Ferhat KENTEL

Ferhat KENTEL
Ferhat KENTEL
Tüm Yazıları
Bir metafor olarak “Nesin Matematik Köyü”
10.09.2014
2169

 Geçtiğimiz hafta Şirince’deki, Nesin Matematik Köyü’nde sosyolog arkadaşım Kenan Çayır ve asistan arkadaşımız Çağan Duran’la birlikte “Sosyoloji Yaz Okulu” düzenledik. Türk siyasetinin iflah olmaz kutuplaşmalarını izlemek ve “eski Türkiye” mi, “yeni Türkiye” mi muhabbetine muhatap olmak zorunda kalmadığımız bir zaman diliminde, Sevan Nişanyan ve Ali Nesin adlı iki sıra dışı insanın doğayla eşsiz bir uyum içinde mimari harikalar yarattıkları bir mekanda öğrencilerle birlikte düşündük.

 
Aslında ilk defa düzenlenen sosyoloji yaz okulunun yanı sıra, aynı anda köy sakinlerinin farklı mekanlarda ve farklı düzeylerde matematik tartıştığı, hemen yakındaki ve gene bir Sevan Nişanyan eseri olan “Tiyatro Medresesi’nde tiyatro yapıldığı, bir hafta önce ya da bir hafta sonra felsefe, psikoloji tartışıldığı bir “köy” düşünün. Nesin Matematik Köyü, ortaokul, lise ve hatta üniversitelerde dünyanın en sıkıcı işi haline dönüşebilen “öğrenme” faaliyetinin nasıl gene dünyanın en keyifli işlerinden biri haline gelebileceğini gösteren bir köy.
 
Öyleki, sabah saat 9.00’da hatta 10.00’de bile uyanamayan bir öğrenci ve hoca kitlesinin söz konusu olduğu genel memleket eğitimine nazire yaparcasına, köyde saat 8.00’de uyanıp derslere gelen genç insanları (ve biz hocaları) görünce, “öğrenme” denilen faaliyetin standart okul şartlarında nasıl acıklı bir şekilde kurban edildiğini anlayabiliyorsunuz. 
 
Gençlerin sıraya girip yemek aldıkları, masalarını topladıkları, nöbetleşe bulaşık yıkadıkları bir okul ortamında, biz de “Sosyoloji Okulu’nda” öğrencilerle bol bol sosyolojik düşünmek, modernleşme, ulus-devlet ve kimlikler üzerine tartıştık. Önyargıların, kalıpyargıların, ayrımcılığın nasıl hayatımızın her alanına, gündelik hayatımıza, kurumlara sirayet ettiğini pratikleriyle birlikte ele aldık.
 
Tabii ki, bu tartışmalar her zaman güllük gülistanlık bir havada cereyan etmedi. Çünkü hepimiz Türkiye toplumunun bireyleri olarak şu veya bu ölçüde farklı önyargılarına sahibiz. Üstelik hepimiz inanılmaz bir torna gibi işleyen, içine aldığını acımasızca öğüten bir eğitim sisteminin ürünüyüz. Dar kafalı ve keyifsiz olmasına rağmen, sanki o keyifsizliği aşmak isterken daha da içine battığımız kabız bir eğitim ve sosyalizasyon mekanizması söz konusu. Ve önyargılarımız bu mükemmel ve demokrat ortamda bile kendi kendilerine yok olmuyorlar.
 
İçinde yaşadığımız ve “medeniyet”, “modernlik”, “sanayi toplumu”, “liberal kapitalizm”, “ilerleme”, “kalkınma”, “ulus”, “cumhuriyet”, “demokrasi” gibi kavram ya da kurumlarla işleyen ve kolay kolay yıpranmayan bir tornamız var. Bu sisteme ne kadar direnirsek direnelim, hatta bizzat direnişlerimizin bile içinde tornanın etkilerini taşıyoruz. En “çağdaş” olduğunu düşünenler, bizzat “çağdaşlığın” nasıl başkasına tahammül edemeyen bir ezber olduğunu ispat ediyorlar. En mütevazı olması beklenen ve “dindar” olduğunu iddia edenler “kibir”den adeta çatlıyorlar. Geçmiş hayatlarında en fazla mağdur olanlar yeni mağduriyetler yaratmada en ufak engel tanımıyorlar. Hayatlarına en fazla müdahale edilmiş olanlar, başkalarının gelecek hayallerini sömürgeleştirmeye çalışıyorlar.
 
Toplumumuzun geçmişteki seçkinleri, sağdan soldan özenerek “eski”yi yıkarak, “yeni Türkiye’yi” kurmuşlardı. Şimdiki seçkinler de aynı minvalde devam ediyorlar; “eskiyi yıkıp, yeni bir tane ‘yeni Türkiye’ kuruyorlar” ve eskilerle aralarındaki gerilimli “çokbilmişlik” ilişkisi adeta savaş diliyle işliyor. 
 
Oysa Ali Nesin’in tabiriyle, “çapsız bir bürokrasinin tahammül edemediği Sevan Nişanyan gibi çaplı bir insanın ihya ettiği Şirince’deki Matematik Köyü, çevresine ve insanlara uyumlu taş-tuğla yapılarıyla, hocasıyla ve öğrencisiyle insanlara tevazu dersi veriyor ve az bulunur bir tecrübe sunuyor. 
 
Bu tecrübe bir “metafor” olarak aklımızın bir kenarında dursun, bir gün hepimizin işine yarar. (BasHaber Gazetesi)
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar