Hilâl KAPLAN
PKK lideri Öcalan, Kasım başında görüştüğü BDP heyetine seçimlere kadar kesinlikle ateşkesin bozulmaması gerektiğini söylemişti. Kamuoyu ise bu önemli açıklamayı, adaya gidenlerden değil, 'şans eseri' HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü'nün meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmadan öğrendi.
Şöyle demişti Kürkçü:
'Neyse ki son görüşmede Öcalan, BDP Grup Başkanvekillerimiz ve HDP Eşbaşkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder vasıtasıyla, çözüm için yeni adımlar bakımından hükümete yeni opsiyon tanıdığını, dört aylık bir sürecin içinden bu durumu okumaya devam edeceğini ve bu çerçevede çözüm sürecinin tıkanmasına izin vermeyeceğini deklare etti.'
Öcalan deklare etti de ne hikmetse BDP-HDP heyeti de, 'Kürt medyası' da bu bilgiyi itinayla sakladı. Örneğin Kürkçü'nün sözleri 'Kürt medyası'ndaki konuşma metninde yoktu. Veya BDP heyeti de verdiği röportajlarda Öcalan'ın bu mühim kararından bahsetmedi.
Sanırım bu kararın Kandil'de de görüşülüp nihayetlendirmesi beklenmiş olacak ki, Kasım sonuna doğru gelen KCK bildirisinde, yerel seçimlere kadar örgütün mücadele biçiminin seçim mücadelesi şeklinde olacağı ve örgüt yapısının da buna göre hazırlanması gereği duyurulduktan sonra kamuoyu Öcalan'ın seçim kararından haberdar olabildi.
Öcalan'ın sandığı silahın önüne koyan açıklamaları da sürecin seçim dönemi boyunca yıpratılmamasını kolaylaştıracaktır. Ancak ne yazık ki silahlı kanat, siyaset yapmaya Öcalan kadar istekli görünmüyor. Gücün hâlen siyasetten değil, silahtan geldiğine olan inanç devam ediyor.
Sanırım bu yüzden daha önce BBC'ye 'sürecin çökme aşaması'nda olduğu söyleyen Bayık, bu sefer de Foreign Policy'e verdiği mülakatta seçimlere kadar süreçte bir gelişme olmazsa ateşkesin bozulabileceğini söylemiş.
Dış basına gelince 'şahin' kesilmenin işe yarayacağını düşünen, muhtemelen Erdoğan karşıtı uluslararası cepheye işaret çakan PKK'nın, esas meşruiyet kaynağının yıllardır savaştığı devlet ve canını yaktığı insanların da içinde bulunduğu Türkiye toplumu olduğunu hatırlamasında fayda var. Dünkü yazısında Etyen Mahçupyan'ın da belirttiği gibi:
'PKK'nın müzakereci bir aktör olarak kabulü Türkiye toplumuna hitap edilmesiyle mümkün... PKK'nın muhatabı Türkiye olabilirse, süreçte hükümetin muhatabı da PKK olacaktır. Çareyi dışarıda aramak, yabancılaşmadan başka sonuç vermeyebilir.'
Seçimler, süreç için belirleyici bir faktör haline gelmiş durumda. Her ne kadar adı yerel seçim olsa da, Ak Parti ve Cumhurbaşkanlığına aday olması beklenen Başbakan Erdoğan için bir tür 'güven oyu' olarak yorumlanacağından bu kaçınılmaz. Zira sürecin en büyük aktörü hiç kuşkusuz Başbakan Erdoğan...
Müzakereye veya demokratikleşmeye yanaşmayan devleti de, milliyetçi eğilimler yüzünden barış kelimesinden bile nefret ettirilmiş çoğunluğu da sürece o ikna etti, adım adım hazırladı. Dolayısıyla Erdoğan'ın siyasî gücünün test edilmesi, sürecin gücünün de test edilmesi anlamına geliyor. Şayet Ak Parti ülke genelinde %40'ın altına düşmezse, sürecin önünün daha da açılması kuvvetle muhtemel.
Ayrıca seçime kadar ateşkesin devam etmesi demek, aynı zamanda Öcalan'ın iradesinin ve bölgedeki BDP etkisinin de ilk defa silahların gölgesinden uzak bir şekilde test edilmesi anlamına da geliyor. Çıkacak sonuç, BDP'nin de silahtan uzak bir siyaset yürütmek noktasında elini güçlendirebilir.
Her halükârda, silahı değil sandığı öncelemek, çözüm sürecinin mottosu haline gelen 'Silahlar sussun, fikirler konuşsun' çağrısının hayata geçirilmesindeki önemli bir dönüm noktası olacaktır.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019