Lale KEMAL
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 12 Eylül darbesi ürünü olan YÖK’ün yapısını değiştireceklerini söyledi. “Üniversiteleri akademik olarak özgürleştireceğiz” diyen Dinçer, eğitime ayrılan bütçenin savunmaya ayrılandan 20 milyar lira daha fazla olduğunu belirtirken, kamu yönetiminin geleneksel zafiyeti yüzünden açıkta kalan 264 bin öğretmene “Bu kadar öğretmene ihtiyacımız yok, yeteneklerine uygun başka mesleklere yönelsinler” tavsiyesinde bulundu.
12 Haziran seçimleri sonrasında oluşturulan kabinede Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilen
Dinçer’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yeniden yapılandırıldı. Kimi çevreler bu yapılanmayı, MEB milli vasfını kaybediyor diye nitelendirdi. Yapılanma tam olarak neyi amaçlıyor?
Biz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilatıyla ilgili kanunda değişiklik yaptık. Eğitimle ve eğitim sistemiyle ilgili bir değişiklik yapmadık. Türkiye’de eğitimin temel ilkelerini belirleyen kanun, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile milli eğitim temel kanunudur. Bizim yaptığımız değişiklik bu kanunlarla alakalı değil. Teşkilat kanununda yaptığımız değişiklik ile hiyerarşik basamakları azalttık. Dolayısıyla, Türk eğitim sistemini daha etkin ve verimli kılmayı amaçlayan bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü önceki yapı çok büyümüştü, esnekliğini kaybetmişti, katılaşmıştı. Dolayısıyla da bir görevi birden çok birim yapmaya başladığı için koordine olamıyordu ve etkinlik kaybolmuştu. İkincisi, hiyerarşik basamaklar çok arttığı için kararlar gecikmekteydi. Üçüncü olarak, çok katı gelenekler, bakanlıkta yenilik yapma fırsatı sunmuyordu. Yaptığımız çalışmada tüm dünyada meydana gelen gelişmeler karşısında daha esnek, daha çabuk karar verebilen, işlerini daha etkin yürütmeyi başaran bir örgüt tasarlamaya çalıştık.
MEB bütçesinin Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bütçesinin üzerinde olduğu belirtiliyor. Ancak, savunmaya ayrılan ve bu yıl ilk kez Sayıştay’ın denetimine tabi olacak olan bütçe dışı kaynaklar ortaya çıktığında, MSB bütçesinin yine MEB bütçesinden yüksek olacağı belirtiliyor...
Başbakanlık müsteşarlığının bilmediği kaynak olamaz. Biliyorsunuz ben başbakanlık müsteşarlığı yaptım. MEB, ÖSYM, YÖK, üniversiteler ve birde il özel idarelerinin eğitim için ayırdığı payları dahil edildiğinde milli eğitim bütçesi bu yıl 59 ila 60 milyar liraya ulaşıyor. MSB, Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) fonu, askeri vakfa ait firmalar ve benzeri kaynaklara baktığınız zaman bu yıllık 38, 39 milyar lira civarındadır. Arada 20 milyar liralık fark var. Bir başka ayrıntı ise şöyle; daha önceki yıllarda savunma ihtiyaçları ile ilgili olarak şayet bütçe kaynakları yetmezse örtülü ödenekten de destek sağlanıyordu. Hatırlarsanız, 2003 yılından önce örtülü ödenekten savunma ihtiyaçları için bazı demirbaş alımları_ki ben hücumbot alımını biliyorum_yapılıyordu. Ancak 2003’ten sonra hükümetimizin yaptığı düzenlemeye göre, örtülü ödeneklerden demirbaş sayılacak türden hiçbir şeyin alınmaması kararlaştırıldı. Mesela, MSB, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT, artık demirbaş sayılacak harcamalarını kendi bütçelerinde açıkça göstermek zorundalar. Çünkü şeffaflık çok önemli. Şayet bu kurumlar, demirbaş alımlarını kendi bütçelerine koyamıyorlarsa Başbakanlık’taki Güvenlik İşleri Başkanlığı bütçesinden alım yapabiliyorlar. Dolayısıyla kimi alımlar, bu kurumların kendi bütçelerinde görülmüyorsa güvenlik işleri başkanlığı bütçesinde görülüyor. O yüzden insanların gönlü rahat olsun. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi 2002’de 7,5 milyar Türk lirası iken 2011 yılında yüzde 354,6 artışla 34,1 milyar TL oldu, 2012’de ise 39,2 milyar TL öngörülmesiyle bu artış oranı yüzde 425’de çıktı.
Bazı okul isimlerinin değiştirileceğini söylediniz. Neden?
Şimdiye kadar sadece kendi kaynaklarımızla değil aynı zamanda hayırsever kaynaklarıyla çok ciddi anlamda eğitim sistemine okul kazandırdık. Çoğu kere de bağış yapan kişiler, ister şahıs olsun ister tüzel kişilik olsun, bağışladıkları okullara kendi isimlerini vermek istiyorlar. Örneğin, Milli Piyango İdaresi, kurduğu okullara Milli Piyango adını veriyordu. Ancak, STK’lar mesela, Yeşilay, ‘Milli Piyango’nun bahis oynatması sebebiyle bahse karşı ahlaki değerlerin öğretilmesi gereken okullarda Mili Piyango İdaresi’nin isminin verilmesinin çelişki olduğunu,’ iddia ediyordu. Ancak ben özellikle Van’daki depremden sonra çok sayıda öğretmenimizi de kaybetmiş olmanın etkisiyle, Milli Piyango İdaresi ve Maliye Bakanlığı ile de görüşüp, onların onayını da aldıktan sonra, Milli Piyango ismini taşıyan 43 okulun isimlerinin değiştirilerek, depremde ölen öğretmenlerin adlarının verilmesini kararlaştırdık. Böylece toplumsal düzeyde öğretmenlerimizin hatırasını yaşatmış olacağız.
Demokratikleşme çerçevesinde, askeri okul müfredatlarından ideolojik unsurların ayıklanması için MEB’in rol üstlenmesi, Milli Güvenlik derslerini kaldırılması yolunda bir çalışmanız var mı?
Bakan olarak yeniyim. Önümde hazır bekleyen sorunlarla ilgilendiğim için o konularla çok fazla ilgilenme vaktim olmadı. O tip hususları hakikaten kamuoyu ile paylaşacağımız zaman sizlerle paylaşırız.
Tevhid-i Tedrisat ile tek tip eğitime eleştirel bakışlar var. Müfredatın, kıyafetin, eğitim dilinin farklı olduğu, farklı grupların çocuklarına kendi dini, siyasi düşünceleri, etnik mensubiyetleri doğrultusunda farklı eğitim aldırmak üzere okul açtıkları bir sistem mümkün mü? Kürtçe anadilde eğitim talebine bir çözüm öneriniz var mı?
Bu tip ideolojik tartışmalara sebebiyet verecek konularda şimdilik fikir beyan etmeyi düşünmüyorum. Öncelikli sorunları çözmeden ve onlar için Türkiye’de yapılabilecek olanları yapmadan, o tip tartışmaları başlatmak da istemiyorum. Herhangi bir meseleyi, gereksiz ve zamansız bir şekilde tartışmaya açmamak için özen gösteriyorum. Peşinen, o konularla ilgili benim bir fikrim, bir önyargım yok. Yeri geldiğince, bu konuları bilimsel düzeyde tartışacağız, doğrusu neyse onu yapmaya çalışacağız. Temel hedefimiz, çocuklarımıza, bireysel olarak özgür toplumun ihtiyaç duyduğu bilgi ve mesleki kabiliyetlerle donatmak ve nihayet uluslararası alanda rekabet avantajı sağlayacak bir nitelik kazandırmak. Mesela, ezbercilikten kurtulunması, kendi potansiyellerini ortaya çıkartacak öğretme tekniklerinin geliştirilmesi, çocuklarımızın ve tüm toplumun, özellikle bu sınav ağırlıklı eğitim sisteminden kurtarılarak, müfredatın okullarda öğretildiği toplumsal iklimin yaratılması...
Fatih projesi ne zaman hayata geçiyor?
Teknolojiyi İyileştirme Hareketi, açılımı FATİH Projesi- Türkiye’de özellikle okullarımızda akıllı tahtaların kullanımı ve tablet bilgisayarların verilişiyle alakalı bir çalışma yürütüyoruz. Bu proje kapsamında, donanım altyapısının iyileştirilmesi, bundan kastettiğimiz, LCD panel etkileşimli tahta cihazlarının kullanılması, her dersliğe geniş bant internet erişiminin sağlanması ve bakanlık merkez teşkilatının ve okullarımızın güvenli, izlenebilir ve ölçülebilir bir ağ altyapısına sahip olmasını hedefliyoruz. Ayrıca, öğretmen ve öğrencilerin kullanacağı e-kitap’lar için tablet PC çalışması yürütüyoruz. İnşallah, şubatta proje için ilk ciddi adımı atacağız.
* Öğretmen açığı sürekli gündemde. Bu açık kapatılamıyorsa eğitim fakültelerinin anlamı ne olacak? Bu açık sorununu gidermek için planınız var mı?
