Hasan CEMAL
Haberlere göz atıyorum,
boğulur gibi oluyorum.
Dokuz HDP milletvekiline hapis yolu
açılıyor:
Fatma Kurtulan, Garo Paylan,
Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş,
Hakkı Saruhan Oluç,
Serpil Kemalbay Pekgözegü,
Sezai Temelli,
Pero Dündar, Pervin Buldan...
Bir başka HDP milletvekili
Ömer Faruk Gergerlioğlu
hakkındaki hapis cezası
Yargıtay tarafından onanmış.
Kısacası HDP'ye dönük siyasal kırım
hızla ilerliyor. Başta Selahattin Demirtaş
olmak üzere birçok HDP milletvekili,
belediye başkanı, parti yöneticisi
zaten çoktan beri demir parmaklık
arkasında yatıyor. 6 milyon oyu olan
bir parti fiilen kapatılıyor, içi boşaltılıyor,
sadece bir "tabela" haline
getirilmek isteniyor.
Demokrasi diyorsak, hukuk diyorsak,
özgürlük diyorsak, HDP'nin yanında
durmalıyız. 6 milyon oyu olan
bir partinin yok edilmesine
karşı çıkmalıyız.
Adı çıkmaz sokak olan çirkin bir oyun
bu ülkede çok oynandı.
Ama daha çok acı ve gözyaşından başka
bir şey ne yazık ki getirmedi.
Garo Paylan, Hüda Kaya, Fatma Kurtulan, Meral Danış Beştaş, Hakkı Saruhan Oluç,
Serpil Kemalbay Pekgözegü, Sezai Temelli, Pero Dündar,
Ömer Faruk Gergerlioğlu, Pervin Buldan...
Günlüğümün sayfaları
arasında dolaşırken
27 yıl önceye dalıyorum.
Diyarbakır, 1994 yılı Mart ayı.
O günü unutmam.
1994'ün Mart ayı.
Öğleden sonra televizyon
haberlerini izliyorum.
Görüntüler irkiltici.
DEP milletvekili Orhan Doğan,
ensesinde bir polisin eli,
ite kaka TBMM'den çıkarılıyor,
bir araca bindirilip gözaltına alınıyor.
Bu fotoğrafı hiç unutmadım
Dokunulmazlıkları kaldırılan DEP'li
milletvekillerine, (Leyla Zana, Hatip
Dicle, Mahmut Alınak, Selim Sadak,
Sırrı Sakık, Orhan Doğan,
Zübeyir Aydar, Ahmet Türk)
hapis yolu açılırken, bu Orhan Doğan
fotoğrafı da belleğime çakılıp kalıyor.
Ertesi gün gazetedeki köşemde,
TBMM'nin demokrasi adına
kötü bir sınav verdiğini yazmış,
böyle bir kararın şiddet ve terörle
mücadeleyi güçlendirmeyeceğini,
Türkiye'yi dışarıda sıkıştıracağını,
Güneydoğu'da halkla devletin arasını
daha beter açacağını belirtmiştim.
Leyla Zana, Orhan Doğan eller kelepçeli...
Düşünüyorum, ne yazacak tarih?
Orhan Doğan'la sohbetlerimizde
hep barışı aramıştık.
Hep silahların sustuğu günlerin
özlemini çekiyordu.
"İnsanlığın birleştirici gücü"ne
inanan bir insandı.
İnsanlığın birleştirici gücü!
Gündüz Vassaf'ın
"Tarihi Yargılıyorum" isimli
son kitabında geçiyor:
Tarihimize bakıp aramızdaki
farklılıkları abartırken,
bizi birleştiren insanlığımızın
hayret verici gücünü, teker teker
ve hep birlikte neye muktedir
olduğumuzu yadsıyoruz.
Acaba insanlığımıza sarılsak,
Kürt sorunu yaşanır mıydı?
İnsanlığımıza sarılsak,
bu kadar şiddet yaşanır mıydı?
İnsanlığımıza sarılsak,
Orhan Doğan'lar onca yıl
demir parmaklık arkasında yaşar mıydı?
Milletvekili dokunulmazlıklarının
siyasal nedenlerle kaldırılması
demokrasiye sığmaz.
Günlüğümün sayfaları
arasında dolaşırken
yine 27 yıl öncesi...
