Mehmet TIRAŞ
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Seçim yatırımı olan 500 bin konut projesiyle başlayalım:
“Dar gelirlilerin iki yıl da ev sahibi olacağı en düşük fiyatı 680 bin lira dan başlayan ve yüzde 10 peşinatı 60 bin lira tutan…
Memur katsayısına göre de taksitleri artacak,240 ay taksitle geri ödemesi yapılacak olan,TOKİ aracılığı ile başlattığı 500 bin konut projesi, bir seçim ekonomisinden başka bir şey değil…
Uzmanlar bugünkü kura göre 500 bin konutun maliyetinin 360 milyar liraya mal olacağını söylüyor.
Erdoğan 2023 yılında doların tahmini olarak 21.5 lira olacağını açıkladı;bugün dolar 18.30’dan işlem gördüğüne göre,kur artışı ile 500 bin konutun maliyeti de 360 milyar lirada kalmayacak…
Muhalefet te haklı olarak hazine garantisi vermezseniz, bu konutları yapmaya hiçbir müteahhit talip olmaz diyerek, bunun bir seçim yatırımı olduğunun altını çiziyor, vatandaşın istismar edilmesine de tepki gösteriyor.”
İktidar 2019 yılında yerel seçimlerde vadettiği 100 bin kişilik konut projesinde başarısız olurken,55 bin kişi de TOKİ ile mahkemelik oldu.
Belli ki bu 500 bin kişilik konut projesinin akıbeti de farklı olmayacak, görünen köy kılavuz istemez.
Ülkede konut sıkıntısının olmasının yanında,bizde hane halkının da tasarrufunu konut üzerinden değerlendirmesi, devlet eliyle başlatılan konutlara olan ilgi beklenen üstünde oluyor.
İktidarın başlattığı 500 bin konuta 3 milyondan fazla kişinin baş vuru yapması aslında sürpriz de değil.
Erdoğan 20 yıllık iktidarında her zaman toplumun yoksul ve dar gelirli kesimlerin duygularına ve hayallerine yönelik, gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatlerde hep bulunmuştur.
Cumhuriyetin yüzüncü yılına girdiğimizde nelere sahip olmayacaktık ki…
Unuttunuz mu?
-2 Trilyon dolar Milli gelirimiz olacaktı.
-500 milyar dolar ihracat yapacaktık…
-Fert başına milli gelir 25 bin dolara çıkacaktı…
-Dünyanın en zengin 10 ülkesi arasına girecektik…
Oldu mu?
Tam tersine:
-Dünyanın en zengin 22 ülkesi iken,17’ci sıraya düştük.
-Fert başına gayri safi milli gelirimiz 12 bin dolardan, 9 bin 500 dolara geriledi...
Ekonomide bunlar olurken..
Bir de yerli uçak yapacak, uzaya ve aya adam gönderecek, elektrikli otomobil ve traktörümüz olacaktı.
-Yerli uçağımız semalarda uçacaktı…
-Aya ve uzaya insan gönderecektik…
-7 Liralık elektrikle 400 kilometre yol yapacak ve yerli otomobil üretecektik…
-7 Liralık elektrikle bir gün süre ile toprak işleyecek traktör icat edecektik.
“Yalandan kim ölmüş” misali..
Biz toplum olarak en sarsıcı skandalları bile 23 günde unutuyoruz.
AKP’nin söz verip te hayata geçiremediklerinin bir fikri takibini yapalım.
Muktedir “3Y” ile formüle ettiği vaatleri vardı…
‘3Y’nin açılımı;“yoksulluk,yolsuzluk ve yasaklardı.”
Güya ‘yolsuzluğu ve yoksulluğu bitirip, yasakları da yasak’ hale getireceklerdi.
Yoksulluk öyle bir hal aldı ki açlık kol gezer oldu…
Ve toplumun yüzde 75’i “geçinemiyorum” diye bağırırken; küçük ortak askıda ekmek projesi başlatarak bunu teyit ediyor, ucuz ekmek kuyrukları da günden güne uzamaya başladı.