Herşeyden önce Türkiye’nin kamu yönetiminin en temel alışkanlıklarından birisi günlük sorunlarla uğraşmasıdır ve gelecek yönelimli bakmamasıdır meselelere, amaç yönelimli değildir, sorun yönelimlidir. Bugün mesela atama bekleyen öğretmenler meselesi, kamu yönetiminin geleneksel zafiyetiyle alakalı bir husus. Çünkü şimdiye kadar şayet Türkiye olarak biz, ‘öğretmen kaynaklarımızın planlanması ile ilgili bir çalışma yapmış olsaydık, hangi yıl, ne kadar öğretmene ihtiyacımız var’ diye, düşünseydik, belki bu sorunu yaşamayacaktık. Şimdi biz tasarlamaya başladık. Bakanlığımız bünyesinde, Planlama ve Öğretmen Kaynaklarını Geliştirme Grup Başkanlığı adlı bir birim oluşturduk. Bu grup başkanlığı, bizim yıldan yıla hangi alanlarda ne kadar öğretmene ihtiyacımız olduğunu belirleyecek ve biz bu belirlemeler ve saptamalar karşısında YÖK’e yönlendirmede bulunacağız. Sadece ihtiyacımız kadar öğretmen yetiştirmeye çalışacağız. Bununla ilgili geçen yıl bir tedbir aldık, bizim hangi alanlarda öğretmen ihtiyacımız varsa, o alanları kamuoyuna duyurmuştuk, üniversite tercihlerinin yapılacağı dönemlerde. Şimdi ben size bir fotoğraf çizeyim bu beklemeyle ilgili; Şu anda dışarıda 264 binden fazla mezunumuz öğretmen olarak atama bekliyor. İlköğretim, orta, tamamı atama bekleyen öğretmenimiz var. Halbuki MEB’in, şu anda eğitim sistemini aksatmadan yürütebilmek için kadrosu dışında sözleşme yaptığı ücretli öğretmen sayısı 60 bindir. Bugün hükümet, ‘tamam ben MEB’in bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum,’ dediğinde bize 50 bin, 60 bin hatta 40 bin öğretmen kadrosu vermeleri halinde bizim mevcut okullaşma oranlarında öğretmen ihtiyacımız kalmayacak, diğerleri ne olacak? Bu ülkenin kaynaklarını, ihtiyaç duymadığımız öğretmenleri atayarak mı harcayacağız? Herkes kendi kabiliyeti ve kendi mesleğine uygun bir şekilde başka işlere de yönelsin, ihtiyacımız şu anda piyasada atama bekleyen insan kadar değil.
Van depreminden etkilenen öğretmenlerin, başka illere tayinini kolaylaştıracak mısınız?
Bakın öyle bir genel tavır belirleyecek olursak Van’da öğretmen kalmaz. O yüzden ben, sadece orada enkazdan yaralı olarak kurtulmuş ve deprem esnasında bina içersinde kalarak, enkazla yüzleşmiş insanların başka illere gitmesi konusunda yardım ve destek sağlayacağımı söyledim. Bunların sayısı yaklaşık 40, 50 kişi. Onun dışındakiler için şunu çok açık ve net söylüyorum, ‘bugün Van’ı terk etmek aslında bir öğretmenin öğretmenlik mesleğiyle çok bağdaşmaz’. O yüzden öğretmenlerimiz kalmalı ve görevlerini ifa etmeliler. Öğretmenlerimizin önemli bir kısmı orada, STK’lar aracılığıyla insanlarımıza önderlik ediyorlar ve hizmet ediyorlar. Sağlığı yerinde olan Van’da görevli öğretmenlerimizden bizim beklentimiz; ‘dirayetle ben buradayım, çocuklara hizmet ediyorum deme’ günüdür. Kendilerine, lojmanlar hazırlamaya çalışıyoruz, elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması gündemde mi?
Uzun vaade de olabilir. Bu derslik ihtiyaçlarıyla ilgili. Alt yapıyı tamamladığımızda, böyle bir zorunluluğu koyabiliriz kanaatindeyim. Çocuklarımızın hepsi en azından lise mezunu olmalılar...
YÖK yapısının değiştirilmesi çalışması hangi aşamada?
YÖK’ün yeni bir anlayışla gözden geçirilmesine ihtiyaç var, bu çok açık artık. Toplumun tüm kesimlerinin bu ihtiyacı dile getirdiğini biliyoruz, ben de doğrusu öyle olması gerektiğini düşünüyorum. YÖK, yeniden ve yeni bir yaklaşımla gözden geçirilmelidir. YÖK üniversitelerin bir üst kuruluşu olmaktan çıkmalı, üniversitelerin her biri, kendisi akademik olarak özgür, idari olarak özerk, uluslararası alanda da rekabet edebilir hale getirilmeliler. YÖK ise üniversitelerimizin belki denetlenmesi ve özellikle de kalite ölçümlerini yapabilecek bir birime dönüştürülebilir, uluslararası alanda da yüksek öğretimi temsil edecek bir kurum olarak. Ama dediğim gibi üniversitelerin bir üst kuruluşu olmaktan çıkmalı. Bu doğrultuda bir çalışma yapılıyor. Bunu YÖK koordine ediyor idi, çalışmaları bir noktayla getirmediler anladığım kadarıyla. Getirmiş olsalardı, bize takdim ederlerdi.
Sınavlarda kopya skandallarının önlenmesi için bir planınız var mı?
Kopya skandalı iddialarının artık önüne geçmek amacıyla uzun vaade de sınav sisteminin değiştirilmesi yolunda, yani bunun yapılabilirliği konusunda çalışma başlatılması için bir ön inceleme süreci başladı. Sınavlar bireysel hale gelmeli. İster KPSS, ister yüksek lisans sınavları olsun tüm sınav sistemlerinde herkes istediği zaman sınava girme şansına sahip olmalı. Mevcut sınav sendromu makul hale gelebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016