Hakan AKSAY
Acayip bir başlık olduğunu biliyorum. Ama gündem de acayip.
Dünkü yazımda vaat ettiğim “Rusya neden savaşa girdi?”analizini biraz erteleyerek ondan önce buraya birkaç acil not düşmek istedim.
Başlığı acayipleştiren “Tayyip Erdoğan’ın cüzdanı” ile ilgili Rusya’dan gelen “bomba iddia”yı az sonra aktaracağım.
Ama önce beni bu yazıyı yazmaya kışkırtan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü üç cümlesini hatırlatayım.
Erdoğan, Belçika Başbakanı Charles Michel ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesine ilişkin olarak şöyle demiş:
- “Bunu kabullenmek Türkiye'ye yakışmaz.”
- “Rusya, dostunu kaybederse çok şey kaybeder.”
- “Bize yapılan saldırı NATO'ya yapılmış demektir.”

‘Eyy Rusya, şimdi sana küsüyorum işte!’
Rusya’nın Türkiye hava sahasına izinsiz girişlerinin kasten mikazara mı olduğunu kesin olarak açıklayabilecek bilgilere sahip değilim.
Ama “hata”nın tekrarlanmasının gerisinde yatan, eğer Kremlin’in Ankara’ya ve NATO’ya vermeye çalıştığı bir mesaj ise, sanırım bu onun ne kadar kararlı olduğunu dünya aleme gösterme arzusunu ortaya koyuyor olabilir.
Yani:
“Bakın, ben artık yalnızca siyasi-diplomatik adımlarla yetinmiyorum; kapsamlı bir askerî harekât yürütüyorum. Şam iktidarını desteklemek ve IŞİD ile diğer İslamcı örgütlere darbe indirmek için her şeyi yapmaya hazırım. Kimse beni hafife almasın ve kimse el altından IŞİD’e (ve diğer Esad muhaliflerine) eskisi gibi yardım edebileceğini düşünmesin. Nokta.”
Benim tahminim böyle.
Acaba Erdoğan’ın tahmini nasıl?
Gelelim o üç cümleye.
- “Hava sahasının ihlal edilmesini kabullenmek Türkiye’ye yakışmaz” ise ne olur? Türkiye 2012’de ağırlaştırdığı “angajman kurallarına” uygun olarak, ihlali gerçekleştiren Rus uçaklarını düşürür mü? O kurallara göre hemen düşürmesi gerekmez miydi? Neden ihlal defalarca tekrarlanmasına rağmen düşürmedi? Bundan sonra düşürürse acaba neler olur?
- “Rusya, dostunu kaybederse çok şey kaybeder” ne demek? Rusya’yla ilişkileri durduruyor veya askıya mı alıyoruz? Ticaret, turizm, enerji alışverişi yapmayacak mıyız artık? Yoksa Moskova’ya karşı savaş mı açacağız? Verilmek istenen mesaj“Rusya ile dostluk biter” ise, bundan sonra dost yerine düşmanmı olacağız? Rusya’nın bundan kaybı ne olur? Peki, ya Türkiye’nin kaybı ne olur?
- “Bize yapılan saldırı NATO'ya yapılmış demektir.” Yani?.. “Benim gücüm sana yetmese de arkamda ‘abim’ (NATO) var” vurgusu mu bu? Hem de Erdoğan’ın yakın zamana kadar ciddi eleştiriler getirdiği Batı Bloku’nun askerî ittifakı mı Rusya’yı cezalandıracak? Mesela, Ukrayna’da “cezalandırdığı” gibi mi? Ayrıca daha kısa süre öncesine kadar Rusya lideri Vladimir Putin’e “Bizi Şanghay İşbirliği Örgütü’ne alın, Batı’dan kurtarın!” diye ricalarda bulunan aynı Erdoğan değil miydi?

