Markar ESAYAN
Dünkü yazıyı “körlemesine” yazmış ve sandıktan Evet çıkacağını ifade etmiştim. Bu aziz milleti biraz tanıyorsam demiştim, sandıktan Evet çıkacak.
Öyle de oldu çok şükür.
Pek çok şey söylenebilir. Ama dün Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği ifadelerinden birisi çok önemli ve bilgeceydi.
“Yerleşik düzen karşısında değişimi savunmak her zaman zor olmuştur.”
Halkımız, deneyimlemediği bir sisteme değişimden yana tavır koyarak Evet dedi.
Bu müthiş bir sağduyudur.
Kendine güvendir. Toplumsal hafızayı mükemmel değerlendirdiğini, bunu şu an ile mükemmelen mezcettiğini ve geleceğini bu şekilde mükemmelen tayin ettiğini gösterir.
Aziz millet, 200 yıllık bir tartışmayı bitirmiş, içinde uzun süre debelendiğimiz tarihsel kapanı kırmıştır.
Batı’nın bundan hoşnut kalmasını beklemek haksızlık olur.
Mesele eksen değiştirmek vesaire değildir. Türkiye üzerindeki Batı vesayetini kırmıştır. Dünyalı bir ülke olmuştur.
Batılılaşma sürecinin iki hatta ilerlediğini, ilkinin modern paradigmanın ürettiği saygıdeğer çıktılara uyum sağlama, diğerinin de iktidar üzerinde vesayet kurma çekişmesi olduğunu ifade etmiştim.
Bu ikisini birbirine karıştıran ve yüzeysel bir anlayışla kendi kültürüne karşı yabancılaşma karşılığında Batı kontrolündeki iktidar aygıtına kahyalık yapanların dönemi kapanmıştır.
Batı, Türkiye’yi uzaktan kontrol etme lüksünü kaybettiği için öfkelidir. Geçecektir.
Muhafazakarlardan tutun orta sınıflara, milliyetçilerden tutun Kürtlere kadar kadar geniş bir kesim yeni Türkiye’nin inşasında ortaklık iradesi göstermiştir.
Hayır kesimlerinin varlığı Türkiye’nin bu en büyük atılımını sandıkta meşru şekilde yapabilmesinin olmazsa olmazını tamamlamıştır. Aylar boyunca her evde, her kahvede, her Meclis’te ülkenin anayasası tartışılmıştır.
Türkiye tarihsel bir değişimi demokratik bir seçimle gerçekleştirmiştir. Bunu mukayese etmek için Fransız Devrimi öncesi ve sonrasına bakmak yeterlidir.
Bu muazzam bir olgunluktur.
İngiltere de tarihi bir referandumda Brexit kararını bu oranla almıştır ve uygulamaktadır. Üstelik onlar Brexit sonrasını, Brexit öncesini bildikleri için daha rahat oylamışlardır.
Bana her sorulduğunda tabii ki en yüksek oranı arzu ettiğimi, ama anketlerle pek ilgilenmediğimi ifade etmiştim. Benim için önemli olan maksadın hasıl olmasıdır. Yüzde 50 artı bir oy sonuç için yeterlidir.
Tersi de olsa yeterli olacaktı. Demokrat olmanın en önemli koşulu kazanmasını bilmek gibi, kaybetmesini de bilmektir.
Aslında CHP kaybetmesini bilmediği için hiç kazanamadı. Bilseydi, gerekli değişimi gösterir ve başarılı olmalarının önündeki en güçlü engeli kaldırılardı. CHP eski Türkiye’nin cürufudur ve süreçteki rolü büyüktür. Bize eskinin ne olduğunu hatırlatan ciddi bir işlevi olmuştur.
Bu sonuçtan seksen üç milyon vatandaşımız çok pozitif şekilde etkilenecektir. Demokrasinin güzelliği de buradadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Bahçeli başta olmak üzere bu sürece önderlik eden, katkı sağlayan herkese şükranlarımızı iletiyoruz.
Ama en büyük teşekkür bu aziz millete, 15 Temmuz ve terör tüm şehitlerine olmalıdır. Bu süreçte teröristler tarafından şehit edilen AK Parti teşkilat üyelerini de saygıyla anıyoruz.
Son olarak, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dün ilk iş olarak Merhum 8. Cumhurbaşkanı Özal’ın kabrini ziyaret etmesi bir tarihin kapanıp bir tarihin açıldığının sembolü olmuştur.
Vefa ve demokrasi, geçmiş ve gelecek buluşmuştur.
Aziz milletimize hayırlısı olsun.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019