Hilâl KAPLAN
Muhterem Bület Arınç, geçenlerde Terörle Mücadele Kanunu (TMK) hakkındaki tartışmaya kamuoyuna seslenme imkânı olan herkesin katılması gerektiğini vurgulayarak şöyle bir çağrı yaptı:
"'Eğer Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik yeterli değil, biz aslında Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik istiyoruz' deniyorsa bugüne kadar yüksek sesle söylenmedi. Sadece kulağımıza üflendi. Lütfen bunu savunanlar yüksek sesle Terörle Mücadele Kanunu'nda ne değişmesi gerektiğini, hangi maddenin hangi sebeple özgürlükleri kısıtladığını söylesin. Bunun üzerinde bir tartışma başlatalım. (...) Bunu ben gazetelerin köşe yazılarında, meslek örgütlerinin başkanlarının ya da yöneticilerinin hazırladıkları raporlarda ve konuşmalarda görmek istiyorum. Terörle Mücadele Kanunu değişmeli midir? Değişmemeli midir? Değişecekse niçin?"
Gazetemizden Kürşat Bumin iki gündür kanun maddeleri üzerinden giderek mevcut kanunun teorik yanlışlarını gösteriyor. Ben de sayın Arınç'ın çağrısına mukabil, TMK'nın pratiğe nasıl yansıdığını ve terör tanımı en derinden Kürt meselesini etkilediğinden bu uygulamaların hükümetin açılım politikasını nasıl budadığını göstermek istiyorum.
Aşağıda hâlen TMK'dan yargılanmakta olan bir grup Batmanlı vatandaşın TMK'yla imtihanlarından benim seçtiğim kısımları okuyacaksınız. İstifade ettiğim çalışma Mazlum-Der Batman Şube Başkanı Avukat Murat Çiçek'in hazırladığı "İfade ve Toplu Eylem Özgürlüklerinin İhlali" başlıklı rapor; dileyen tam metne Mazlum-Der'in internet sitesinden ulaşabilir.
Bahar Kültür Merkezi Tiyatro Grubu Sanatçısı Çiçek Tekdemir, hakkında açılan tüm davalardan toplam 54 yılla yargılanıyor. Davaların çoğunluğu BDP'nin talebi üzerine ücret karşılığı sahne aldığı sanatsal faaliyetlerden kaynaklanıyor. Örneğin kadına yönelik şiddetle alakalı bir oyun sergiliyorlar. Oyunun arkasından oyunu izleyen kitleden bazıları belediyeye doğru yürüyüşe geçiyorlar. Ancak Çiçek Hanım ve oyuncu arkadaşları hakkında yürüyüşe katılmamalarına rağmen yürüyüşe katılmışlar gibi dava açılıyor. Diğe bir davasını kendi ağzından dinleyelim:
Üç sanatçı arkadaşımla gittiğimiz bir etkinlikte üçümüz de erbane çalıp aynı şeyleri yapmamıza rağmen o arkadaşlarıma dava açılmayıp sadece bana dava açıldı. Açılan dava yine terör örgütünün propagandasını yapma suçundanmış. Ben yine mahkemede suçumu sordum, bana slogan atmışsın dediler. Bunun üzerine CD getirin dedim ben slogan atmadım. Slogan attığıma ya da yasaklı bir şarkı söylediğime dair bir delil varsa kabul ederim dedim. En son baktılar ki CD görüntülerinde hiçbir şey yok, dediler ki sen sloganlara erbane ile ritim tutmuşsun!
Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay'ın koruması Halil Çağıl'ın ağzından başına gelenleri dinleyelim:
12 yıldan beri Batman Belediye Başkanlarının korumalığını yapıyorum. Görevim gereği belediye başkanı nereye giderse ben de gidiyor ve yanında bulunuyorum. Göreve başladığımdan bu yana iş dışında hiçbir etkinliğe veya eyleme katılmamama rağmen hakkımda bugüne kadar on iki dava açıldı. Ben belediye başkanı olmaksızın hiçbir yere gitmedim. Hep görevim gereği gittim. Buna rağmen başkanların katıldığı etkinlikler davalık olunca bana da davalar açıldı. Mesela yürüyüşlere ve basın açıklamalarına belediye başkanları gittiğinde onlara ne kadar dava açılmışsa bana da açıldı. Ben işim gereği belediye başkanının gittiği yere gitmiyorum diyemem. Çünkü benim işim budur. Benim işim belediye başkanının korumalığını yapmaktır. Özellikle müdahale edilen gösterilerde benim belediye başkanının koruması olduğumu ve oraya zorunlu olarak gittiğimi bildikleri halde güvenlik güçlerinden çok cop ve dayak yedim. (...) Bütün aldığım bu darbeler sebebiyle kafamın iç kısmında kistler oluştu ve içte kanamalar başladı. Bu sebeple şuan ağır bir ameliyat geçirdim. Şuan yeni ameliyat olduğum için konuşma güçlüğü ve hafif hafıza kaybı yaşıyorum. Bir keresinde de kolum kırıldı.