Rusya’dan vazgeçebilir miyiz?
Dün akşam bu yazıyı yazmadan önce internette Rusça sitelerde Erdoğan’ın söz konusu açıklamasıyla ilgili bir arama yaptım. Abartmıyorum, yüzlerce habere rastladım. Bazıları “Türkiye Cumhurbaşkanı Rusya ile ilişkileri koparma tehdidi savurdu”,“Erdoğan, Rusya ile dostluğun bittiğini ilan etti” gibi başlıklar atmıştı.
Diplomasinin inceliklerinden anlamayan, durmadan sağa sola savrulan ve “Rusya’nın Suriye ile sınırı yok ki! Ne arıyor orada?”türünden enteresan bir siyasi mantık temelinde dünyaya açıklamalar yapan bir liderimiz var...
Kuşkusuz Türkiye Rusya açısından önemli bir ülke. 2014’te Rusya’nın 800 milyar dolara yaklaşan toplam dış ticaret hacmi içinde, Türkiye 31,2 milyarla 6. sırada geliyordu. Doğalgazda Almanya’dan sonra ikinci büyük müşteri olan Türkiye, nükleer enerji işbirliği alanında da önemli bir yer işgal ediyor.
Ama Rusya, Türkiye açısından daha önemli. Rusya, 2014’te Türkiye’nin 400 milyar dolar civarındaki toplam dış ticaret hacmi içinde Almanya’dan sonra ikinci sırada bulunuyordu. Enerji alışverişinde en önemli ülke Rusya. Doğalgaz ithalatının yüzde 55’i Rusya’dan. Turizmde de Almanya’dan sonra ikinci basamakta.
Bu şartlarda Rusya’dan vazgeçebilir miyiz? Türkiye-Rusya ilişkileri feda edilebilir mi? Diplomasi böyle mi yapılır?
‘Gerçekten IŞİD’e karşıysan, gel konuşalım’
Dün Rusya Savunma Bakanlığı’ndan Türkiye’ye yönelik “Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek gelin konuşalım” çağrısı yayımlandı. Vurgu, Rus Hava Kuvvetleri’nin IŞİD karşıtı mücadelesine yapıldı.
“Ee, madem Türkiye olarak ‘IŞİD’e karşı operasyon yapıyorum’ diyorsunuz, gelin de koordinasyon konusunda görüşelim.”
Bir de ilk bakışta “ilgisiz” gibi görünen bir açıklama vardı. Dünkü yazımda da aktardığım gibi, işlerin iyi gitmediği ve 1 Kasım seçimleri sonrasına bırakılan “Türk Akımı” konusunda aniden Gazprom CEO’su Aleksey Miller’den bir demeç geldi:
“Söz konusu hattın kapasitesi 64 milyar metreküp değil 32 milyar metreküp olacak!”
Hangi kapasite? Ortada anlaşma yok ki! Konu Aralık veya Ocak’ta görüşülecek ya!
Şimdi tam da Suriye ile ilgili bir gerilim yaşanıyorken “Ben istediğim zaman gaz kapasitesinin yarısını kesiveririm” mesajı mı bu? Kim bilir...

Erdoğan’a yönelik ciddi suçlama
Bu arada Rusya’nın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sert eleştiri ve suçlamalar ileri sürdü.
Rusya Yakındoğu Enstitüsü Başkanı Yevgeniy Satanovski, Rusya ile Türkiye arasında bu kadar sıkı bağlar varken, Suriye’ye yönelik Rus harekâtına tepki gösteren Erdoğan’ın “her zamanki gibi keskin bir dönüş yaptığını” savundu.
Türkiye Cumhurbaşkanı’ndan “Suriye’deki iç savaştan kazanan temel ‘siparişçi’lerden ve teröristlerin ana sponsorlarından biri”olarak söz eden Satanovski, Rusya’nın, düzenlediği harekâtla“Erdoğan’ın en can acıtan yerine, cüzdanına bastığını” iddia etti.
Türk Hava Kuvvetleri’nin Kürtlere yönelik darbelerinin IŞİD’in başkenti Rakka’nın düşmesini önlediği, Erdoğan’ın IŞİD ile petrol ticaretinden milyarlarca dolar kazandığı suçlamalarını dile getiren Rusya Yakındoğu Enstitüsü Başkanı, ayrıca Suriye’den çalınan arkeolojik eserlerin satışının, esir ticaretinin ve buğday ile un alışverişinin Türkiye üzerinden düzenlendiğini ekledi.
Satanovski, teröristlere silah iletilmesinin de Erdoğan’ın Katar’la arasındaki ilişkilerle sağlandığını öne sürdü.
(Haberin kaynağı burada vereyim de, AKP’nin “Rusça bilen bölge uzmanları” konu üzerinde çalışsınlar:
http://russnov.ru/evgenij-satanovskij-rossiya-svoej-operaciej-v-sirii-nastupila-erdoganu-na-karman/ )
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025