Hilâl KAPLAN
FBI, 16 kez bombalı saldırıda bulunan, 3 kişiyi öldüren ve 26 kişiyi yaralayan ünlü "Unabomber"ın evini arama izni çıkarmak için günlerce uğraşmış; operasyonun başlamasına dakikalar kala gerekli imzayı yargıçtan alabilmişti. Ancak o köprünün altından çok sular geçti.
Örneğin, meşhur 'deep web'de, yani saklı internette, yani hiçbir arama motorunda çıkmayacak şekilde dizayn edilmiş, gizli ve çoğunlukla envai çeşit pisliğin döndüğü ortamda "silkroad" sitesiyle uyuşturucu ticaretinden pek de fazla işe yaramayan sanal ortamın yürütücüsü Ross Ulbricht'in davasında olanlar gibi... ABD, silkroad'un kullandığı İzlanda'daki yabancı bir server'ı hack'ledi ve kuruluşundan bu yanaki tüm arşivini ele geçirdi. Davada da buldukları her delili mis gibi kullanıp, yargıcın da sadece savcılık lehine kararlar almasıyla Ulbricht'i ömür boyu hapse mahkûm ettirdiler. Savunma makamına, 'Bu delilleri nasıl buldunuz?' sorusunu sordurtmadılar bile. Dolayısıyla davanın, ABD hukuk içtihadındaki yeri hâlâ tartışmalı. Ancak davanın ABD Anayasası'nın 4. ek maddesiyle birebir çeliştiğini biliyoruz. Maddeyi "Anayasaya aykırı olarak elde edilmiş bulgular, mahkemede delil olarak sunulamaz" diye özetleyebiliriz. Bu, her hukuk devleti anayasasında (bizde 38. madde) olan genel geçer bir yasadır. Yargı kararı olmadan yasadışı arama, dinleme ve takiplerin hepsi bu kapsama girer.
Peki ben lafı niye bu kadar dolaştırdım? İşadamı Rıza Sarraf ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'yı tutuklayan ABD, en son eski Bakan Zafer Çağlayan için de tutuklama kararı aldı. Medyamızda nedense hiç sorgulanmadı ama New York Güney Bölge Federal Savcılığı'nın sunduğu delillerin nerdeyse hepsi 'gizemli' telefon kayıtlarını içeriyor. Üstelik gördüğüm kadarıyla, bu telefon kayıtları, 17-25 Aralık'ta FETÖ'nün sızdırdıklarını içerse de bundan daha fazlası da mevcut. Yani sadece FETÖ değil, NSA ve/veya CIA'in de içinde olduğu bir yapı, o dönem hâlâ Ekonomi Bakanı olan Zafer Çağlayan, HalkBank'ın Genel Müdürü olan Süleyman Aslan ve diğerleri hukuksuzca dinlenmiş.
Çağlayan'ın hâlâ milletvekili olduğunu yazacak kadar özensizce yazılmış bu iddianameyi hazırlayanların, dinleme kayıtları olmasaydı ellerinde bir "dava" olmayacağını söylemek mümkün. O yüzden tekrar soruyorum: ABD, egemen başka bir devletin bakanını nasıl, hangi hakla dinledi ve hangi anayasal meşruiyete dayanarak bunu dava konusu yapabildi?
Son not: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi bu iddianame sadece Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmış bir saldırı değil, aynı zamanda şantajdır. Çünkü iddianamenin birçok yerinde Zarrab'dan Çağlayan'a dek sanık isimleri sıralandıktan sonra cümle "ve diğer hükümet yetkilileri" diye devam ediyor. Yani ABD, "Hizaya girmezseniz, sıra size de gelir" diyor. Gelsin bakalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019