Metin Gürcan
Bundan beş yıl öncesine kadar biri bana PKK’nın envanterini sorsa şöyle bir tanım yapardım: Silah olarak sadece AK-47 Kalaşnikof, BKC (Bixi) Makinalı Tüfek, SVD Dragunov keskin nişancı tüfeğini kullanan; lider kadrosuna sınırlı sayıda M16 A2/A4 verebilen; tanksavar kabiliyeti RPG-7 Roketatar ile sınırlı; tanksavar füzesi olmayan, yerden havaya füze yeteneği de çok sınırlı olan; kriptosuz Yaesu telsizlerle haberleşen; gece görüş ve termal görüş yeteneği olmayan; giysi ve teçhizatını yerel imkanlarla temin eden bir örgüt.
Fakat Suriye ve Irak’taki savaş ortamı sayesinde PKK’nın silah, mühimmat ve teçhizat envanterinin artık hem çeşitlendiği hem de giderek daha sofistike hale geldiği gözleniyor. PKK bağlantılı YPG güçlerinin özellikle Suriye’nin kuzeyindeki savaş halinden kazandığı yetenekler ikiye ayrılıyor: Konvansiyonel yetenekler, yani zırhlı birlik harekatı, topçu ve roket atışlarıyla görmeyerek ateş desteği, büyük çaplı lojistik akış ve ikmal ile özel askeri yetenekler, yani yakın hava desteği koordinasyonu, topçu ileri gözetleyiciliği, insansız hava aracı ile keşif ve gözetleme, meskun mahallerde muharebe.
Bunlar, Ankara’nın PKK’nın giderek konvansiyonel yeteneklere sahip düzenli bir orduya dönüştüğü yönündeki kanaatini güçlendiriyor. Bu da haliyle endişeleri artırıyor. Türkiye’de PKK’dan ele geçirilen silah, mühimmat ve teçhizatların giderek daha çeşitli ve modern silah sistemleri olduğu görülüyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) şu an El Bab’ta IŞİD’e karşı verdiği savaşta yeni nesil meskun mahal çatışmasının ne kadar zor olduğunu öğreniyor. IŞİD'in El Bab’ta sivil nüfus içinde tünel harbi, tanksavar füzeleri ve araçlı intihar saldırılarından oluşan üçlü savunma stratejisi TSK için büyük bir sınav haline gelmiş durumda. PKK’nın benzer teknoloji ve yeteneklere ulaşıp ulaşamayacağı da Ankara için son derece önemli bir soru.
Aslında PKK’nın envanterini nasıl geliştirdiğini kasım 2015-mart 2016 döneminde Cizre, Silopi, Silvan, Diyarbakır, Yüksekova ve son olarak Nusaybin’de ortaya konan hendek-barikat çatışmalarında görmüştük. Şu an kırsalda süren çatışmalar da endişe verici çeşitlenme ve sofistikasyonun devam ettiğini gösteriyor.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan Ankara merkezli bir savunma analistinin verdiği bilgiler şöyle: “PKK’nın envanterindeki çeşitlenme en fazla tanksavar roketlerinin mühimmatı, el bombaları ve tanksavar füze sistemleri alanında. Örneğin, eskiden PKK çoğunlukla PG-7V, RPG-7 roketleri kullanılırken şimdilerde PG-7VM, PG-7ML, DZGI-40, HEI-AP roketler çok yaygın. El bombalarında Almanya menşeli DM41 ve DM51, Güney Kore menşeli K-413, ABD menşeli M26/61, yine ABD menşeli M67 el bombalarında büyük artış var.”
PKK’ya bağlı yayın organları ve sosyal medyada paylaşılan videolarda ise TSK’nın Güneydoğu’daki mevzilerinin hedef alındığı saldırılarda Metis ve Fagot ATGM sistemlerinin kullanıldığı görülüyor.
Örneğin, 10 Nisan 2016’da Şırnak Uludere’de ve 26 Haziran 2016’da Şırnak’taki başka bir üs bölgesine yapılan atışlarda MILAN ATGM’nin kullanıldığı görülüyor. TSK’nın paylaştığı fotoğraflardan ise eylül ayında Şemdinli ve Cudi’de yapılan operasyonlar sırasında birer tane 9M113 Konkurs kartuşu ele geçirildiği görülüyor. Ayrıca Cudi Dağı’nda ele geçirilen mühimmatın içinde dört tane M79 Osa roketi de bulunuyor.
Ankara en çok endişelendiren bulguların başında ise 25 Ağustos’ta Batman Sason’da ele geçirilen 9K38 Igla model omuzda taşınabilen hava savunma füzesi (MANPAD) geliyor. Bu noktada, TSK’ya ait bir helikopterin 13 Mayıs’ta aynı türden bir füzeyle düşürüldüğünü belirtmek gerekiyor.