Diyarbakır, 21 Mart 1994
İki yıl öncesine göre ne kadar farklı!
Kansız, sakin geçen bir Nevruz...
Diyarbakır Polis Evi'nin
sekizinci katında upuzun bir masa.
İki yanında devlet sıralanmış:
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan, Diyarbakır Valisi
İbrahim Şahin, Diyarbakır'ın
SHP'li Belediye başkanı Turgut Atalay,
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar,
7. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin
Sağlam, Jandarma Asayiş Komutanı
Korgeneral Hasan Kundakçı,
İkinci Taktik Hava Kuvvetleri Komutanı
Korgeneral Ergin Cilasun,
bölge MİT Başkanı, DGM savcıları,
vali muavinleri...
Bir de ben, gazeteci, Ünal Erkan'ın
torpiliyle bu ilginç masadayım,
dikkat kesilmiş olarak...
Akşam yemeği. Upuzun dikdörtgen
masanın iki ucunda iki televizyon.
Bir yandan rakılar yudumlanıyor,
bir yandan elde kumanda aleti
değişik kanalların televizyon haberleri
izleniyor. Bir ara Mehmet Ağar telefonla
Show TV'nin akşam haberlerine katılıyor.
Nevruz'un bu yıl olaysız geçmiş
olmasından herkes memnun...
Nevruz'dan bir gün önce Diyarbakır'a
geldim. Bardaktan boşanırcasına yağmur.
Terminalin önündeki ilk taksiye kapağı
attım. Saçı sakalı birbirine karışmış
şoförün ilk sözü:
"Asayişten misin abi?"
"Hayır gazeteciyim. Nedir bu hava böyle?"
"Millet tedirgin abi. Gündüz vakti
şehir merkezinde bombalama oldu.
Çok takviye polis geldi Diyarbakır'a.
Karanlık basar basmaz herkes evine çekildi.
Millet suskun."
"Niye suskun ki?"
"Diyor ki: 'Sen benim milletvekillerimi
(DEP'lileri) tutukladın.' Onlar da diyor:
'Ben devletim.' Mesela Ahmet Türk.
Aşiret reisiydi ama sevilen insandı.
Millet sıkıntılı abi. Yüzde elli değil,
yüzde yüz sıkıntılı. Gönül ister
ki kardeşçe yaşansın."
Bir meslektaşım saymış.
Son dört günde on sekiz kişi
ölmüş Diyarbakır'da.
Anlatıyor:
Akşam beş dedi mi herkes kaçıyor
sokaktan. Zira beşle yedi arası
infaz saati...
Kim vurduya gidebilirsin.
Faili meçhul cinayet hikâyeleri korkutucu!
Laf lafı açıyor, dinliyorum:
Muşspor pazar günkü maç için
otobüsle Diyarbakır'a geliyor.
Lice girişinde, tepedeki karakolda
durduruluyor. İstiklal Marşı'nı
söylemeleri isteniyor.
Önce tek tek, sonra koro icrası...
Karanlık basmaya başladığı için
uygulama sonuna kadar gitmemiş...
Bir iki oyuncunun solosundan sonra
Muşsporlular yeniden yola koyulmuşlar.
Takım kaptanı yakınıyormuş,
"Yahu vali beye söylesek de, bu marş
olayından bu sefer kurtulsak.
Yoksa karanlığa kalacağız."
İki yanında "devlet"in sıralandığı
masaya bakıyorum.
Nevruz'un olaysız geçmesinden dolayı
herkesin yüzü gülüyor. En çok da,
"Bölücü örgüt artık olay, eylem koyamaz
hale getirildi" yorumu kulaklara çalınıyor.
Nevruz'un sakin geçmesine dudak büken
televizyon haber ve yorumları rahatsızlık
yaratıyor. Cizre'de Nevruz'u
köy korucularının da kutlamış olmasına
işaret eden haberler şöyle eleştiriliyor masada:
Unutmayın ki birkaç yıl öncesine kadar
o korucular Cizre'de sokağa çıkamıyorlardı.
Ya da bacaklarından ağaca asılıyorlardı.
Masayı dinliyorum, lafa fazla karışmadan...
Eleştiriliyor Turgut Özal.
