, Trump ABD’de başkanlık seçimini kaybetse bile yapılanın yapanların yanına kâr kalması ve doğal olarak Macron-gillerin bundan kazançlı çıkmaları kalıcılık kazanacaktır. Sonuçta eski sistem yok olacak ve yerini onlara hayat alanı açacak bir yenisi alacak demektir bu.
Yok, öyle değil de, hareketlenenler ortamda bir boşluk görüp ondan yararlanmak amacıyla devreye girmişlerse, ille Trump’ın tablo-dışı kalması da gerekmez, bir süre sonra bu gayretleri sonucu hayal kırıklığına uğrayabilirler.
Hatta kendilerini şimdiki gibi davranmaya sevk edenlerin birer oyuncağı oldukları bile ortaya çıkabilir.
[Macron’u, geçmişinde üstlendiği görevler, ilişkili olduğu kurumlar ve savunduğu görüşler açısından ‘emperyal rüyalar’ görecek birine benzetmekte zorlanıyorum. Birileri adına hareket ediyor olması çok daha mümkün.]
Evet, bu tahlilimin -siz buna ‘tez’ de diyebilirsiniz- biraz karmaşık olduğunun ben de farkındayım, ama zaten şu sırada her şey biraz karmaşık değil mi? Ben ise bu karmaşıklığı biraz olsun açabilmek için bu yazıyı kaleme aldım.
Bu günlerde yaşananların, meydana gelen olayların benzerleri tarihte çok görüldü. Geriye dönüp vaktiyle okuduğunuz ve bildiğiniz tarihi olaylarla bu günler arasında benzerlikler ararsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025