Mehmet TIRAŞ
Bir ülkede siyasi istikrarsızlığın başlamasıyla onu ekonominin bozulması takip eder,peşinden terör olayları baş gösterir ve kaos ortamının doğmasıyla; sokakların hakimiyeti önlenemez bir sürece girer,bugün olduğu gibi bilinen savaş manzaraları ortaya çıkar.
Önce sokağa çıkma yasağı konulur süresi belirlenerek, ardından olaylar devam ederse bir bölgeyi veya belirli illeri,ilçeleri kapsar bu sokağa çıkma yasağı..Olaylar önlenemiyorsa sıkıyönetim ilan edilir, özgürlükler askıya alınır, hukuk devre dışı kalır, sıkı yönetimin devreye girmesiyle o iller-ilçeler artık siyasi otoritenin elinden çıkar silahlı ve sivil bürokrasinin yönetimine girer.
Askerler kendi aralarında o illerin nasıl yönetileceği üzerine yöntemler geliştirirler bu yetmezse askeri darbelerin işaretlerini verirler.
Sıkıyönetimin ilan edilmesiyle olayları ve sorunları askerlere havale edildiği yıllar,devlet aklının devre dışı kaldığı bildik manzaraları seyreder oluruz.Siyasi otoritenin ve hukukun devre dışı kalmasıyla, çatışmacılar arasında sistemler ortaya atılır taraflar belirlenir,kılıçlar çekilir, gerginlik olacak ki çatışmaya dönüşsün belirtisizlik kendini göstersin.
Bahçeli’nin çıkışı da bunun işaretleri değil mi?
Kendini düşmanlık üstünden var eden çakma milliyetçi Bahçeli, hemen devreye girdi ve formülünü önerdi Güneydoğuda sıkıyönetim ilan edilmesini istedi.Elinde çekiç olanın her şeyi çivi görürmüş, misali!
Erdoğan’ın kendisini halkın Cumhurbaşkanı seçtiği tarihi işaret ederek 10 Ağustos 2014 den sonra artık sistem değişmiştir,halk parlamentoyu dinlenme odasına almıştır diyerek anayasal suç işlemesine rağmen, yargı hiçbir işlem yapmaz iken.. Demokratik Toplum Partili (DTP) bazı ilçe Belediye başkanlarının özerklik ilan etmesi karşısında yargı, özerklik ilan eden belediye başkanlarını tutuklaması; yargının yürütmenin güdümüne girdiğini göstermiyor mu?
Seçilmişler kendilerini anayasanın üstünde görüp, yürürlükteki yasaları yok sayıyorlarsa demokrasinin kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmış olmuyor mu?
Çözüm sürecinin bitmesiyle Devlet ile PKK arasında başlayan silahlı çatışmalar hızla toplumu kaos ortamına sürüklüyor.
Güneydoğuda Cizre,Silvan,Lice gibi ilçelerde yaşananların Suriye’deki iç savaştan farkı var mı?
Ya ekonomi, doların 3 TL’yi görmesi, son sekiz ayda Türk lirasının dolar karşısında yüzde 23 değer kaybetmiş olması,ekonominin tepe takla olması an meselesi.
Ama bizim bakanlarımız doların yükselmesi bizim hane halkımız yoksullaştırmaz demez mi,nedeni ise; hane halkımız dolar üzerinden borçlanmazmış.Ekonomi dalında dağıtılan Nobel ödülü bizim bakanlarımıza niye verilmiyor, hiç düşündünüz mü?
Peki hane halkı dolar üzerinden borçlanmıyor da;GSMH neyle değerlendiriyorsunuz?
Yerli ve yabancı sermayeden o meşhur sözü son beş yıldır sık duyar olduk ”önümüzü göremiyoruz” siyasi belirsizlik ekonomiyi damardan etkiliyor, diye açıklamalar medyanın ekonomi sayfalarında birinci sırayı alıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan herkes tarafını seçsin terör örgütünden yana mısın, devletten mi yana?
Kürt sorunu devletin kuruluş felsefesi ve reddi inkarının sonucu bugüne kadar gelip, PKK’nın devlet anlayışının yansıması sonucu zirve yapan bir sorun olarak karşımıza çıkmış bir vakadır.
