Markar ESAYAN
ABD, parasını Türkiye gibi bir NATO müttefikinin ekonomisini çökertmek için silah olarak kullandı ve tarihi bir hata yaptı. Bu piyasa oyuncularının da hoşuna gitmeyecektir. Çünkü ne olursa olsun, serbest piyasa koşullarına güvenin zarar görmesi demektir bu. Liberal ekonomi tezine göre, piyasa bir tür bağımsız canlı organizmadır ve onun kendi kuralları vardır. Devletler başta olmak üzere, piyasaya müdahale edildiğinde her şeyin daha kötüye gideceğine inanılır.
Oysa 2008 krizinde Obama yönetimi ekonomiye basbayağı müdahale etmiş ve herkes ekonomiyi devletin kurtarması gerektiğini düşünmüştü. Keynes yeniden diriliyordu.
Doğrudur, devletin ekonomi içindeki en büyük aktör ve en büyük üretici olması noktasındaki olumsuz yaklaşımın sağlam bir mantığı vardır. En azından SSCB gibi bir örnek yaşanmıştır. Ama bu devletin kendi halkını piyasanın insafına terk etmesini ve “Ne yapalım, piyasa böyle işler” diyerek izleyici konumda kalmasını gerektirmez. Üstelik sosyal devlet olgusu ile neoliberal piyasa kuralları sıkça karşı karşıya gelir.
Ama durum bu çelişkilerin de ötesine taşmış, “piyasaya müdahale edilmez” denen kural bizzat bu kuralı koyanlarca ihlal edilmiştir. Türkiye’nin dolar silahı ile vurulmak istenmesinin piyasa koşulları ile hiçbir ilgisi yoktu. Olası ilgisi, doların bu kadar yükselmesine yeterli nedeni sunmuyordu. Şimdi Catham House’dan , Global Times’a kadar ABD’nin bu saldırısının nasıl vahim küresel sonuçları olacağına dair uyarılar art arda gelmeye başladı.
Eğer bir serbest piyasa kuralından bahsedeceksek, ABD bu kuralı bozdu ve ekonomik gücünü çok önemli bir müttefikini çökertmek üzere kullandı. Hani piyasa bağımsız, kendi kuralları olan bir organizmaydı? Neden Londra’da gece mesaileri yapıldı? Demek ki, ya bu kural hiç olmamış, ya da artık bu kuraldan vazgeçilmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak haklı olarak “Dolar güvenilirliğini yitirmiştir” açıklaması yaptı. Haklıydı, çünkü dolar bir silahın şarjörüne doldurulan mermi gibi kullanılıyordu. Türkiye’ye dönük bu ekonomik saldırı, bence bir milat olmuştur. Hem Türkiye bu saldırıyı geri püskürtmüş, hem de dolar büyük bir itibar kaybına uğramıştır.
Bunun sonuçlarını birkaç gün içinde göremeyebiliriz. Ancak bu süre çok da uzamayacaktır. Türkiye yerli üretim ve tüketimi, pazar çeşitlendirme, tasarruf etme ve hasılı ekonomi güvenliği noktasında ciddi bir rasyonelleşme fırsatı yakalamıştır ve bunu kullanacaktır. Sürecin başında bu krizden de Türkiye’nin güçlenerek çıkacağını belirtmiştim. Çünkü Türkiye hayal dünyasında yaşamıyor. Gücünün ne olduğunun, ne olmadığının farkında. Zayıf yönlerini güçlendirmek için de aksiyon almaktadır.
Biraz hırpalanabiliriz; ne de olsa kaç yüzyıllık bir düzene karşı mücadele ediyoruz. Ama itiraf edin, benim gibi hepiniz de bu mücadeleden gurur duymadınız mı?
Evet, işte tam da bu duygu köklü değişimin habercisidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019