Mehmet YILDIZ
30 Mart seçim sonuçları seçmenin yalnızca siyasi tercihini değil, aynı zamanda moral değerlerinin ne olduğunu objektif bir biçimde ortaya koydu. Seçmenin %45’i korkunç yolsuzlukları açığa çıkan ve hukuku ayaklar altına alan AKP Hükümeti’ne arka çıktı. Tablo karanlıktır, ancak yeni veya beklenmedik bir tablo değildir. Seçmenin ezici çoğunluğu 1970’li yıllardan bu yana sistematik bir biçimde demokrasi ve hukuk devleti karşıtı tercihler yapıyor. Seçmenin ezici çoğunluğu kitlesel işkencelere, katliamlara, gözaltında kayıplara, sokak infazlarına, azınlıkların her türlü devlet terörüne maruz kalmasına, hukukun olmamasına itiraz etmiyor.
2002 yılından itibaren polisin ve jandarmanın yaptığı sistematik işkence, sokak infazları, gözaltında kayıplar son buldu. Bunu bütünüyle AKP Hükümeti’ne borçluyuz. Seçmenin bu yönlü hiçbir talebi veya zorlaması olmamasına rağmen hükümet devlet terörüne son verdi. Polise ve jandarmaya “Artık sokak infazları yapmayacaksınız, işkence ederek insanları öldürmeyeceksiniz, köyleri yakıp yıkmayacaksınız” diye talimat verdiler. Polis ve jandarma bu talimata uyuyor. Hükümet, “Söz konusu talimat geçersizdir, 2002’de kaldığınız yerden devam edin” talimatını iletse, polis ve jandarma buna da harfiyen uyar. Seçmenin veya halkın ezici çoğunluğu yeniden başlatılan devlet terörünü bir sorun olarak görmez.
Faşist devlet terörünü yıllarca bir sorun olarak görmemiş halk çoğunluğu bugün AKP Hükümeti’nin korkunç yolsuzluklarına ve hukuksuzluklarına arka çıkıyor. Bu karakterdeki bir seçmen demokrasi ve hukuk devleti yanlısı Avrupa seçmeninden çok farklıdır. Seçim sonuçlarını analiz ederken seçmenin temel karakteristiklerini, ahlaki gelişmişlik düzeyini mutlaka hesaba katmak gerekir.
Türk seçmeninin göreceli durumunu pozitif görebileceğimiz bir kıyaslama da yapabiliriz. Örneğin, Türk seçmeni 1994 yılı Hutularından, 1992 yılı Tikriti aşiretinden, 1995 Bosna Sırplarından daha ileri bir durumdadır. Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları diye bir derdi yok ama maşetelerini ele alıp komşularını da katletmiyor.
Kılıçdaroğlu’na saldıran suç dosyası oldukça kabarık Orhan Övet’in annesi, saldırganı bir “bebe” olarak tanımladı. Basında herkes bu tanımlamayı gülünç buldu. Oysa Türkiye standartlarına göre bu tanımlama normal sayılır. Erzurumlu kadınla TBMM’de grubu olan dört partinin siyasi ahlakını açığa vuran “bebe” tanımlamaları arasında büyük bir benzerlik vardır.
AKP yüz kızartıcı suçlar işleyen yöneticileriyle gurur duyuyor. Sivaslı “bebe”lerini de unutmamamız gerekir. MHP’nin Abdullah Çatlı, Ferhat Tüysüz, Veli Can Oduncu, Ökkeş Kenger gibi “bebe”leri vardı. CHP’nin 1937-38 Dersim Soykırımı’nı gerçekleştiren “bebe”lerini hala savunuyor. BDP’nin “bebe”si de Abdullah Öcalan’dır.
“Bebe”lerin ebeveynleri hiç utanmadan kalkıp ortak bir bildiri yayınlayarak Mısır’a demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları dersi veriyorlar. Yapılan tam bir maskaralıktır. Bütün dünyayı aptal yerine koyuyorlar. İnsanların zekasını küçümsüyorlar. Ne utanç verici bir durum.
Sistematik işkenceleri, gözaltında kaybolmaları, sokak infazlarını, köylerin yakılmasını, yıkılmasını, göstericilerin topluca öldürülmelerini AKP Hükümeti durdurdu. Seçmenin bu yönlü hiçbir isteği olmadı. Gezi eylemleriyle birlikte AKP Hükümeti 10’a yakın silahsız masum çocuğu öldürdü. Başbakan “Emri ben verdim” dedi. Öldürülen çocukları suçladı. Başbakanın istemesi halinde bir gecede kontra-Jitem dönemine geçilebilir. Tayyip Erdoğan bir gecede Tansu Çiller olur. Zimmetine geçirdiği milyarlarca doları ailece eritmekle meşguller. “Gelen cana değil, mala gelsin” demek geliyor içimden.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2014
26.08.2014
15.08.2014
6.08.2014
15.07.2014
22.06.2014
12.06.2014
9.06.2014
7.06.2014
20.05.2014