Vatandaş domatesi tane ile karpuzu dilimle alırken..
Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırıyor…
TL yalnızca dolar ve Avro karşısında değil tüm para birimlerinin karşısında değer kaybederken…
Yabancılar için Türkiye açık bir büfe oldu.
AKP iktidara geldiğinde toplumun en zengin varlıklı kesimi milli gelirin yüzde 39’nu alırken; şimdi yüzde 54’nü alıyor.
Gelir dağılımında ki makas daralacağı yerde uçuruma dönüştü.
Yolsuzluk ise Cumhuriyet tarihin de görülmemiş bir boyuta ulaştı..
Kamu ihale kanununu(KHK) 192 defa değiştirerek devlet eliyle iktidar mensupları hem kendilerini, hem de kendi zenginini yarattı.
Erdoğan kendisi dolar milyarderi oldu.
Böylece siyaset bir zenginlik argümanı olarak kullanılırken, yolsuzluklar olağan hale geldi.
Partili Cumhurbaşkanlığı ucube hükümet sistemine geçildikten sonra, ”ekonomi çoklu organ yetmezliği hastalığına yakalandı ve komaya girdi.”
Yasaklar ise Askeri darbeleri aratır oldu.
Bir kişi özgür değilse o toplum özgür değil şiarı ile yola çıktılar ama..
AKP iktidara geldiğinde cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 58 bin iken, 2021 yılı itibarı ile cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 295 bine çıkmış durumda.
En büyük Cezaevlerini biz yaptık diye övünmeye başladılar.
Adalet bakanlığının verilerine göre şuan Türkiye’de 381 cezaevi var, bu cezaevlerinin 139’u, son 10 yılda AKP hükümetleri tarafından açılmış.
Her ortamda 28 Şubat’tan yakınan dinbaz siyasal İslamcılar 28 Şubat’ı mumla aratır oldular.
Bunu Sadet partililer ve masum dindarlar bile artık söylüyorlar.
Asrın reisi “şahsım devletin şahsım sistemine geçmesi” ile, kuvvetler ayrılığını kuvvetler birliğine dönüştürüp,yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanırken;yargıyı ikiye ayırdı,“kendine muhalif olan bir düşman hukuku, birde kendisinden yana olanları görmezden gelen ve suçlarını aklayan yandaş hukuk” uygulanmaya başladı.
Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçildikten sonra muhalif olan her kesimden insanlara, cezalar kesilmeye başladı.
Adalet Bakanlığının verilerine göre 2018’den bu yana bakılan soruşturma ve açılan dava sayısı dikkat çekiyor.
“Son dört yılda Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan toplam 127 bin 451 soruşturmaya bakıldı.
2018’de 4 bin 880,2019’da 11 bin 371,2020’de 7 bin 790 ve 2021’de 9 bin 168 olmak üzere son dört yılda açılan dava sayısı ise 33 bin 209 oldu.
2014’ten bu yana aynı suçtan görülen soruşturma sayısı 44 bin 675 olarak kayıtlara geçti.Son sekiz yılda verilen mahkumiyet kararı ise 16 bin 993’e çıktı. Bunların 4 bin 864’ü hapis cezası alırken.305 çocuğa da dava açıldı.Son sekiz yılda Cumhurbaşkanına hakaret soruşturma sayısı 200 bine dayandı.”
Böyle olunca..
Türkiye uluslarasın hukuk devleti sırlamasında 139 ülke arasında, 117’cı sıraya gerilerken.
Basın özgülüğü sırlamasında ise 180 ülke arasında 155’ci sıraya yerleşti.
Hukuktan uzaklaşır mafyayı iktidar ortağı yaparsanız, demokrasi liginden düşer;Şenghay beşlisi denilen muhalefeti rejim karşıtı gören diktatörlerin kadrajına girer…
İnandırıcılığınızı kaybedince de yerine getiremeyeceğiniz büyük projeler yalanına başvurursunuz.
Hitlerin propaganda bakanı Göbelse ne demiş: ”Yalanı ne kadar büyük söylerseniz o kadar inandırıcı olursunuz.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025