Hadi ULUENGİN
“YASAKLAMAK yasaktır!” Fransa’daki 1968 Mayıs’ına bu şiar damga vurmuştu.
Nitekim o tarihten itibaren de literatüre girdi. Zaten hâlâ dil pelesengi ediliyor.
Böylesine bir slogan siyasetbilim lügatinde liberter olarak adlandırılır.
Yani sırf görünür bir totalitarizme, despotizme, teokratizme vs.’ye karşıtlıkla yetinmez.
Daha da öteye gider ve her türlü otoriteyi reddeder. Men etmek fiilini de kitaptan siler.
Ama tabii ki hayalcidir! Tabii ki ütopiktir! Tabii ki kurgudur!
Olsun! Bazı hayaller, bazı ütopyalar, bazı kurgular çağrıştırdığı şeyler açısından iyidir!
Yasaklamak hakkından feragat eden bir slogan ahlaki açıdan dürüsttür ki, ideal bir hürriyetçiliğin de manifestosunu özetleyen bu ruhiyat Türkiye’deki 2013 Haziran’ıyla Fransa’daki 68 Mayıs’ı arasındaki izafi ve kısmi benzerliklerden birisini oluşturmaktadır
***
KIYASLAMAYI sözkonusu anti-otorite ve liberter eğilimin de ötesine taşıyabiliriz.
Çünkü zaten ilk günden beri vurguladığım gibi Gezi Direnişi öncülerinin çok Batılı bir çehre yansıtmasının ötesinde, gelişmelerin diğer boyutu da 68 Mayıs’ıyla paralellik arzediyor.
Bununla polisin hoyrat tavrını; marjinal grupların hareketi gasp etme çabalarını; dolayısıyla vurdu-kırdı durumunu; daha dolayısıyla da muhtemel sonuçlarını kastediyorum.
Zira Paris’in 1968’i de İstanbul’un 2013’ü gibi spontane bir eylem olarak başlamıştı.
Ve orada da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi azılı azınlık kategorisine giren ama örgüt organizmasını sağlama oturtan sol yapılanmalar işi çığırından çıkartmakta gecikmemişti.
Tabii ülkemizde daha ciddi kene olarak bunlara bir de ulusalcıları katmak gerekiyor.
Gerçi doğru, iktisadi talep içermediği için sendikaların ve Komünist Partisi’nin uzak durmasına rağmen Fransa’da “sol halk” denen epey bir kesim insan sokağa indi.
Öyle ki, Cumhurbaşkanı de Gaulle ordunun nabzını yoklamak ihtiyacını bile hissetti.
Her hâlükârda Fransa atmışsekizcileri ufuktaki Devrim’e ramak kaldığı havasına girdi.
***
OYSA aksine, sonrası hiç de umulduğu gibi gelmedi. André Malraux’nun öncülük ettiği sessiz çoğunluk 30 Mayıs 1968 günü Champs Elysées’de bir anti-yürüyüş düzenledi ki, Meclis’i feshedenCharles de Gaulle de erken seçimlere gidince sağ dev bir zafer kazandı.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa Parlamento’da mutlak çoğunluğa sahip oldu.
Yeni bir 68 korkusu’ndan ötürü de on üç yıl boyunca politik durum hiç değişmedi.
***
POLİTİK durum değişmedi ama h-a-y-a-t değişti!
Hem Fransa’da değişti, hem de o Mayıs’ı az çok yaşamış diğer tüm ülkelerde değişti.
Hayalci olsa bile “yasaklamak yasaktır” sloganının geri planında yatan özgürlükçü dürtü, iktidarlar ister sağa, ister sola meyletsin, tedricen bütün Batı toplumlarını etkiledi.
Feminizmden çevreciliğe, yeni tür sosyolojik parametreler yeni hayatı belirler oldu.
Bırakın totaliter ideolojileri, otoriter eğilim ve yansımalar da hızla beyinlerden silindi.
Başka bir deyişle 68 Devrimi iktisadi ve siyasi değil zihnî ve felsefî bir Devrim oldu.
***
O hâlde şimdi sormamız gereken soru şudur: 68 Mayıs’ıyla ciddi benzerlikleri olan 2013 Haziran’ı acaba Türkiye’de de böyle bir zihnî ve felsefî devrime zemin yaratacak mıdır?
Yani hem otoriter eğilimiyle hayat tarzına göz koyan iktidar, hem de totaliter ideolojisiyle harekete el koymaya çalışan ulusalcı kesim Taksim’in çağrıştırdığı “yasaklamak yasaktır” ruhiyatındaki özü kavrayarak “devrimci” bir silkiniş gerçekleştirebilecek midir?
Doğrusu, buna cevap vermek müneccim işi olduğundan ben tahmin yürütmeyeceğim.
Ancak hem ümit etmekle yeniyorum, hem de 30 Mayıs 1968 Fransa’sındaki anti-yürüyüşü ve siyasi sonuçlarını hatırlatarak Gezi Direnişçileri’ni ihtiyata davet ediyorum.
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015