Zamanında "bölücü örgüt"ün üzerine
devletin bütün şiddetiyle gitmesini önlediği
ve PKK'yı "bir avuç eşkıya" diyerek
önemsemediği için...
Turgut Özal
Moraller iyi.
PKK'ya özellikle son bir yıl içinde
"büyük darbeler" indirildiği belirtiliyor.
Bir komutanın sözleri:
"Ölü ele geçen bölücü teröristlerin fotoğraflarını,
filmlerini fazla vermiyoruz. Çünkü dış
kamuoyunda hoş karşılanmıyor."
PKK'ya vurulan darbelerin sonuçlarını
bir komutan şöyle açıklıyor:
"Örgüte katılımın azalması...
Örgütle ilgili istihbaratın artması...
Lojistik desteklerine büyük darbeler
indirilmesi... Koruculuğa talebin artıyor olması..."
Bir komutanın sözleri:
Yöre halkı devletten yana.
Ayrılmayı kesin olarak düşünmüyor.
Böyle olmasa, otuz yedi tane
ordu da kursan bir şey yapamazsın.
Tam bu sırada Kemal Burkay'la,
Almanya'da sürgünde yaşayan
Kürt liderle Show TV'de bir konuşma yayınlanıyor.
Üst düzeyde sivil bir devlet yetkilisi öfkeleniyor:
Bölücü örgütle mücadele edilirken
böyle şeyler yapılamaz.
Önce bu örgütü çökerteceksin,
sonra başka şeyleri düşünürsün.
Bu aşamada yapmaya kalkarsan,
sonu gelmez, çorap söküğü gibi gider.
Önce terörle mücadele...
Resmî devlet görüşünün özeti.
Bir komutanın, bölgede "devletten yana,
devlete karşı güçler" tahlili yaparken şöyle
bir cümlesi belleğimde iz bırakıyor:
Anladım onun Türk olduğunu...
Çünkü dedim ki gözlerinden
hıyanet okunmuyor!
Masada sık sık Başbakan Çiller'in adı
geçiyor. Çiller, terörle mücadelede güvenlik
kuvvetlerine, askere açık çek vermiş havası
esiyor. Üst düzeyde sivil bir güvenlik
yetkilisinin sözleri:
DEP milletvekillerinin
dokunulmazlıklarının kaldırılması
ve tutuklanmaları... Çiller'in başını
çektiği bu gelişmeden dolayı
güvenlik kuvvetleri çok memnun oldu.
Moralleri iyileşti.
Yöre halkı da böylece devletin
gücünü görmüş oldu.
DEP'le ilgili bu kararı eleştirenler
buranın, bu bölgenin
gerçeklerinden habersiz...
DEP'le ilgili kararı gazetedeki köşemde
eleştirenlerden biri de bendim.
Yani masadaki devlet yetkilisinin deyişiyle,
"Bölgenin gerçeklerinden habersiz" bir
gazeteci, Hasan Cemal...
DEP milletvekillerinin Mart ayı başında,
dokunulmazlıklarının kaldırılıp
TBMM'den alınarak doğruca
hapse atılmalarını eleştirmiştim.
Sabah gazetesinin birinci sayfasındaki
köşemde 4 mart 1994'te çıkan yazımın
özeti şöyleydi:
Demokrasi adına kötü bir sınav verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Milletvekili dokunulmazlıklarının
siyasal nedenlerle kaldırılması
demokrasiye sığmaz.
Meclis'in içinde ve çevresinde güvenlik
barikatları kurmak ve dokunulmazlığı
kaldırılan milletvekillerini apar topar
gözaltına almak bir talihsizliktir.
Adı parlamenter demokrasi olan
bir rejimin parlamentosunda
böylesine görüntülere tanık olmak
ve hele parlamento üyesi olarak bunları
onaylamak, geçiştirmek, görmezlikten
gelebilmek ya da böylesi olaylara
tahammül edebilmek de bir
başka talihsizliktir.
DEP ve Refah milletvekillerinin siyasal
gerekçelerle dokunulmazlıklarının
kaldırılması, Türkiye'de
istikrara fayda değil zarar veriyor.
PKK'yla mücadelede hedef küçülmüyor,
büyüyor. Nedense sürekli olarak
hedef toplulaştırılmasına gidiliyor.
