Twitter'de bir insan, büyük ihtimal bir Müslüman, "Beyefendiyi memnun edebilmek için hepimiz ateist olmalıyız anlaşılan." yazmış.

TKP danışma üyesi akademisyen Fatih Yaşlı da bu söze cevap olarak, "sizin gibileri ancak toplama kamplarında taş kırarken gördüğümde memnun olacağım." demiş.

Yurttaş Hilmi veya Fatih Yaşlı'ya  anlatılsa, ikna olur mu olmaz mı ayrı bir hikaye, ama cevaplardan belli ki her iki muhakeme de aynı tornadan.

Tam bir suçüstü/cürmümeşhut hali.

Sosyal medyada aldırmaz görünümlü bir aldırgan hatta saldırgan bir soru var:

"Şaşırdık mı?"

Keşke şaşırtan cevap söylense, kimse şaşırmadı.

Eleştirilse daha iyi.

Tam bir yer yarılsa içine girse hali.

Ama lütfen, bi saniye.

Çünkü eldeki fabrikasyon böyle.

Müslümanı modernisti, egemen sosyalisti tam böyle.

Bu muhakeme yeniden yapılanmadan da hep bu nitelikte insanlar  çıkacak.

Yaşlı'nın ne suçu var, ayıp üretimde.

Başka bir seçenek, istisna beklemeyin, nafile.

Devlet otoriter, muhalefet karşı otoriter; herkes birbirinin nicel farklısı.

Cezacı ideoloji mülkiyete, sınıflı topluma geçildiğinden beri yürürlükte, yaşlı.

Ama bu nicel farklıların hepsi kendi içinde tutarlı.

Hepsi "kendine 'Müslüman'", utangaç insan haklarcı.

İsterseniz sorun onlara emekçi devletini yıkmak isteyeni yakaladığınızda, konuşturmak için ne yaparsınız, işkence yapar mısınız diye.

Kem küm eden çıksa da daha çok "realite, mecbur, isteyerek olmaz ama" der.

Kıtır kıtır kesen, yağlı kazığa bile oturtan olur.

Baştan belirtildi ya, torna böyle çıkarıyor.

Sağ belli de egemen geleneksel sol da hak ve özgürlükler solu değil.

Bunlar iktidar, egemenlik hedefli sol.

Adaletleri subjektif lütfa bağlı.

Doğrudan katılım, doğrudan demokrasi demeyen sol, sol olmaz.

Yeni sol hak ve özgürlükler üzerine kurulacak.

Bu, olmazsa olmaz!