İçişleri Bakanlığı terör örgütleriyle "iltisak ve irtibat"ı olduğu gerekçesiyle Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarını görevden aldı.

Devlet muhalefeti yüzeysel demeç veredursun, bu anti demokratik haksızlığa izin veren yetki yasada vardır.

Yasa demokratik değil, dolayısıyla demokrasi de, ama bunu açıklayan muhalefet yok.

Hadi anti demokratik bir yetki ile başkan görevden alındı, buna top yekün karşı koyan muhalefet de yok.

Yapan da muhalefet eden de devlet olunca yeni kayyımlar ve kayyımın kıyımları "meçhule giden bir gemi" gibidir.

Uygulama şer ama ana muhalefet de "Onu alma beni al" nakaratında ehveni şer.

Çıkardığı ses, "Ben daha nazik anti demokratik olurum"dan öte değil.

Zira hiçbir karşı çıkışın arkasında "Kürd halkının hak ve özgürlüklerini savunduğu için atandı bu kayyımlar" içeriğini savunmanın kıyısından bile geçme yok, aksine kaçma var.

Çözüm için bu tespit şart.

Bu böyle, ama bu geri yasalar bile der ki, alınan başkan yerine yeni başkanı meclis seçer; görevden alınan başkan mahkeme kararını bekler.

Acil kayyım neyin nesi?

Ama kayyım da acul, meclis yeni başkanı seçemesin görevi uzasın diye galiba ilk icraatlarında meclisi fesheder.

Buna da muhalefet eden yok.

Muhalefet de istemez meclis üyelerini, zira onlar da hak savunucusu.

Hadi kayyım Bakanından almıştır emir, amiri ne derse o olur.

Amiri dedi ya, bu başkanlar iltisak ve irtibatlıdır terörle, tartışma biter.

Delil, mahkeme kararı gerekmez, kanun da yasa da o dudaktan halka çıkan her söz en ileri Hamurrabi kanunudur.

Vatandaşa kayyım atayamazsa gözaltı atar.

Var mı karşı gelen, kayyım, gözaltı isteyen!

Hamurrabi'ye karşı gelinemez.

Devlet, mahkeme kararı, ispat, hak gaspı gibi şeylerle uğraşmaz.

Demokrasi truva atı değildir.

Kürdlerin de Truva'da yeri var.

Kayyımın sömürge valisine ekonomik ve siyasi benzemesi zahiridir.

Zira Kürd oyuyla seçilmiş başkanlar başkanlığını atayıcılarla faturası pahalı porselen fincan ve lokumlarla kahvelerini höpürtederek sürdürebilir.

Meselenin halklar ayrılığıyla ne alakası vardır!

Ayrı olan devletçi Kürdler ile haklarının teslimini isteyen Kürdlerdir.

Siyasi yapaylık bir yana, bu zenginlik tanınıp haklar teslim edilerek kalıcı barış olur.

Hukuki karar vermekte zorlanan mahkeme kararı bile olmayan bu görevden alma ve kayyım ataması gasptır, gasp suçtur, haklı gerekçesi olamaz.

Barışa, demokrasi ve hukuka aykırı kayyım atamaları derhal durdurulmalı, seçilmiş başkanların ve üyelerin hakkı özür dilenerek teslim edilmelidir.

Bu bir asgari paydadır bu paydaya ortak olunmalıdır.