Hasan Bülent KAHRAMAN
Niye şaşalım ırkçı, nefret söylemlerine?
Depremden sonra bölgede yaşayan insanlara yönelik nefret söylemi de, uyandırdığı tepki de Türkiye'nin nerede durduğunu, kimin doğru kimin yanlış yer tuttuğunu başka bir kanıt istemeyecek kadar berrak biçimde gösteriyor göstermesine ama ortada çok dikkatle ele alınması gereken bir durum var. Bugünkü sağlıksız söylem- sağlıklı tepki ikilemini anlamak için geriye gidip 1970'lere bakmak gerek.
Hatırlayanlar o dönemde ortaya saçılmış olan bırakın söylemi bizatihi nefretin boyutlarını anımsayacaktır. 5000 insan, politikacıların büyük "ferasetiyle" (!), Demirel'in "bana 'sağcılar adam öldürüyor' dedirtemezsiniz" lafı gibi manasızlıklarıyla beş yıl içinde öldü. Sokaklarda kan dereleri aktı. Çorum'da, Maraş'ta, Malatya'da toplu katliamlar yapıldı.
O dönemde işin vahim noktası onca cinayete rağmen kimsenin yardımlaşma, paylaşma, uzlaşma yönünde adım atmamasıydı. Üstüne üstlük ayrışmayı meydana getiren unsur saçmanın saçmasıydı. Gerçi Çorum'u ve Maraş'ı Alevi- Sünni ekseninde bir bölünmeyle birbirine kırdırdılar ama büyük kentlerin, kasabaların çığrından çıkmasını sağ-sol gibi, "Komünizm tehlikesi" gibi akıl ötesi iddialar sağlıyordu.
Büyük paydaya bakarsanız bugün öyle bir şey yok. Son otuz yıldır Türkiye çok daha "reel" bir sorunla yüz yüze. Karşımızda, içimizde çok ciddi iki kopma noktası işliyor. Birisi etnik temele oturmuş bir tartışma: Kürt sorunu. Diğeri o kadar somut olmayan, çok yapay bir biçimde üretilmiş başka bir korku: şeriat veya din.
İkincisi tutmuyor, çünkü toplumun çok önemli bir bölümü kendi dinsel inançları, gelenekleri doğrultusunda bu "tehlike"yi kabul etmiyor, gerçek dışı sayıyor, reddediyor. Ama diğeri, yani Kürt sorunu öyle hafife alınacak gibi değil. Netice olarak onun eksenine oturmuş bir savaşta 30-40 bin kişi öldü.
Buna rağmen beklenen olmadı. Kimse kimseyi boğazlamadı günlük hayatta.
Toplum büyük bir basiretle, çevrilen onca dümene, kurulan onca tuzağa, hazırlanan onca oyuna gelmedi, düşmedi, kendi arasında bölünmedi, ayrışmadı, birbirini incitmedi. Yürüttüğü akılla terörü ve şiddeti demokratik talepten ayrıştırdı. Başörtüsü meselesinin demokratik plandaki iddiaları Kürt meselesini etkilerken Kürt sorununun demokratik talepleri başörtüsü konusuyla iç içe geçerek toplumun etnik temelde tezgâhlanan onca kirli plana açık veya gizli bir direnç geliştirmesine yol açtı.
Şunu da söyleyeyim: AK Parti iktidara gelip o kadar radikal bir talebin demokratik planda kendisini ifade eden partisi olmasaydı muhtemelen Kürt sorununda Çorum, Maraş, Malatya çizgisine Türkiye gelebilecekti. Ama demokratik çözümün işlemesi o süreci kesti, engelledi.
Buna rağmen nedir bu nefret derseniz, bir planın parçasıdır derim: Ortada bu konularda atılmış, dramatik, kökleri çok derinlere inip orada kalacak, orada kurtlanacak tehlikeli adımlar var. Bunları belli merkezler üretiyor. Üretti. Sürekli olarak kamçıladı, köpürttü bu nefret söylemini. Medya buna bilmeden alet oldu. Magazine bulaşarak, şiddeti kendisine meta yaparak, kendisini şiddetin piyasası haline getirerek, ölümü sıradanlaştırarak, kandan menfaat elde etmeyi umarak. Tutmadı, tam manasıyla temellenmedi nefret ve şiddet ama geriye bugün koklanan o iğrenç çökeltiyi bıraktı.
İşte şimdi Kürtlere dönük, bölgeye dönük nefret söyleminin altında bu planın sonuçları yatıyor. Öyle görünüyorsa da kendiliğinden olmuş bir şey değil bu. Çünkü, bireysel psikoloji de toplumsal psikoloji de masum görünen, sadece bir dil sürçmesi gibi duran sözcüklerin, ifadelerin bir bilinçaltı birikiminin sonucu olduğunu, orada mayalandığını kanıtladı. O nedenle, basit, sıradan, yüzeysel değil bu "çıkış"lar, öyle dursa bile kendiliğinden de değil. Uzun hazırlığın sonucu.
Niye özür dilenmedi deniyorsa, bundandır; insan, masum olmayan, bilinçli olarak yaptığı bir şeyden ötürü özür dilemez!
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ‘Radikal şıklar’, Kürtler ve Sırrı Süreyya ‘gerçeği’
13.05.2025 - Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini
5.05.2025 - ‘Demokrasi sosyal’ ve ‘ilk insan’
6.03.2025 - Avrupa, Avrupa’ya düşman
26.02.2025 - Muhalefetsiz toplum üstüne düşünceler ya da muhalefetin boğduğu muhalefet*
13.02.2025 - CHP’de sosyal demokratik bir dönüşümün zorunlulukları ve olanakları
6.01.2025 - Trump’a bakıp Türkiye’yi görmek
18.11.2024 - Türkiye’nin 100 yıllık Cumhuriyeti: ikili yapının esrarı...
31.10.2024 - Açık Radyo’nun kesilen sözü
23.10.2024 - Hayal ufkunun beyaz yelkenlisi: Yeni merkez sağ parti
8.10.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
ABDURRAHİM SAVCI
HAYIRLI OLSUN