Özellikle 2016’da Türkiye içinde PKK’dan ele geçirilen silahlarda İran menşeli olanların sayısında büyük artış söz konusu. Örneğin, 3 Aralık 2016’da Hakkari’de ele geçirilen M57 RPG, RPG-7 roketatar, PG7-A, PG-7-AT, 60 mm havan mermileri İran menşeli. 6 Ekim 2016’da Hakkari Çukurca’da ele geçirilen M62P8 120 mm havan mermisi ise Sırbistan merkezli Krusik şirketinin üretimi.
Son olarak, 1 Haziran 2016’da Nusaybin’de ele geçirilen İsveç Saab-Bofors üretimi AT4 84mm güdümsüz tanksavar silahı ise PKK’nın ATGM yeteneklerini geliştirme ve bu konudaki çeşitlenme çabasına işaret ediyor.
Türkiye’de PKK’dan ele geçirilen tüfeklerde ise M16 A2 ve M16 A4’ler ile FN FAL 50 modellerinde artış var. Sırbistan menşeli M08-00 40mm bomba atarlar ile lider kadrolarda çıkan Glock tabancalar da dikkat çekici. Ele geçirilen Specter marka termal kamera monteli ve sıfırlanmış M16 A2’ler ise PKK’nın gece ve zayıf görüş şartlarında sıhhatli atış imkanı kazanamaya başladığını gösteriyor.
Türkiye’de ilk kez 2012 sonunda görülen 12.7 mm Kord tipi keskin nişancı tüfeği de artık PKK’nın standart silah envanterine girmiş durumda. 2016’da Türkiye’de 150’den fazla Kord ele geçirildi. PKK’nın şehirlerdeki çatışmalarda sık sık kullandığı bu anti materyal silahları kırsalda helikopterleri ve yoldaki zırhlı araçları taciz etmek için kullandığı görülüyor.
PKK ayrıca Türkiye içindeki sabit üs bölgelerinin güvenliği için DHSK-Kord ağır makineli tüfekler de kullanmaya başladı. PKK bu ağır silahları genelde mağaraların içine sokup karadan yaklaşma istikametlerini kapatmak için tercih ediyor. Hatta örgütün silahları korumak için mağaraların için ray sistemi döşediği de görülüyor.
PKK insansız hava araçlarıyla (İHA) keşif konusuna da önem veriyor. Örgütten ele geçirilen sistemler arasında ABD menşeli RQ-20 Puma ile sivil tip DJI Phantom model İHA’lar bulunuyor.
Peki, PKK bu kadar modern silah sistemlerini ve teçhizatı nasıl tedarik edebiliyor?
Öncelikle herkesin bildiği ama pek konuşmadığı acı bir gerçek karşımıza çıkıyor: Suriye ve Irak’ta oluşan silah karaborsası. Burada her türlü silah sistemi satılabiliyor hatta kiralanıyor. Suriye’deki muhalif gruplara gönderilen silah ve mühimmatın pazarlarda satılması veya diğer gruplarla takas edilmesi de çok yaygın bir uygulama. Irak’ta IŞİD’le mücadele eden silahlı güçlere ABD, Avrupa ve İran tarafından yapılan silah ve mühimmat yardımının gönüllü olarak PKK’ya verilmesi de bir diğer gerçek. Bunların yanı sıra PKK’nın çatışmalarda savaş ganimeti olarak ele geçirdiği silah ve teçhizat da var. Bunların başında YPG güçlerinin Suriye’nin kuzeyindeki ilerlemeleri esnasında IŞİD’den ele geçirdikleri silahlar geliyor.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan bir kaynak ise şu bilgileri veriyor: “PKK tarafından Türkiye içinde kullanılan silahların çoğu sanıldığının aksine Suriye’nin kuzeyinden değil, Kuzey Irak üzerinden Türkiye’ye giriyor. Yani çoğunlukla Peşmerge’ye, Şii milislere ve Irak ordusuna verilen, satılan silahlar. Bunun yanında Libya’da olan savaş ve Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle bölgesel anlamda bir silah karaborsası oluştu. Ben yine Balkanlar (eski Yugoslavya ülkeleri ile Bulgaristan) üzerinden bazı Arap ülkelerinin silah sipariş edip Irak’a gönderdiğini de biliyorum.”
Peki Türkiye bunu önleyebilir mi? Bu, maalesef neredeyse imkansız. Çünkü ATGM ve MANPAD gibi kritik silah sistemlerinin üretici ülke ve firma kod numaraları siliniyor. Dolayısıyla tedarikçiye ulaşmak zorlaşıyor. Dahası, silah karaborsası Ankara’nın Bağdat ve Şam yönetimiyle yaşadığı sorunlar ile Irak ve Suriye’deki merkezi otoritenin zayıflamasından da besleniyor.
Neticede, Suriye ve Irak’taki çatışmalar, bir yandan PKK gibi devlet dışı silahlı aktörlere envanterlerini çeşitlendirme ve geliştirme imkanı tanırken diğer yandan Türkiye gibi merkezi devletlerin güvenlik açıklarını artırıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2021
9.09.2021
11.08.2021
5.04.2021
2.01.2021
16.03.2020
23.11.2019
31.08.2017
12.08.2017