Erdoğan’ın 7 Haziran seçim sonucunu kabullenmemesi ve ülkeyi tekrar AKP’nin iktidar olması, kendisine de başkanlık yolunun açılması için erken seçime götürmesi,seçim sonuçları beni bertaraf edemez anlayışını ortaya koyuyor.
HDP’yi Mecliste terör örgütünün uzantısı diyerek,PKK üstünden barajın altına atmasının yollarını arıyor ve başta Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin mazeretlerine bakar mısınız:
Erdoğan “HDP’e bir projeydi ve barajı aşarak 2023 hedeflerimizi suya düşürdü.”
Erdoğan’ın demokrasi anlayışında muhalefet olacak ama kendini iktidardan indirmeyecek.
Demokrasi olacak ama içinde hukuk ta olmayacak.
Yargı olacak ama Erdoğan’ın beğenmediği kararı vermeyecek.
Yargı beğenmediğim kararı verir bakanlarıma ve çocuklarıma 17/25 Aralıkta olduğu gibi bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yaparsa,bende uymam kaçak sarayda da olduğu gibi,diyor.
Sağlık Bakanı Ziya Müezzinoğlu,”eğer Türkiye başkanlığa geçseymiş bu olaylar olmayacakmış.”
Enerji Bakanı Taner Yıldız,”Polis lojmanlarından yüzde 62, HDP’ye oy çıkıyorsa bu demokratik bir tercih değil.”
Gerekçesi de; polis arkadaşlarını vuranlara oy verir mi diyor.
Artık doksanlı yılların siyasetine yabancı olmadığımız askeri ve polisiye yöntemlerin vahşetini çatışma bölgesinden gelen görüntüler ve resimler tartışmasız ortaya koyuyor.Siyasi otoritenin hükmetmediği bir süreci yaşıyoruz.
Hatırlatalım,Türk Silahlı Kuvvetlerinin(TSK) üst düzey komuta kadrosu TBMM’nin locasına gelmezler, Meclisin düzenlediği törenlere katılmazlardı doksanlı yıllarda, gerekçeleri de:DEP’liler ve sonra bağımsız olarak meclise giren milletvekillerini PKK’nın meclisteki uzantıları diyerek protesto ederlerdi.
Görüyorsunuz Erdoğan’ın HDP’lilere karşı şimdiki tutumu da, doksanlı yıllarda generallerin tutumuna benzemiyor mu,yalnızca söylem ve takvim değişikliği var zihniyet aynı değil mi?
Devreye derin devletin girdiğinin en bariz insanlık dışı örneği Varto’da çatışmada ölen PKK’li gerilla kadının cesedini soyup sokak ortasına atıp, resmini de çekip sosyal medyada paylaşılması bunu teyit etmiyor mu?
Doksanlı yıllarda askerlerin öldürdükleri gerillaların kulaklarını kesip anahtarlık yapmaları,askerlerin ölen PKK’lıların üzerine basarak postallarıyla resimler çektirmeleri,öldürdükleri PKK’lının cesedini asker cemseyle sürükleyerek şehrin ortasında gezdirmeleri ne çabuk unuttunuz.
Artık şunu Erdoğan iyi bilmeli ki,Suriye iç savaşından sonra PKK, tarihinin en güçlü bir dönemini yaşıyor ve gece vurup dağa kaçmıyor, illerde ve ilçelerde geceli gündüzlü askerlerle sıcak silahlı çatışmaya giriyor.
PKK’lılarla çatışmada ölen askerlerin cenazelerinde kitlesel gösteriler oluyor teröre lanet ediliyor ama AKP’li bakanlar ve Erdoğan’da bu protestodan nasibini alıyor.
Bir Annenin oğlundan helallik istendiği tarihte görülmüş mü hiç, bizde bu da oldu.
Oğlunun tabutuna sarılarak yürek dağlayan annenin feryadı; ” Beni affet oğlum 18 BİN LİRAM OLMADIĞI İÇİN bedelli askerlikten kurtaramadım” diyordu. Vatan sağ olsun demiyordu.
Bu anneye kulak versinler sahtekar vatanperverler.
Erdoğan, kendine muhalif olan her kesime ve bireye,herkes tarafını seçsin ve sistemini de ilan etsin babında, önünü arkasını hesaplamadan konuşur, demokratik hukuk devletinden uzaklaşırsa, o toplumu karanlık günler bekliyor demektir.
Dileriz korkularımız gerçek olmaz ve ülke bir iç savaşa sürüklenmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025