Hilâl KAPLAN
Anne karnında uzuvlarımız gelişirken bir yandan da haki kıyafetlere mi bürünüyoruz dersiniz? Ya da ayağımızda postallar, üzerimizde de kamuflajlarla mı doğuyoruz? Bu durumda dünyaya da ağlayarak değil, "Her Türk asker doğar" diyerek uygun adım geliyoruzdur herhalde, kim bilir?
Vicdani Retçi Enver Aydemir, 24 Aralık 2009 tarihinde gözaltına alınarak tutuklanmış ve götürüldüğü Maltepe Askeri Cezaevinde işkenceye maruz kalmıştı. Aydemir'e destek vermek için davasının görüldüğü Eskişehir'deki basın açıklamasına katılan babası Ahmet Aydemir, avukatı Davut Erkan, yazar Fatih Tezcan, yönetmen Mehmet Atak ve yine bir vicdani retçi olan Halil Savda "halkı askerliği soğutmak" suçudan yargılanıyorlar. Yargılamaya konu olan "suç"lardan birisi de dayanışma eyleminde açılan "Herkes bebek doğar" pankartı...
Halil Savda, "Herhangi bir doğum kliniğine gittiğimizde, herkesi bebek doğduğunu göreceğiz. Bunu dövizlerimizde taşıdığımız için yargılama konusu yapılıyor" demiş. Eskişehir'de sürdürülen mahkemeden "herkesin bebek doğup doğmadığı ve asker doğan bebek olup olmadığının tespiti için Tıp Fakültesi Kadın-Doğum kürsüsünden bir bilirkişi" talep edilmiş! Herkesin doğduğunda asker, marangoz, siyasetçi veya bakkal değil de bebek olduğunu söyledikleri için insanların yargılandığı bir ülkede yaşamak ne ızdırap verici bir yük...
Bir kişinin ahlaki, politik veya dinî görüşleri sebebiyle askere gitmeyi reddetmesine "vicdani ret" deniyor. Vicdani ret hakkı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmesine rağmen hâlen Türkiye'de tanınmıyor. Üstelik vicdani reddini beyan edenlere ve onları destekleyenlere de işkenceden para cezasına kadar türlü yıldırma metotları uygulanıyor.
Enver Aydemir, bundan önceki vicdani retçilerden farklı olarak "dinî inançları sebebiyle" vicdanî reddini açıklamıştı. Aydemir, vicdani red beyanında şöyle diyor:
"Ben Enver Aydemir, 24.07.2007 tarihinde zorla askerlik yaptırılmak üzere evimden alınarak Bilecik Jandarma Er Eğitim Tugayı'na getirildim. Burada, beni oraya getiren yetkililere, TSK Seçkinlerinin laik değerlere dayanarak dini inançlarıma karşı hasmane duygular beslediğini bu yüzden laik bir ülkede askerlik yapmayacağımı ve böyle bir düzenin asla ve asla bir neferi olmayacağımı beyan ettim."
Enver Aydemir 24 Temmuz 2007'de zorla askerlik yaptırılmak üzere evinden alınıp Bilecik Jandarma Er Eğitim Tugayı'na getiriliyor. İlk 'içeri' alındığında üniforma giymeyi reddediyor fakat 10 asker tarafından zor kullanılarak üniforma giydiriliyor. Ailesi Bilecik'e ziyarete geldiğinde ise annesi ve eşine başörtülerini 'kelebek' diye tabir edilen biçimde örtmeleri 'emrediliyor'! Emre uyduklarında ise bu sefer de pardösülerini çıkarmaları 'emrediliyor'! Pardösülerini çıkarmayı reddettikleri için de Enver Bey ile görüştürülmüyorlar...
Şu anda Enver Aydemir'in yargılandığı davaların ikisi düşmüş, birisi 10 ay hapisle sonuçlanmış, diğeriyse devam ediyor. Askere gitmeyi, hangi sebeple olursa olsun, reddetti diye işkenceden hapise kadar uzanan bir spektrumda insanlara verilen göz dağının sonu yok. Ancak direnişin de sonu yok!
Daha önce de yazdığım gibi askere alınma ihtimali olmayan Müslüman bir kadın olarak vicdani reddin "hak" olduğunu haykırmak adına yapabileceğim 'delikanlılık' bu kadar. Bakalım Müslüman erkeklerimizin 'delikanlılığı' ne kadar olacak...
TÜSİAD'ın kutladığı 1 Mayıs
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayan bir mesaj yayınlamış. Mesajda bu günün "kalkınma hedefinde dayanışma unsurunun değerini vurgulaması açısından önem taşıdığı" belirtilmiş. Patronların "işçilerle dayanışarak" bayram kutladığı bir ülkede "kapitalist sistem berkemal"dir.
İşin bu kısmı hariç, 1 Mayıs 1977'de yapılan katliamın ardından, sanki katliama uğrayan değil de yapan emekçilermiş gibi Taksim Meydanı'nın anlaşılmaz bir biçimde emekçilere kapalı tutulması pratiğinin kaldırılması sevindirici. 1 Mayıs'ın iki yıldır Taksim Meydanı'nda olaysız bir biçimde kutlanıyor olması, devletin istediği takdirde vatandaşıyla çatışmadığı huzurlu bir ortamı tesis edebileceğini göstermesi bakımından da önemlidir. Geç de olsa "1 Mayıs kutlu olsun / Yek Gûlan pîroz be!"
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019