Hilâl KAPLAN
Herhangi bir meseleye dair isabetli sosyolojik analiz ya da siyasî okuma yapmak için değişen dengeleri hesaba katmak durumundasınız. Analiz nesnesi olan toplum ve oluşumlar devamlı surette dönüşmekte olduğundan, bunlara ilişkin söz söylerken kalıplaşmış önyargılar ve kesin inançlılık ile meseleye eğilmek doğru sonuca gitmenin önünde engeldir.
Ne var ki, özellikle PKK söz konusu olduğunda, ampirik düşünme yetisine sahip olduğu düşünülen isimlerin çoğu, ne olursa olsun tek bir çözüm yoluna ve çerçevesine inançla bağlı kalmış görünüyorlar: Masa kurulsun, diyalog başlasın, süreç içinde barış gelecektir.
Aynı entelektüellerimizden önce bir özeleştiri beklerdik lâkin. Benim de zamanında savunduğum ve PKK'nın büyük iştahla tersini kanıtladığı tezlerden biri şuydu mesela: Devlet siyasete alan açarsa, PKK sivilleşir ve siyasette hayat alanı bulmaya başladıkça silahtan uzaklaşır. Bilakis devlet siyasete alan açtıkça, HDP daha çok Kandil yörüngesine girdi.
"Asmayacağız, yargılayacağız"dan başlayan, "Keleşlerimizi size çeviririz"le süren, "PKK sizi tükürüğünde boğar"a kadar uzayan bir 'kabadayılık' siyaset dilini teslim aldı. Kandil bile canlı bomba saldırılarına HDP'den önce mesafe aldı. Evet inandırıcı değildi ama yer yer dağdakinin, siyasi partiden daha 'sivil' kaldığı dönemler bile yaşadık.
PKK, siyasete açılan alanı bombalarla, hendeklerle, mayınlarla doldurdu.
Dağ ovaya inmedi, ova da dağa çevrildi.
Yetmedi, metropollerde iç savaş çıkartmak için canlı bombaları üzerimize saldı.
HDP de bu çatışma stratejisinin 'kolaylaştırıcısı' rolünü üstlendi. Hendek kazılan yerlere yürüyüşler düzenledi, camilere, okullara, hastanelere, ambulanslara saldıranları 'gençler darbeye direniyor' diyerek savundu. Her şey gözlerimizin önünde oldu.
Kürtler, bir yıl içinde PKK baskısıyla evlerini terk etmek zorunda kaldı. 400.000'e yakın Kürt evsiz barksız kaldı, yurdundan oldu. 13 yaşındaki çocuğu mayınla, 75 yaşındaki dedeyi kafasına sıkarak öldürdü. PKK, Kürtlerin yaşama, çalışma, eğitim ve sağlık hizmetine ulaşma hakkını gasp etti. Barış için oy veren herkesin tüm iyi niyetlerini burnundan getirdi, âdeta kan kusturdu. Kürt meselesinin derdi olmadığını, alan hâkimiyeti hırslarına herkesi fedâ edeceğini kanıtladı.
Ancak devlete gelince tüm eleştiri pençelerini kuşanan entelektüeller, hâlen devletten ve PKK'dan demokratikleşmesi gereken iki taraf olarak bahsetmekteler. Geçilen evrelerin hiçbiri olmamış gibi 2013 ayarlarıyla akıl vermeye devam etmekteler.
Bölge, son bir yılda inanılmaz bir sınav verdi. Halk, bu sınavda, bu entelektüellerin hepsinden daha çok devlete yakın durdu.
Neden diye sormadan, mevcut durumu anlamak ve anlamlandırmak mümkün mü?
Peki, uluslararası konjonktürü hiç mi bu okumaya katmayacağız? İrlanda, Filipinler, Kolombiya örneklerini araştırırken, buradaki terör örgütlerinin hiçbiri ABD'den, AB'den ve Rusya'dan birlikte destek almışlar mı, bu da sorulmalı değil mi? Ya da IRA, MILF veya FARC üyeleri, uluslararası dergilerde kapaktan övülmüş mü? Bunlara da bakmak gerekli değil mi?
PKK'nın Rojava'da alan hâkimiyetini pekiştirip Türkiye'ye genişletme stratejisini de mi sorgulamayacaksınız? Türkiye'de herhangi bir barış adımının tesisi için PKK ile askerî mücadeleyi zorunlu kılan öğelerin hiçbirine değinmeden, 'insanlar konuşa konuşa anlaşır' diye bir teorik çerçeve kurulur mu?
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019