Roni MARGULIES
Darbe dönemlerinde direnmek, olan bitene itiraz etmek, darbecileri eleştirmek kolay iş değildir.
Cezaevini, işkenceyi, idamı göze almak her babayiğidin harcı değildir.
Doğru.
Ama yalakalık etmeye de gerek yoktur herhalde.
Bir şey yapamıyor, bir şey diyemiyorsan, edebinle susarsın.
İstanbul Üniversitesi Senatosu’na gönderilmiş olan şu dilekçeye dikkatinizi çekmek isterim:
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Fakülte Kurulu 2 Aralık 1982 tarihinde “Kenan Evren’e ‘Fahrî Hukuk Doktoru’ payesi verilmesi” kararını ittifakla almış ve aynı gün, her fakültenin dekanı, birer öğretim üyesi, yüksekokul müdürleri ve rektör yardımcılarının katıldığı İstanbul Üniversitesi Senatosu, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e, ‘Fahrî Hukuk Profesörlüğü ve Hukuk Doktorluğu (Honoris Causa)’ verilmesini oybirliğiyle kararlaştırmıştı. Kararın gerekçesi şöyleydi: ‘Haiz olduğu ahlakî faziletler ve meziyetler yanında vatana hizmet ve yurtta ilmin yayılmasında büyük hizmetler ifasıyla temayüz etmiş olan Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren’e ilmî kıymet ve meziyetlerinin tebcili için ‘fahrî profesörlük’ payesinin tevcihine karar verilmiştir.’ Bu bağlamda aşağıdaki sorularımızın cevaplarını öğrenmeyi bir hak olarak görüyoruz.
A) Askerî darbe lideri diktatör AHMET KENAN EVREN ile senatonuzun fahrî hukuk doktoru ünvanı verdiği KENAN EVREN aynı kişi midir?
B) Senatonuz tarafından darbe lideri diktatör Ahmet Kenan Evren’e fahrî hukuk doktoru ünvanı verilmiş ise, malum olduğu üzere <[/I>burada 12 Eylül döneminde darbecilerin işlediği suçlar sayfalar boyunca anlatılıyor].
C) ‘İcraatlarının’ bir kısmı yukarıda belirtilmiş olan askerî diktatörün kendisini adaletin pençesinden kurtarmak için yaptığı sözde ‘hukukî’ düzenlemeler son referandumla ortadan kaldırılmış ve binlerce Türkiye vatandaşı mezkûr diktatör hakkında işlediği vahşi insanlık suçları sebebiyle suç duyurularında bulunmuştur.
Bu durumda, bir diktatöre verilmiş olan hukuk doktoru ünvanının Üniversite senatonuzca geri alınması beklentisi oluşmuştur. Üniversite senatonuzun bu konuda bir kararı var mıdır, olabilecek midir?
Senatonuzun da bu tarihî yanlıştan dönmeksizin, insanlığa karşı suç işleyen bir kişinin duvarında üniversitenizden verilme fahrî hukuk diploması asılı dururken, üniversitenize bağlı hukuk fakültesinde hukukçu yetiştirmeyi içine sindirip sindiremeyeceğin sorusunun cevabını merak etmekteyiz.
Halkımızın demokrasiye ve hukuk devletine olan inancının pekişmesi için, 12 Eylül darbesinin bir suç olduğunun ve meşru olmadığının bilinci ile ve binlerce insanın mağduriyetinin senatonuzun kararıyla tescil edilmesinin demokrasi konusundaki inancımızı güçlendireceği düşüncesi ile bu başvurunun zorunlu olduğuna inanıyoruz.
D) Hukukla tek ilişkisi, en temel insan haklarını vahşice çiğnemek olan bir askerî darbe liderine verilmiş olan, verilmemesi gerekirken verilmiş olan hukuk doktoru ünvanının başta darbe mağdurları olmak üzere, tüm Türkiye vatandaşlarından özür dilenerek Üniversite senatonuzca geri alınmasını, bu yolda karar üretilmesini talep ederiz.
Tamam, Hukuk Fakültesi Fakülte Kurulu’nun 1982 yılında “12 Eylül darbesi hukuka ve insanlığa aykırıdır” şeklinde bir görüş beyan etmesi kolay iş değildi.
Ama Kenan Evren’in “ilmî kıymet ve meziyetlerini tebcil” etmesi ille de gerekli miydi? Fakülte Kurulu edebiyle susamaz mıydı?
Tamam, İstanbul Üniversitesi Senatosu’nun “Ne hukuk doktoru be, bu herif baytar bile olamaz!” şeklinde bir karar vermesi beklenemezdi.
Ama koca Senato’da en azından bir kişi edebini takınıp en azından çekimser oy kullanamaz mıydı?
Ve otuz yıl önce yaşanmış olan bu rezaletten çok daha önemlisi, İstanbul Üniversitesi o gün yemiş olduğu bu haltı bugün niye düzeltmiyor?
Yukarıdaki dilekçe Senato’ya gönderildi. Senato’dan cevap yok!
Senato üyelerine önerim, Kenan Evren hakkında açılan davanın iddianamesini okusunlar. Belki hepsi gençtir, çoluk çocuktur, 12 Eylül hakkında bilgileri yoktur. İddianameyi okurlarsa bir şeyler öğrenirler.
Sonra da www.hepimizdavaciyiz.net adresine girsinler, biraz bakınsınlar.
Yine olmuyorsa, şöyle bir Senato kararı uygun olabilir belki:
“Üniversitemizin hukukla alakası olmadığından, Hukuk Fakültemizi lağvetmiş bulunuyoruz.”
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023