Mustafa Karaalioğlu
AK Parti ve bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019 kampanyasını, hatta kampanyalarını erkenden açmıştı. Birkaç aydır hemen her hamlede bunun izlerini görüyoruz. İç politikadan dış politikaya, MTV zammından cam filmi kararına kadar irili ufaklı ne kadar materyal varsa yaklaşan seçimler hesaba katılarak değerlendiriliyor. Bazen sürpriz kararlar alınıyor bazen de sürpriz geri adımlar atılıyor. Sadece bu hareket bile, Kasım 2019 seçiminin ne kadar ince hesaplara, virgülden sonraki rakamlara kadar önem taşıdığını gösteriyor. Erdoğan’ı 2014’te Cumhurbaşkanlığına taşıyan rakam yüzde 52’ydi, benzeri bir sınav sayılabilecek 16 Nisan’daki oran da biraz eksiğiyle 52 bandında sabitlendi.
***
Bir başka ifadeyle AK Parti ve MHP seçmeninin yüzde 65’lerde seyreden ortak havuzu nihayetinde bu sonucu üretiyor. Yeniden kazanabilmek için gereken 50+1 rakamının etrafında dönen bir denklemden söz ediyoruz.
Gayet tabii ki bu durumda Erdoğan’ın TEOG sınavını da vergi zammını da gerekirse araba camlarını da dikkate alması, yani hesaba katması kaçınılmazdır. Bunun için önce karşısındaki blokun direncini ve tepkisini zayıflatmak için Atatürk’e sahip çıkmak gibi hamleler yapmak, sonra da kendi geniş tabanından kayıpları önlemek için adımlar atmak zorundadır. Hamlelerin niteliği ya da işe yarayıp yaramayacağı başka, buna ihtiyaç olduğu gerçeği başkadır. Her girişim sonuç doğurmayabilir hatta bazıları reaksiyon bile yaratabilir ama sonuçta barajı aşmak için yapılması gerekenler vardır.
Zira, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi ‘seçimlerin seçimi’dir.
Bu noktada bilinmesi gereken temel siyasi ve sosyal hakikat, Türkiye’nin yaşadığı gerilimi azaltmak ve en basit haliyle huzura ulaşmak ihtiyacıdır. Sürekli ve bitmek tükenmek bilmeyen bir dış baskı atmosferi ve buna bağlı içeride teyakkuz halinden arınmak gerekiyor. Türkiye’nin uluslararası sahadan ve bulunduğu bölgeden kaynaklanan tehditlerle karşı karşıya olduğu muhakkaktır ama mücadele yolu bu problemlerden yakınmak değil, kaynağına inerek bertaraf etmektir. Aksi takdirde problemler sürecek ve derinleşecektir. Nitekim, yaşanmak olan da bundan başka bir şey değildir. Daha fazla perde arkası mesai, yani diplomasi ve müttefik kazanma ihtiyacı giderek artıyor. YPG konusunda sadece ABD ile değil Rusya ile de sorun yaşamamız bunun son örneğidir.
FETÖ başta olmak üzere her türlü tehditle mücadele için toplum desteğini artırmanın yolu da özellikle yurtdışındaki üst düzey isimlerin getirtilmesini sağlayacak yeni enstrümanlar bulmaktan geçiyor. İade dosyalarını muhataplarımızı bahanesiz bırakana kadar tekrar tekrar güçlendirmek zorundayız.
***
Öte yandan, 2019 yolunda en etkili propaganda yöntemi ise, toplumun bütün kesimlerinin yüzünün gülebileceği ortak duyguyu aramaktır. Kendisini Atatürkçü ya da laik olarak tanımlayan kitleleri sadece Atatürk ismi üzerinden değil, ifade özgürlüğünden kamu hayatına katılımda eşitliğe kadar bütün alanlarda tatminkâr bir aidiyet duygusuyla selamlamak gerekir.
Siyasi görüşü, etnik kimliği ya da dünyaya bakışı ne olursa olsun herkesin kendisini iyi hissedeceği bir Türkiye tablosu için yapılacaklar bellidir. Hukuk ve demokrasi başlığı altındaki bu adımları geciktirmeden atmak, hasar gören alanları onarmak lazımdır.
Böyle bir yaklaşım sadece seçimin neticesini değil, Türkiye’nin geleceğini, marka değerini, hayat kalitesini, huzurunu ve barışını belirleyecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025