Barış ve Demokratik Toplum ve özgürleşmeye dayalı eşit yaşam için umudu büyütmeliyiz. Bizi ayakta tutan mücadele kararlılığımızı büyütecek olan, büyük yaşama sahip olma isteğimizdir.
27 Şubat 2025 tarihinde Sayın Abdullah Öcalan'ın yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum çağrısı" sürecin nereye evrileceginden bağımsız olarak, demokratik siyasetin aynı zamanda örgütlenme seferberliği çağrısıdir. "Yoksa demokratik toplum" örgüt ve örgütlenme olmadan inşa edilemez.
Nasıl ki, kuyunun dibindeki insan can havliyle ipe sımsıkı sarılıyorsa, gerçeğe öyle sarılan insandır,umudu büyüten insan. Umut dediğimiz şey de budur. Gerçeğin yarattığının farkına varan, bilinçlenme ve aydınlatılmasında geleceğe yürüme gücüdür.

Toplumsallık için mücadele eden, sosyal, örgütsel her alanda toplumu savunmak, yaşatmak için mücadele eden insan, aydınlık için karanlığa karşı, iyilik için kötülüğe karşı mücadele eden, barış ve demokratik toplumun inşası için mücadele eden umudu büyüten insandır  devrimci insan.

Yoldaşlar; düşüncede toplumcu, yaşamda bireyci; düşüncede özgürlükçü, yaşamda gelenekçi olanlar devrimci olamaz. Barış ve Demokratik Toplumu kurmaları mümkün değildir.
Ruhu kapitalizm tarafından teslim alınanlar demokratik de sosyalizmi inşa edemezler. Özgür ve güzel yaşamın peşinde koşanlara devrimci denir.

Devrimci insan dava insanıdır. Hayatı ve hayatın karşısına çıkardığı zorluklar karşısında umudu büyüten insandır devrimci.

Tek başına kalsada, yaşam iddiası olan insandır devrimci insan. Dolayısıyla hayatı ciddiye almak ve gerçeğe bağlı yaşamak devrimci insanın varoluş gerekçesidir.

Sahte olana tenezzül etmeden, kendimizi özgürleştirerek, gerçekleri saptırmadan, bilincimizi berraklaştırdığımız oranda devrimci insan oluruz.

Devrimcilik marifettir,hakikattir. Marifet ve hakikat sahibi insanın,toplumu savunma biçimi ahlakidir.

Demokratik siyaset yapmak temelinde iyi, güzel, doğru, özgür olanı ve demokratik toplumu açığa çıkarmak için, gerçeklerden korkmayacağız. Gerçek insanı güçlendirir,  hakikate ulaştırır.