Mahmut ÖVÜR
FETÖ'nün devletin kılcal damarlarına sızdığı ve kamuoyunda etkili olduğu dönemlerde önemli cinayetler dahil onlarca olayı yönlendirdikleri tek tek ortaya çıkıyor.
Hrant Dink suikastıyla ilgili aHaber'de yayınlanan yeni jandarma görüntüleri işin nasıl ustaca farklı yönlere çekildiğini açık açık gösteriyor.
Geçmişin kirli sayfaları açıldıkça onlarca olayı yaptıkları ama ustaca başkalarını suçladıkları görülüyor. FETÖ eski derin yapının ya da Gladyo'nun yeni versiyonu gibi. Bunun en tipik ve siyaseti dizayn edici olanı Baykal'ı koltuğundan eden komplo kasetiydi.
Kritik bir süreçte yapıldığı için direkt hükümetin zan altında kalma ihtimali yüksekti. Öyle de oldu, hem Baykal devreden çıkartıldı, hem hükümet zan altında kaldı hem de CHP'nin başına daha kolay ilişki kurulabilecek ve yönlendirilecek bir isim ve ekip getirildi.
İşin doğrusu o konjonktürde ya da daha sonraki yıllarda Baykal'ın devre dışı kalması hükümetin çok da isteyeceği bir şey değildi. Ama isteyen biri vardı: FETÖ. O günlerde kendilerini ustaca gizleseler de, yönlendirme yapsalar da ortaya çıkan veriler ve ipuçları hep FETÖ'cüleri işaret etti.
Komplonun hedefindeki siyasetçi Deniz Baykal'ın daha ilk günden "Okyanus ötesi bu işin içinde değil" demesi kafaları karıştırsa da algıyı değiştirmedi.
Onlara ilişkin güçlü şüphe vardı. O şüpheyi güçlendiren önemli bir veriyi de bizzat o komplodan yararlanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sundu.
Bakın, 27 Mart 2014'te hem de FETÖ'nün televizyonu Kanaltürk'te Kılıçdaroğlu ne diyordu: "Ben gözlerimle gördüm, gözlüğünü takıp kaseti izliyor. Gözlerimle gördüm. Bir değil birden fazla kaset izliyor."
Kılıçdaroğlu, bu açıklamasıyla dönemin Başbakanı Erdoğan'ın Baykal kasetini izlediğini ve izlerken de kayıt edildiğini söylüyordu. Yani kaseti izlediğine göre yaptıran da oydu demeye getiriyor.
İnandırıcı olmadığı için bu iddia bumerang gibi kendisine döndü ve hep şu soruların cevabı arandı: "Nerede izledin ve bu kaseti size kim getirdi?"
Bu soruyu Kılıçdaroğlu'na biraz da sitem ederek Baykal da TV ekranından sordu: "Madem bu görüntüleri izlediğini söylüyorsun, çık nerede ve ne zaman izlediğini, Erdoğan'ın kayda alındığı bu görüntünün kimler tarafından sana getirildiğini açıkla."
Kilit soru kimler tarafından getirildiğiydi. Ama ne yazık ki Kılıçdaroğlu buna açık bir cevap vermedi ve devlet sırrı muamelesi yapıp, "Ben onu açıklayamam..." dedi.
Neden acaba? Ülkenin başbakanına tuzak kuran, gizli kaydeden birileri neden korunur ki... Böylelerini saklamak etik mi?
Kılıçdaroğlu bu görüntüleri kimin getirdiğini açıklamalı. Açıkladıktan sonra istediği siyasiyi suçlayabilir. CHP kulislerinde herkes o görüntüleri Kılıçdaroğlu'na getirenin bir polis olduğunu biliyor.
Peki, böcek uzmanı olduğu söylenen bu polis daha önce ne yapmıştı şimdi nerede? Onu CHP Genel Merkezi'ne kim getirdi? Adı en çok geçen E.T. ve en yakın T. mi?
Bu soruların cevabı aslında çok basit ama bir o kadar da sarsıcı. Çünkü verilecek cevaplarla sadece basit bir siyasi ilişki ortaya çıkmayacak, ülkeyi dizayn etmek için her yolu mubah sayan, herkesi kullanan kirli bir aklın siyasi oyunları ve siyasi ilişkileri açığa çıkarak sarsılacak.
15 Temmuz'dan sonra bundan kaçış yok.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019