Legal-illegal, şiddet-fikir hiç ayırt
edilmiyor. Her şey aynı kabın içine
konuyor. Bu da içte ve dışta
PKK'nın elini güçlendiriyor.
Devletin iç odaklarında sanıldığının
aksine Meclis'in bu kararı
Güneydoğu'da devleti halkın
gözünde güçlü kılmayacak.
Öyle bir görüntü aldatıcıdır.
Yöre halkı nezdinde PKK'nın
değirmenine su taşınmış oluyor.
Türk-Kürt düşmanlığını körüklemek
isteyenlerin eline de yeni bir koz geçiyor.
Bir noktayı daha belirtmek istiyorum:
İktidarda olsun muhalefette olsun
sosyal demokratların da
iyi bir sınav verdikleri söylenemez.
Çoğunluğunun kaçak güreştiğini
vurgulamak bir gerçeği saptamak olur.
(1994'de SHP, DYP ile koalisyon ortağı olarak
iktidarda, CHP ve DSP muhalefetteydi.)
Ama bir de Erdal İnönü örneği var.
Baştan beri son derece demokrat
bir tutum sergilemiş ve
dokunulmazlıkların kaldırılmasına
karşı çıkmıştır.
Erdal İnönü
TBMM Anayasa
Komisyonu'nun kararına Sayın
İnönü'nün koyduğu muhalefet
şerhlerinden ikisini özetle köşeme alıyorum:
"İlke ve pratik açılarından dokunulmazlıkların
kaldırılmasının yanlış olduğuna inanıyorum.
İlke açısından:
Her zaman savunageldiğim ilke,
düşünce özgürlüğünün, demokrasi ve
daha genel olarak insan yaşamının
temel bir niteliği olduğudur. Bu
bakımdan düşünce suçu diye bir şeyin
demokrasilerde olmaması gerektiğini,
zararlı fikirlerin de söylenmesinden
korkulmamasını, zararlı fikirler
söylenmeden, hangi fikirlerin doğru ve
yararlı olduğunun anlaşılamayacağını,
bu yapılmadan sağlıklı fikirlerin
toplumca içtenlikle benimsenemeyeceğini
her zaman ve her fırsatta öne sürdüm.
Dokunulmazlıkların kaldırılması
önerilen milletvekillerinin
sözle ve yazıyla açıkladıkları fikirlerine
hiçbir şekilde katılmıyorum.
Ama milletvekillerinin bu yanlış fikirleri
söyleme olanağını zorla ortadan
kaldırırsak, bu fikirlerin yanlışlığını
vatandaşlarımıza gönül rahatlığıyla
kabul ettiremeyiz.
Pratik açıdan:
Hepimizin ortak amacı olan vatanın
bütünlüğünü koruma davasına bu
dokunulmazlıkların kaldırılması nasıl
katkı yapar? Yararları mı, zararları mı
daha fazla olur? Zararın yarardan daha
çok olacağını görüyorum.
İstanbul Milletvekili Hasan Mezarcı'nın
birçok konuşması, başta büyük Atatürk
olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'ni
kuranların fikirlerine ve amaçlarına
karşı bir anlayış içinde olduğunu
gösteriyor. Böyle bir anlayış
benim siyasal görüşlerime
taban tabana zıttır.
Ancak bu fikirlerin yanlışlığını
göstermek, milletvekili
dokunulmazlığını kaldırmakla olmaz.
Demokrasinin temel niteliklerinden
biri olan düşünce özgürlüğü,
tamamıyla karşısında olduğumuz
fikirlerin bile söylenmesine izin
vermekle kendini gösterir.
Bu nedenle İstanbul Milletvekili Hasan
Mezarcı'nın dile getirdiği ters fikirler
yüzünden dokunulmazlığının
kaldırılmasına karşı oy verdim."
Bu yazımın çıktığı gün,
Erdal İnönü telefon edip yazımdan
dolayı beni kutlamış ve teşekkür etmişti.
Kürt sorunu notları devam edecek...
Kürt sorunu notları 1 | Gare katliamı... PKK'yı suçluyorum, kınıyorum, iktidarı da sorumlu tutuyorum ve silahlar artık susmalı diyorum
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024