Raporda dikkat çekilen diğer yargı uygulamalarından bazıları şöyle: Örneğin Emine Ayna Batman'da bir mitingde konuşma yapmış. Konuşma sonrası izinsiz bir yürüyüş olmuş. Mitingde dinleyici olduğu belirlenen 32 kişi hakkında dava açılmış. Bilirkişi raporu polisin elindeki fotoğraflardan bu kişilerin şiddet eylemlerine katıldığını belirlemenin mümkün olmadığını belirtmesine rağmen bu kişilerin yargılanmasına devam edilmiş. Yargılananlar hiçbir şiddet eylemine katılmadıklarını, buna kategorik olarak karşı olduklarını belirtmiş; içlerinde Emine Ayna'nın görüşlerine katılmadığını, gazeteci olduğundan sadece gözlemlemek için orada bulunduğunu söyleyen de olmuş. Ancak fark etmemiş, mahkûm olmuşlar ve davaları hâlen Yargıtay'da bekliyor.
İronik olan diğer bir örnekte de müzik şölenini izlemeye gidenlerden bazılarının şölenin ardından yapılan gösteriye katılmamalarına rağmen, gösteriyi engellemek için birebir çaba göstermediklerinden dolayı "gösteriye tavır ve davranışları ile destek vermek suretiyle örgüt propagandası suçunu" işlemekten yargılanıyor olmaları... Aynı şekilde yöresel kıyafet giyenlerin de örgüt mensuplarının giydikleri kıyafeti giymekle suçlanmaları ve terör örgütü propagandasını yapmaktan yargılanmaları örneği de raporda yer alıyor.
BDP legal bir siyasî parti, PKK illegal silahlı bir örgüt. Devletin terörle mücadele ederken siyasetçiyi veya sempatizanı teröristten ayırt etmesi ve şiddete dolaylı veya dolaysız olarak yol açmayan vatandaşların terör suçundan ayrı tutulması için azami çaba sarfetmesi gerekiyor. Aksi uygulamaların hepsi, terörle mücadele edeyim derken şiddete şiddetle karşılık verme dürtüsünü kaşıyıp, teröre insan kaynağı yetiştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Ancak mevcut TMK'ya göre BDP ile organik bağı olmasa bile "yanından geçen" herkes teröre yardım ve yataklık, terör örgütü propagandası, vb. suçlardan yargılanıp mahkûm edilebiliyor. Böyle olunca da BDP etkinliğinde erbane çalmanız, BDP'li bir belediye başkanının koruması olmanız veya yöresel bir kıyafet giymeniz hiçbir şekilde şiddete başvurmamış olsanız da fark etmiyor; yargılanıp mahkûm edilebiliyorsunuz. Bu minvalde mevcut TMK'da değişiklik yapılması ve başta terör tanımı olmak üzere neyin suç kapsamına girdiğinin çerçevesi somut biçimde çizilmeli diye düşünüyorum. Bu değişiklik yapılmadığı takdirde, şu an Yargıtay'a havale edilmiş dosyalar olduğu gibi onanırsa –ki söz konusu terör suçlamasıysa genelde onanıyor- bölgede yaşayan binlerce insan hapse girebilir ve karşımıza KCK tutuklamalarından çok daha kritik bir tablo çıkabilir. Muhterem Bülent Arınç ve konuyla ilgili herkesi raporda belirtilen değişiklik önerilerini okumaya davet ediyorum.
Nasipse Çarşamba günü TMK ve KCK davası arasındaki ilişkiyi analiz ederek devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019