İlker DEMİR
Bilen bilir.
Esasında Jean-Paul Satre'ı tanıyan çoktur da nedense hiç anma günü düzenlenmez.
O ilkin varoluşçuluğu, sonra Simone de Beauvoir'la aşkıyla akla gelir.
Özel hayatını renkli yaşayan Satre, siyasette yalındır; anti militarist, barışçı, Fransa devletine kafa tutan bir asidir.
Acaba o yüzden mi anılmaz diye de sorulamaz çünkü o dönemin TC solu da asileri severdi.
Evet asileri sever ama silaha ve devlete karşı çıkılmazdı, çünkü sol devleti silahla kurtaracaktı, halk da sonuç olarak kurtulmuş olacaktı.
Aksi pek makbul değildi, Allende örneği ortaydı.
Sattre'ın anılmaması heralde aşktandı, çünkü o dönem TC solunda aşk dolambaçlıydı veya revaçta nitelemeyle aşka zaman yoktu.
Ama devrim aşkı moda, dillerde destandı.
Mesela CHE, "Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin. Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, safa geldi." dedi, ezberlerde yer etti.
Eski sol çok, çok fazla “savaş”çıydı.
Şiddetin sonuçları, adeta apolette kıdemdii.
Zaten solun bir kısmı alenen cuntacı; asker vurup devirsin, siyaset meyveleri toplasın diyordu.
Öncü savaşı, kırdan şehire/şehirden kıra, gerilla, halk savaşı vb kurtuluşun her “silahı” kuşanıldı durdu.
Algılarda savaşa karşı çıkan veya barışçı parlamenter mücadeleyi savunan pasifist, liberal, çok ve iyi dövüşen en sağlam "devrimci"ydi.
Zihin bu kadar silah ve şiddete gark iken Jean Paul Satre'ı tabi ki öne alınmaz ve hatırlanmazdı.
Satre, Fransız ordusunun işgali altındaki Cezayir için dayanışma komitesi kurdu, sokaklarda işgale hayır diyen bildiri dağıttı.
Bunu hem de Fransa'nın ulusal kahraman Charles de Gaulle'in cumhurbaşkanı olduğu Fransa'da yaptı.
Üstelik Fransız Komünist Partisi bile mecliste işgalci hükümetle omuz omuza aynı oyu verdiği bir iklimdi.
Devlet ona topyekün saldırdı, Satre, orduya, milli çıkarlara zarar verdi, ihanet etti, tutuklansın denildi.
Gaulle, "Sattre tutuklanamaz, o Fransa'dır" dedi.
Sanki sol Sattre, burjuva de Gaulle idi.
Sattre'ın yaşamı doğru örnek doluydu.
Anılır mıydı?
Bu kafa tutmanın önemi, belki yıllar içinde HDP ile ittifak kurma toplantısına bile katılmaktan imtina eden TC solu zihniyetini siler geçerdi.
Olmadı; geldik bugüne.
Türk solu artık eskisi kadar savaşçı değil, hatta hiç değil.
Şimdilerde çoğu özellikle en kitlesel olanları devletin bir kanadının kuyruğunda; devlet içi klik savaşına onay ya da ayar makamlığı yapıyor.
Tabi ki, devletçiliği, kamuflaj tabirle kamuculuğu ağır basan TC solu devlet, yayılmacı ve militarizm karşıtı Jean Paul Satre'ı anmazdı, örnek almazdı.
Bilen bilir.
(Eski yazıyı gözden geçirdim, kısmi güncelledim, kısalttım, redakte ettim, hala güncel ve değişen bir şey yok diye.)
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025