Gülay GÖKTÜRK
PKK sağ ele geçenleri de öldürtmeye çalışıyor
30.10.2012
3628
Evet, ben de aynen oğlu cezaevinde ölüm orucunda olan baba gibi düşünüyorum.
Onu çok iyi anlıyor, onun yükselttiği isyan çığlığına çocukları PKK tarafından ölüm orucuna yatırılan bütün anne babaların katılmasını umut ediyorum.
"Mademki bu talepler çok mühimdir 14 senedir cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan bugüne kadar bir gün bile açlık grevine gitmedi. Tutsak ailelerine açlık grevi için çağrı yapıyorsunuz. O zaman Mehmet Öcalan ve kardeşleri neden buna katılmıyor? Eğer Öcalan'ın özgürlüğü ve bazı hakları almanın yolu açlık grevi ise o zaman, bunu özgür insanlar yapar. Önce BDP vekilleri, parti başkanları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının açlık grevine girmesi gerekmez mi" diyen acılı baba mantığın, aklın, sağduyunun sesidir.
Cezaevlerinde şimdiye kadar çok açlık grevi yapıldı. Hem dünyada hem de bizde nice tutuklu, mücadele için başka hiçbir imkanlarının olmadığı hapishane koşullarında, son koz olarak canlarını ortaya koyup taleplerini "dışarıya" duyurmaya ve gerçekleştirmeye çalıştılar.
Ama bu talepler, hep kendi sorunları, cezaevindeki yaşam koşulları ile ilgili oldu. Açlık grevleri ya da ölüm oruçları hiçbir zaman ülkenin siyasi sorunlarını "çözmek" için kullanılmadı. Tutuklular hiçbir zaman Meclis'in ya da siyasi partilerin atması gereken adımları bedenlerini şantaj unsuru olarak kullanarak gerçekleştirmeye çalışmadı.
İlk defa, tutuklular Öcalan'ın tecridinin kaldırılması, "Ana dilde savunma hakkı" ve "ana dilde eğitim"gibi tamamen siyasi taleplerle ölüm orucu yapıyorlar.
Bu, içerisi-dışarısı meselesi de değil.
Adamın biri köprünün korkuluğuna çıkıp "Borçlarımı ödemem için yardımcı olmazsanız kendimi atacağım" dese elbirliğiyle çözüm bulmaya çalışırız. Ama "Ya seçim barajını indirin ya da kendimi buradan atıyorum" dese Meclis toplanıp seçim barajını mı indirecek?
Vebali büyük
Gerçek şu ki, PKK "gerilla savaşıyla", canlı bombalarla, karakol baskınlarıyla; sözde "Devrimci Halk Savaşı"yla yapamadığını şimdi cezaevlerindeki tutukluların hayatını ortaya koyarak yapmaya çalışıyor. Şimdiye kadar umutsuz bir dava uğruna binlerce Kürt gencini dağlarda kırdırttığı yetmedi, şimdi de hapishaneye sağ girmeyi başarabilmiş olanları da orada öldürtmeye çalışıyor.
Terör örgütü şefleri, ortaya atılan taleplerin karşılanmasının mümkün olmadığını, ölüm oruçlarının -eğer bu taleplerle devam ederse- hezimetle bitmesinin kaçınılmazlığını herkesten iyi biliyor. Ve zaten beklediği sonuç da bu: Yüzlerce tutuklu ölsün, sakat kalsın, Kürtler'in acısı, kini öfkesi büyüsün ve PKK da bu acıyı kini, öfkeyi hükümete doğru yöneltebilsin!
Ne var ki, ülkemizin aymaz "demokrat"ları ne bu grevlerin meşruiyetine ne başarı şansına ne de PKK'nın hesaplarına bakmaksızın ortaya dökülmüş, hayatın kutsallığından söz edip hükümetin açlık grevindekilerin taleplerini kabul etmesi için baskı yapıyorlar.
Bir devlet, siyasi bir meselede bir grup insanın "Kendimi öldürürüm" şantajına boyun eğerek karar verebilir mi? Bu olacak iş midir?
Bugün açlık grevlerine çözüm olarak, hükümetin tutukluların taleplerini kabul etmesini savunan herkes, bilerek ya da bilmeyerek o çocukların canlarıyla oynuyor, büyük bir vebal altına giriyor. Onları başarı şansı olmayan bu mücadeleden vazgeçmeye ikna etmek ya da en azından öne sürdükleri talepleri gerçekleşebilir talepler haline getirmeye çağırmak yerine, o umutsuz yolda ölüme doğru ilerlemeleri için destek oluyor.
Onlar PKK'nın tutsağı
Unutmayalım ki, şu anda ölüm orucunda mahkumlar asıl PKK'nın tutsağı... Ölüm orucuna katılmama gibi bir seçenekleri olmayan, bu karara biraz itiraz etmeye kalksalar hain ilan edilip cezaevinin bir kuytusunda boğazlanma tehdidi altında olan çaresiz bir kitleden söz ediyoruz.
Onların canlarını kurtarmak istiyorsak yapılması gereken şey, hapishaneleri Kandil'in diktatörlüğünün hüküm sürdüğü yerler olmaktan çıkarmak, mahkumların can güvenliğini sağlamak ve onların özgür iradeleriyle davranabildikleri yerler haline getirmektir.
Bakın o zaman, kendini Öcalan için, Oslo sürecinin yeniden başlaması için ya da anadilde eğitim için kurban etmek isteyen kaç kişi kalır ortada..
.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015